Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '08

 
Kategori
İzmir
 

BÜYÜKDER Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin açılışı

BÜYÜKDER Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin açılışı
 

26 Ekim Pazar günü İzmir'de yaşayan Kars Selim Büyükdere Köylülerinin kurduğu 'BÜYÜKDER Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin açışına davetliydim. Dernek Başkanı MB arkadaşımız Murtaza Çiçek

Davetlilerden bazıları:

Konak Belediye Başkanı, Ali Muzaffer TUNÇAĞ, Başkan Yard. Mehmet YUNAK, İzelman Genel Müdürü Hüseyin KIRMIZI, CHP Eski İl Yön.Kur. Bşk.Vekili Zikri DURSUN, CHP İl Yön Kurulu Üyesi Turan MANDUZ, CHP Konak İlçe Bşk. Sıtkı KÜRÜM,Konak Meclis Üyesi Polat MANDUZ, Kars, Ardahan, Iğdır Dernekler Federasyonu Bşk. Öner OSMANOĞLU, Ege Bölgesi Kars Demokrat Dernekler Federasyonu Bşk. Ercan DOĞAN, İzmir Alevi-Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu Dönem sözcüsü ve Alevi Dernekleri Karşıyaka Şb. Bşk. Elvan ÇELEN, aynı platformun Genel Sekreteri ve Hamal Köyü Kültür ve Day. Der.Bşk. Ali İzzet UĞUR, Divriği Kültür ve Day.Dernek Bşk. Yusuf METİN, Çorumlular Kültür Der. ve Kuşsaraylılar Federasyon Bşk. Veli KARAKURT, Narlıdere Alevi Bektaşi Tanıtım Der. Bşk. Mustafa ASLAN, Alevi Kültür Dernekleri Seferihisar Şb. Baş. Gülbahar KAPLAN, Konak Şb.Bşk. Hüseyin ÇİÇEK, Torbalı Şubesinden Yaşar DEDE, Gültepe Esnaf Odası Yön Kur.Üyesi Gökhan ÇİÇEK, Barış Sos.Yard. Der. Bşk. Ali Rıfat KOÇ, Kağızman Kömürlü Köyü Der. Bşk. Kasım TİKTAŞ, Yeşiltepe ve Çevre Köyleri Sos. Yard.Der. Bşk. Erdal KALENDER, İş Adamı İlhan Uysal, İş adamı ve CHP Konak Belediye Başkanı Aday Adayı Muhsin KURT, Halk Ozanı (sunucu) Turabi YILMAZ, Halk Ozanı Mahmut IŞIK; Halk Müziği Sanatçısı Öznur KORKMAZ, , Siyasal Birikim Gazetesi İzmir Postasından Nihat KAYA ve Muhabir Orhan ÖZMEN, Yazar-Şair Turgut ERBEK, Yazar Şükrüye KAYHAN, Gültepeli Muhtarlar, Esnaflar ve Halk.

Dernek Başkanı Murtaza Çiçek’in açılış konuşması

Neden örgütlülük?

Bireyler ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda seslerini duyurmak, çıkarlarını korumak, geliştirip güvence altına alınmasını isterler. Tek başlarına sorunların çözümü ve güvenceye alınma olanağı yoktur. Bu nedenle ortak çıkarları olanlar bir araya gelerek örgütlenirler.

Örneğin; İşçi, Memur örgütü olan Sendika gibi, Ticaret odası, Sanayi odası ve Meslek odaları gibi.

Bizlerin örgütlenmesi de elbette ortak çıkarlara dayalıdır. En büyük ortak çıkarımız da bizlere geçmişimizden gelen kültürel değerlerimizdir. Şunu unutmamamız gerekir, İnsanın iki canı vardır;

1) Nefes dediğimiz biyolojik can,

2) Kültürel can’dır. Bize insansal niteliğimizi kazandıran kültürel candır.

Dünün Ortaçağında ve feodal bir yapı altında, Anadolu halkının memnuniyetsizliğini kucaklayan yol örgütü de dediğimiz “topluluk örgütlenmeleri”, günümüz Türkiye’sinde ve kapitalist bir toplum da aynı işlevi yerine getirmesi olanaksızdır.

Bu eksikliği veya boşluğu kapatabilmek için demokratik kitle örgütü kapsamında “toplum örgütlenmeleri” yapmak zorundayız.

Bu örgütlenmeyi yapmaktaki amacımız;

1) Kültürümüzün yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması,

2) Toplumu sanatsal etkinliklerle eğitmek ve üretime katkı sağlamak

3) Tüm bu etkinliklerimizi yerine getireceğimiz “kültür merkezi” gibi mekânlar açmaktır.

Bunları yaparken başta üyelerimizin ve tüm halk kesimlerinin demokratik

İstemlerini kucaklamalı, demokrasi ve laiklik mücadelesine omuz vermeli, gerektiğinde bu mücadelenin “öznesi” yani simgesi olabilmeliyiz. Toplumun diğer kesimlerin de kurulmuş olan örgütlerle “birlik ve dayanışmaya” gidebilmeli, Halkın siyasal mücadelesini eğitmeli, doğru siyasal oluşumlar yaratmasına “katkı” yapabilmeliyiz. Bu ülkenin demokrasi mücadelesine kalıcı katkılar verebiliriz. Bugün ülkemizde halk muhalefetinin, toplumsal memnuniyetsizliğin her şeyden önce buna “gereksinimi” vardır. Bu gereksinmeyi karşılayacak güçlerin başında da “Tüm demokrat, laik, çağdaş, vatansever duyarlı güçlerle birlikte bizler yani Tüm “Kars Türkmenleri” gelmektedir.

Toplumsal boyutta halk çıkarına-yararına dayalı bir kavganın taşıyıcısı olarak ” yaşama müdahale etmek- yaşamın içinde yerimizi almak” zorundayız.

Gerekliliğine inandığımız ve bilinçlerimizde var olan ortak istemleri kucaklayacağını umduğumuz “Kars Türkmenlerinin” ülke genelinde örgütlenmesi çalışmasına bünyemizdeki “her can” ın elinden gelen katkıyı esirgemeyeceğinden inancım sonsuzdur.

Nasıl bir örgüt olmalıdır?

Bizler kendi ortak çıkarlarımız doğrultusunda; içeriğini; işçi, memur, emekli, köylü, meslek grupları, küçük esnaf’ın oluşturduğu sınıfsal temele, Köklerimiz bırakıp geldiğimiz yerler; Kars Türkmenleri olarak coğrafi temele ve tüm topluma dayalı demokratik kitle örgütü kapsamında örgütler yaratmalıyız. Kurduğumuz veya kuracağımız bu örgütler çok parçacılık yerine tek vücut olacak ve kargaşaya meydan vermeyecek şekilde önce kendi alanlarında federasyonlaşarak, sonra ülke genelinde bir üst örgüt olan “Konfederasyon” düzeyinde örgüt yaratma çabasında olmalıyız. Bunu temellerin kısmen atılmış durumdadır. Ankara’da kurulan Kısa adı Karsfed (Kars Demokrat Dernekler federasyonu) bu örgütlenmenin açık bir ifadesidir. Aynı şekilde İzmir’de bileşenlerinden biride “Büyükder sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Derneği”miz olan beş yöre derneğimizle Ege Karsfed’i (Ege Bölgesi Kars Demokrat Dernekler Federasyonu” nun kuruluşunu İzmir İl Dernekler Müdürlüğüne vermiş bulunuyoruz. Bu gelişmeyi de burada siz konuklar ve halkımızla paylaşmak isteriz.

Kısaca Demokrat kitle örgütlerinin olmazsa olmaz özelliklerinden bahsetmek istiyorum.

1) Kitle örgütü olmalıdır,

2) Sınıfsal olmalıdır,

3) Demokrat olmalıdır,

4) Bağımsız olmalıdır,

5) Demokrat merkeziyetçi olmalıdır.

Demokratik kitle örgütleri bir zaruretten doğarlar. Kendiliğinden laf olsun diye kurulmuş

Hiçbir kitle örgütü yoktur. Büyük kentlerde değişik yerlerde yaşayan bizlerin kurduğu yöre derneklerimiz kendi kültür, inançlarımızı ve kimliklerimizi yaşama, sonraki kuşaklara aktarma isteğinden doğmuş kurumlardır. Bu kurumları var eden, onlara duyulan gereksinim, bir talebin karşılanmasındandır. Bu anlamda dernekler kitlelerin taleplerini karşılamak için birer araçtırlar.

Bu araçların güçlü, etkin olabilmesi, onların kitleselliğinden geçer. Ancak kitlesel olmasının biricik ve yegâne koşulu da, bu kurumların demokratik olması gerekliliğidir. Kısaca denebilir ki; demokratik kitle örgütleri, kitleselliklerini demokratik olmalarına borçlu olan örgütlerdir.

Bizler yani Tüm Kars Türkmenleri bu örgütleri yaratmaya katkı koyacağına başta da belirttiğim gibi inancım sonsuzdur. Bir serçe kuşu kadar olabilmek çok anlamlıdır. Bir serçenin yaptıklarını kendimize şiar alarak konuşmamı tamamlamak istiyorum.

Rivayet bu ya bir vakit doğada büyük bir yangın olur. Serçe kuşu bu yangını söndürmek için seri bir şekilde en yakın su birikimi olan bir kaynaktan bir damla suyu gagasıyla taşıyarak yangını söndürmeye müdahale ediyor. Öyle bir gayret gösteriyor ki yangın karşısında çaresiz kalan diğer canlıların dikkatini çekiyor canlılardan biri;

Hey sen ne yapıyorsun bir damla suyla yangın mı söner diye çıkışır.

Serçenin cevabı şu olur; “Ben kendime düşen görev yapıyorum elimden gelen bu” diye yanıtlar. Yorumu sizlere bırakıyorum.

Tüm katılımcılara şahsım adına, Yönetim Kurulu ve tüm üyelerim adına saygı ve sevgilerimi sunarım.

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..