Çanakkale 1915

18 Mart 1915 Türk Milletinin küllerinden yeniden dirildiği günün adı.

Bu anlamlı günde: siyasetçilerin riya dolu konuşmalarını dinlemek yerine Çanakkale savaşını gerçeğe yakın canlandıran “Çanakkale 1915 Filmi’ni ”izlemeyi,  tercih ettim.

Türk milletinin diriliş hikâyesini anlatan bu film’in senaryosunuTurgut Özakman yazdı.

Çılgın Türkler, Diriliş ve Cumhuriyet kitaplarının yazarı Özakman’ın Çanakkale 1915’i izlemeye, üzerinde düşünmeye, ibret almaya, ders çıkartmaya değer.

Hani Bir atasözümüz “Tarihten ders alınsaydı, hiç Tarih tekerrür eder miydi"  diyor ya!  İşte o atasözünün canlı örneği Çanakkale 1915 Filmi.  

Bu film’de tarih canlı dipdiri!

Konuşuyor, savaşıyor, vuruyor vuruluyor,  ölüyor, öldürüyor.

250 bin ana kuzusu “ EVLATLARIM! BEN SİZETAARRUZU DEĞİL, ÖLMEYİ EMREDİYORUM”  diyen sese boyun eğerek; düğüne bayrama gider gibi koşar adım şahadet şerbetini içmeye gitmek, dile kolay!.

Çanakkale 1915 Anadolu’nun Türk milletine nasıl Vatan olduğunu apaçık gözler önüne seriyor.

Çanakkale Türk Milletinin tarihinde yazdığı birçok DESTANDAN sadece biri!

Tarihini Destanla Yazan Devlet sayısı, parmakla sayılacak kadar az!

Türk Milleti o ender parmakla sayılan Devletlerin ilk sırasında yer alıyor.

Bunu bilmek, tarihimize yakışan biçimde yönetilmeyi istemek ve yönetilmek hakkımız!

Manisa Valisi Halil İbrahim DAŞÖZ’ ÜN uyguladığı bir Proje olan 251 bin Dev Öğrenci projesi kapsamında “Dev Öğrenciler” in hazırladığı “ÇANAKKALE DESTANI” çizgi romanı çok anlamlı.

Tarihi gerçeklere ve belgelere bağlı kalınarak hazırlanan bu çizgi roman renkli resimler arasında Gelibolu yarım adasını ve savaş alanını gözlerinizin önünde canlandırmanıza yetiyor.

Bu Çizgi romanın öne çıkardığı “İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER” çok şey ifade ediyor.

Günümüze dönersek, son günlerdeki bir avuç teröriste verilen tavizi, iki kere ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm bir terörist başına muhtaç hale gelişimizi tarihin nasıl yazacağını merak etmemek mümkün değil.

İşin en hazin yanı ne biliyor musunuz?  

İçine düştüğümüz hezimeti, Sihirbazlar kıralı Üstat Zati Sungur ustalığı ile bize başarı diye sunma ve yutturmaları.

Bu rezalet sunuyu Yüce Türk Milleti Zati Sungur’un gösterisini izler gibi ağzı kulaklarında izliyor.

Ben Sormak istiyorum, bu topraklar için: bir emirle, Çanakkale’de taarruza değil ölüme giden 250 bin kınalı kuzu hakkını helal edecek mi?

İttifak devletlerine bağlı güçlerin, defalarca denizden ve karadan saldırılarına üstün cesaretleriyle karşı duran Veli’yi, Mehmet Ali’yi, Bigalı Mehmet Çavuş’u, Nusrat Mayın Gemisi’ni, Seyit Onbaşı’yı, Hilmi Şanlıtop’u, Hüseyin Avni Bey’i, Boyabatlı Mustafa’yı, Yüzbaşı Faik’i, Şefik Bey’i ve Mustafa Kemal Paşa’yı yâd edenler, huzuru mahşerde onların yüzüne nasıl bakacak?

Bu yazı top sesleri arasında, Gelibolu yarım adsının havası koklanarak, savaş atmosferi içinde film eşliğinde kaleme alındı.

Sürçü lisan ettikse hoş görüle.

Çanakkale Destanını yazan bize hediye eden tarihimize şan ve şeref katanların aziz hatıraları önünde saygı ve tazimle eğiliyorum?

Zati Sungur’u oynayanlara tarih ilelebet gülecek!