Çakma darbe

Askeri Yargı açıkladı. Belgeler gerçek. Ordumuzun, darbeci olduğunu, darbecilerin yargısı da kabul etti. Krokisi var. Planı, projesi var. Elemanları da var. Ama, darbe yok. İşte öyle bir şey. Eskiden, her on yılda bir, darbe görüyorduk. Darbeler, muayyen gün gibi, hayatımızdaydı. 1980 den sonra, düzensizleşti. Demokrasimiz, menopoza girdi. 1997 nin, 28 şubatında, hormon tedavisi yapıldı, kar etmedi. Ama, nedense bu hormon tedavisi, kimilerine çok dokundu. Darbelere ses çıkarmayanların tek derdi, bu 28 şubat hormonu. Hormonlu, darbe teşebbüsü. Yani, darbenin GDO lusu. GDO lu darbe, sağlığa aykırı. Bu nedenle, cezasız kalmamalı. Biri çıkar da, bir şırınga daha yaparsa, halimiz duman.

Planlar, projeler, gerçek oldu ya, koca adamlar oturmuş, şimdi ne olacak diye, kafa patlatıyorlar. Onlar kafa patlatırken, darbeci olduğu belirlenen, 1. Or. K.nı, Saldıray Paşa, bu gün başlayan, kış tatbikatını yönetiyor. Silahlı terör örgütü kurmak iddiası ile suçlanan, Saldıray Paşa, emrindeki orduya dese ki: İlk hedefiniz, Ankara, ileri marş. Plan, kroki de hazır. Adam darbeci. Olur mu, olur.

Aslında, olan biten çok basit. Geçenlerde, medyada çıkan bir haber, gerçeğin iç yüzünü anlatıyordu, ama herkes atladı. Erzurum savcıları da, atladılar. Erzincan baş savcısı ile uğraşmaktan, gözleri dünyayı görmüyor. Neyse saadete gelelim. Haber şöyle idi. “Türkiye, sahte ve taklit ürün üretiminde, Çin den sonra, dünya ikincisi olmuş”. Türkiye de, her ürünün takliti, başarılı bir şekilde yapılıyor ise, darbenin de sahtesi, elbette yapılır. Yapıldı da. Bu darbe planını, ciddiye alanlar, sahte ürün alandan farksız. Bu darbe taklit. Yani, ÇAKMA darbe. İlk kullanımda, foyası çıktı hala anlamadınız mı?

Ülkemizde, zeytin de bol, zeytin ağacı da. Birinin çıkıp, zeytin dalı uzatmasının zamanı gelmedi mi. Daha fazla uzatıp, kara mizah malzemesi olmanın, ne anlamı var.