Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '08

 
Kategori
Haber
 

Büyükanıt Paşa'nın "Dosya"sı...

Büyükanıt Paşa'nın "Dosya"sı...
 

Değerli Komutanlarımız...


Öncelikle ve lafın geri kalanına girmeden hemen belirteyim ki, Eski Kültür Bakanı Fikri SAĞLAR’ın gazetedeki köşe yazısında sözünü ettiği olay çok çirken ve o kadar da aşağılık bir iftira…

<ı>“Basın” olarak böyle bir iddiayı araştırmadan, soruşturmadan yazmak, bana göre gaflet ve hatta dalalet ve de…

Neyse, o kadar uzatmayayım…

Ancak bu arada gözden kaçan bir konu var olayın içinde…

Fikri SAĞLAR, yazısında bu iddiasını kanıtlayacak bir belgenin elinde olmadığını, ancak AKP kulislerinde konuşulduğunu ve AKP’ye yakın bir hukukçudan da ayrıca dinlediğini vurguluyor.

Fikri SAĞLAR, eski bir parlamenter ve aynı zamanda da bir gazetede <ı>“Köşe” yazdığı ve halen de siyasetten kopmadığı için, TBMM çatısı altına sık sık ve her tarafına kolayca giren birisi.

Yazısında sözünü ettiği olayın, AKP milletvekilleri arasında <ı>“Dedikodu” olarak da olsa, konuşulduğundan söz ediyor.

Elbette ki biz bunun doğruluğunu bilemeyiz. Ne oralara girebiliyoruz, ne de oralarda <ı>“dedikodu”ları dinleyebiliyoruz. Eğer gerçekten AKP kulislerinde, AKP’li milletvekilleri arasında <ı>“Dedikodu” şeklinde de olsa konuşuluyorsa, bu durum <ı>“Gerçek olmasından da”[1] kötü bir şey.

Bu, şu demek oluyor…

İktidar gücü, ortaya fısıltı gazetesi ile attığı bir dedikodudan kendine fayda sağlamaya çalışıyor. Demek istiyor ki kendi milletvekillerine <ı>“Bakın, gördünüz mü, bizi eleştirme cesaretini gösteren Genelkurmay Başkanının önüne başbakanımız öyle bir dosya koydu ki, soluğunu kestik. Biz, bize karşı gelen ve geleceklerin hepsinin işte böyle soluğunu keser, akıllarını başlarına getiririz…”

Böylesine bir <ı>“dedikodu”nun bile ortalık yerde dolaşıyor olması, olmayan bir dosyanın ortaya konulmasından daha da vahim sonuçlara neden olur.

Fikri SAĞLAR’ın konuyu bu boyutundan değerlendirip, gerçekten AKP kulislerinde böylesine bir <ı>“Dedikodu” yapılıyorsa, öncelikle ve bir şekilde bunu kanıtlaması gerekirdi…

Yapacağı en doğru iş bu olurdu… Hatta… Öyle bir yazı kaleme almadan önce bunu kanıtlamalı ve yazısına <ı>“AKP kulislerinde böyle bir dedikodu var” diyerek, dedikodunun nerden ve nasıl meydana geldiğine dikkat çekmesi gerekirdi. Bunu da kanıtlarıyla gecikmeden ortaya koymalıydı.

Bundan sonraki süreçte, muhtemelen Fikri SAĞLAR’a bu işin hesabı sorulacak ve o da altından kalkmaya çalışacak.

Hürriyet Gazetesinden Fatih ÇEKİRGE’nin haberine göre de Büyükanıt Paşa bu dedikoduları önceden biliyor ve hatta hangi dedikodunun hangi tarihlerde ortaya atılacağına kadar da bilgi sahibi.

Eğer bu haber de gerçek ise, o zaman Fikri SAĞLAR’ın AKP kulislerinde bu <ı>“Dedikodu”nun konuşulduğu ve milletvekillerinin kendi aralarında <ı>“Genelkurmay Başkanının soluğunu kestik” gibi laflar edildiği de bir bakıma doğrulanmış olur.

Hatta bu dedikodu, AKP milletvekilleri tarafından meclis kulisi dışında da dillendiriliyor olabilir.

Millet olarak bizi kuşkuya götürecek o kadar çok olaylar yaşamaya başladık ki, olmayan şeyleri varmış gibi gösterilmesi ve iktidarın bir taraftan <ı>“Damardan” girerken, diğer taraftan da kendi damarlarını genişletmeye gayret ettiğini görüyor ve kuşkularımız da beraberinde artıyor…

Eğer bu iddiaların biri bile doğru ise, Türkiye olarak doğru yolda olmadığımızın daha bir ortaya konduğunu apaçık görebiliriz.

Biz, bir kanıt ortaya koyamasak da, geçmişteki söylemlerinden yola çıkarak, bu iktidarın kafasının arkasındaki düşünceleri, her türlü olanağı kullanarak gerçekleştirmeye çalışacağı kuşkusundayız.

Biliyoruz ki AKP iktidarı, her konuda her şeyi doğru olarak anlatmamaktadır. Ekonomik durumun geldiği hal, bunun en çarpıcı örneklerinden birisidir.

Avrupa Birliği yolundaki gelinen nokta, bir başka kanıt olarak ortaya konulabilir.

<ı>“Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti”nin en güçlü savunucuları olarak kendilerini millete takdim ederken, okullarda artık, bırakın türbanla girmeyi, sarıkla, takke ile şalvar ile ve de çarşaf ile girildiğine tanık oluyoruz.

Elinde hiçbir sağlam verisi kalmayan AKP iktidarı, artık <ı>“Dedikodu” malzemesine sarılmaya başlamışsa ve bu da doğru ise, gelecek günler daha da karanlık olacaktır.

Bizim gözümüz açık ve görüyoruz…

Görmemekte direnenler düşünsün.

Bunu görmemek için de illa ki her hangi bir göz doktorundan, bırakın <ı>“Rapor” almayı,<ı> “Kesin ve ısrarlı istirahat” önerisi almaya gerek yok…

<ı>19 MAYIS 2008


<ı>[1]<ı> Eskilerin deyimi ile<ı> “Şüuyu vukuundan da beter” yani,<ı> "bir şeyin dedikodusunun yapılması gerçekleşmesinden daha kötüdür" bir durumdur.
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..