Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '17

 
Kategori
Eğlence - Hobi
 

Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur...

Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur...
 

anaokulum.com


 
 
“Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur..” Diye bilinen bir sözümüz vardır. Velhasıl,
 
Bir Ünlü hocamız da  hızını alamamış , ne demişti:
 
Cübbeli Ahmet' olarak bilinen Mahmut Ünlü, yaptığı açıklamada:  'Satranç oynayanlar lanetlenmiştir, oynayana bakan domuz eti yemiş gibidir…' demişti hatırlarsanız.
 
Ama millet de bildiğini okuyor; bildiğini oynuyor. Çünkü köylü milletinin öyle laflara karnı tok.  Kısaca, hiç bu laflara aldırmadan köylümüz satranç oynuyor… Şimdi şu haberlere bakalım: 
 
Bu haber biraz eski:
 
Van'ın Bahçesaray ilçesinde 7'den 70'e herkes satranç tutkunu. Şehrin meydanında toplanan vatandaşlar her gün mini satranç turnuvası düzenliyor.
 
''İlim irfan yuvası'' olarak adlandırılan ve kar nedeniyle yılın 8 ayı yolu trafiğe kapalı kaldığı için ''Saklışehir'' diye adlandırılan Bahçesaray tam anlamıyla bir satranç merkezi. Kahvehanesi bulunmayan ilçede vatandaşlar boş zamanlarını satranç oynayarak değerlendiriyor. Satranç aşkı öyle ilerlemiş ki, bir kısım esnaf, günlük düzenlenen turnuvalara katılmak için iş yerlerini dahi kapatıyor.(haber7.com)
 
Türkiye’de buna benzer köylerin ve kahvehanelerin çok olduğuna inanıyorum . Zaten Türkiye Satranç Federasyonunun bu yönde yaptığı çalışmalar yeter.
 
Bu haber ise çok yeni:
 
Muş'taki kahvehanede oyun kartları ve tavlalar yerine sadece satranç takımları yer alıyor!.. Yaşlısından gencine 20 yıldır süren bu geleneği DHA Muhabiri Eser Aydın 5N1K için araştırdı!..
 
Kahveci Nizamettin Toktaş diğer kahvelerde olduğu gibi tavla, okey, bilardo ya da kağıt oyunları oynatmadığını söyledi. Kahvesinde sadece zeka oyunu olan satranç oynattığını belirten Toktaş, kahveye gelenlerin yaş ortalamasının 50 olduğunu ve uygulamadan memnun olduklarını anlattı. Satranç turnuvaları da düzenlediğini kaydeden Toktaş şöyle konuştu:
 
"Özellikle hafta sonu ve akşamları çok kalabalık oluyor. Bazıları çocuk ve torunları ile geliyor. Onlara satranç öğretiyorlar. Bir çoğu emekli olan müşteriler çay içerek satranç oynuyor. Bazen ilçelerden de satranç oynamaya gelen oluyor. Satrancı neredeyse bilmeyen yok. Zeka oyunu olduğu için satrancı tercih ediyoruz." 
 
20 yıldır satranç oynayan Mehmet Çağlayan ise her gün yaklaşık 3 saat kahvede satranç oynadıklarını belirtti. Çağlayan, özellikle çiftçilikle uğraşan vatandaşların kışın çalışamadıkları için zamanlarını satranç oynayarak değerlendirmeye çalıştıklarını kaydetti.
(Eser Aydın / Muş (DHA)
 
Doğu’da satrancın tarihi eskidir: Özellikle Van’da… Van Satranç Tarihçesi’ni şöyle anlatıyorlar:
 
“Satranç ilimizde yüzyıllardan beri bir oyun olarak Vanlılar için temel bir uğraş olmuştur. Taşra illerinin çoğunda olduğu gibi Van ilimizde de satranç sosyal yaşantıda önemli bir boşluğu doldurmuştur. Başta kahvehaneler olmak üzere birçok mekân satranç taşları ve kalabalık izleyicili hararetli satranç maçlarıyla dolup taşmıştır.
 
Osmanlı döneminde Van’a atanan valiler ile şehrin ileri gelenleri arasında oynamış oyunlara dair hikâyeler halkın dilinden düşmemiş, gerek halk arasında gerekse de yönetici kesimler nezdinde satranç oyunu düşünce gücünün ve yaratıcılığın bir ölçütü olarak kabul edilmiştir. Satranç oyunu günümüze değin çeşitli değişimler geçirerek gelmiştir. Kimi yerlerde bölgeye has bir takım kurallar da oyuna dâhil edilmiştir. Kökleri çok eski zamana dayanan bu kurallardan örnekleri günümüzde de bazı ilçelerde ve satranç ile özdeşleşmiş kahvehanelerde oynanan oyunlarda gözlemleyebilmekteyiz. Van ilinin hemen tüm ilçelerinde yaygın bir uğraşı olsa da satranç oyunun özdeşleştiği bir ilçe vardır ki o da Bahçesaray (Müküs) İlçesi’dir. Son yıllarda bir takım satranç organizasyonlarına da sahne olan ilçede 7’den 70’e herkes bu oyunu, farklı oyun gücü düzeylerinde olsa da bilmektedir.(Türkiye Satranç Federasyonu)
 
Helal olsun Van’lılara, Muş’lulara… Muş’un, Van’ın akıllı dedeleri kendi torunlarını da elinden tutup getirip kahvede satranç öğretiyorlarmış. 
 
Cübbeli hocaya bakacak olursanız, bunların tümü cehennemlik…
 
Ama kim korkar hain kurttan.. Millet bildiğini işliyor.. 
 
Bazı yerlerde Satranç’ın tarihi asırlık. Bazı yerlerde ise gönüllüler haldır haldır satranç öğretmeye çalışıyorlar. Ve önemli başarılar da kazanıyorlar.
 
Bakın diğer haberlere:
 
“30 farklı okuldan 200 sporcunun katıldığı satranç turnuvası sonuçlandı. Oğuzkaan Okulları’nın 25’inci kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Bakırköy Oğuzkaan Anadolu Lisesi’nde düzenlenen Turnuvası’nın başlangıç hamlesini, Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk ve dünya ikinciliği bulunan Işıl Can birlikte yaptı. Cumartesi saat 10:00’da başlayan turnuva, pazar günü saat 17:30'da düzenlenen ödül töreniyle son buldu. Turnuvada sporcular 54 madalya ve 18 kupa ile ödüllendirildi. “(İstanbul.tsf.org)
 
“Satranç sporundan başarı haberleri gelmeye devam ediyor. Avrupa Yaş Grupları Şampiyonası'nda gelen altın ve gümüş madalyadan sonra Türkiye satranç camiası yeni bir "Büyükusta"ya daha sahip olmanın coşkusunu yaşıyor. Bir satranç sporcusunun sahip olabileceği en yüksek onur olan 'Büyükusta' (GM) unvanına bu yıl 18 yaşındaki Vahap Şanal'dan sonra 19 yaşındaki tıp öğrencisi Batuhan Daştan da erişti. Uluslararası İstanbul Açık Satranç Turnuvası'nda yarışan Türk sporcu Batuhan Daştan, turnuvada sergilediği üstün performansı ile 'Büyükusta' oldu.”(benguturk.com)
 
Daha bunun gibi nice güzel haberler. Satranç hem Avrupa’da, hem de dünyada gençlerimizin kendilerini göstermelerine vesile oluyor. Aynı zamanda inanıyoruz ki, satranç aracılığıyla çok zeki, akıllı gençler yetiştiriyoruz.
 
Satrancın akıl, beyin geliştirmedeki yardımı, üstünlüğü inkar edilemez.
 
Varsın bazıları :”Satranç oynayan cehennemlik,” desin. Kimse aldırış etmiyor bu çatlak seslere.
 
Satranç bir akıl sporu olarak çocuklara, gençlere ve yaşlılara yardım ediyor.
 
Millet bildiğini işliyor.
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..