Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '10

 
Kategori
Deneme
 

Canım canan ister, canan özler bu gece …

Canım canan ister, canan özler bu gece …
 

Canım çekmiyor! İstemiyor! Hiçbir şeyi canansız…

Yatmayı, uyumayı, yemeyi, içmeyi, alışveriş yapmayı, Taksimi, Ortaköyü, Bebeği, sahafları, okulu(mu), gezmeyi, gülmeyi, yazmayı, çizmeyi, sevmeyi, özlemeyi, kavuşmayı, kaçmayı, kurtulmayı, ulaşmayı, yitirmeyi, o somon rengi elbiseyi, İstanbulu, Venediği hatta Bournemouthu, Richmond arm muhabbetlerini, gardenı, yeni bir evi, deniz manzarasını, boğaz esitisini, galata köprüsünün altında oturmayı, kız kulesini, en uzak şehirleri, ülkeleri, en bilinmedik kuytuları, keşfetmeyi, aramayı, bulmayı, sormayı, konuşmayı, ağlamayı, geçirebileceğimiz zamanı, tatile çıkmayı, Sultanahmeti, orientı, melekleri, çiğdemde frambuazlı cheescake yemeyi, geçmişe dönmeyi, geleceğe sarmayı, unutmayı, hatırlamayı, geri getirmeyi, tercih etmeyi, düşünmeyi hiçbir şeyi istemiyor canım bu gece. Bir şeyler ekisik!

Bu gece gökte asılı yaşıyorum.

Canım canım çok sıkılıyor!

Canm çok karışık!!!

Midem bulanıyor, başım ağrıyor.

Bilmiyorum belki annem ve bir paket de yeşil erik fena olmayabilrdi ama nerde ve ne şartta bilmiyorum!

Canıma canan lazım belki de! Canansız kaldım yine .

Şu an yaşıyorum, kalbim attı canım çekti ‘anne’ deyince!

Evet evet annemi istiyorum tam olarak belkide. En iyi arkadaşımı! Her şeyi ama her şeyi yapabilmeyi. Daldan dala atlamayı. Aslında o istemediğim her şeyi canan sultanla yapmak isteyebilirim şu an. En çok da yeşil erik yemeyi kütür kütür ve sonra kızmayı hepsini sen bitirdin diye. Herkesi karşımıza çantamızı sırtımıza alıp katıp leylekleri de önümüze dünyayı gezmeyi, gitmeyi hayallerimizdeki gibi. Artık birlikte olması daha zor ve her geçen gün uzaklaşan, bir sırt çantasına sığımayacak hale gelen hayatlarımıza rağmen o eski küçüklük hayallerimizdeki gibi. Beraber kütür kütür hayaller kurmayı, kütür kütür tartışmayı sıcak gündemi, sorgulamayı durduğumuz yeri, aldığımız nefesi, dönüp arkamıza bakmayı, geleceği kurgulamayı sonra hayırlısını dileyip bırakıp geçmişi geleceği anı yaşamayı, seni bana beni sana verdiği için allaha şükredip eriklere kütür kütür tekrar yumulmayı... Henüz olgunlaşamamış yeşil erikler gibi hamlık mertebesinde yaşadığımız ekşi yavan hayatlarımıza tuz biber ekerek tatlandırmayı, gülme krizine girip sonuda hüngür hüngür ağlamayı, sarılıp gözyaşlarımızı silmeyi, olmayan her şeyimiz olmayı birbirimizin, saçmalanın dibine vurmayı delirdim sanıp akıllınin kim olduğuna isyan etmeyi, aklı kaybettiği yerde bulanlardan olmayı dilemeyi, ulaşmak istemeyi her daim ve ulaşma gücü vermeyi birbirimize en huzurlusuna en güçlüsüne en içe dönük olanına sevgiyle daima…

Özlemlerden konuşup niye diyebilmeyi ona, isyan bayraklarını göndere çekip önünde saygı duruşuna da geçebilmeyi, kucağına kıvrılırken karnındaki gibi savunmasız ve masum geçecek her şey güzel olacak demesini, alnımın orta yerinden öpmesini, büyüyeceksin daha çok demesini. Anlamasını beni, candan canan konuşmayı uzun uzun sonra bardağın dolu taraflarını göstermesini, güç vermesini bana. Küçükken de böyle olduğuma dair bir anektod anlatmasını.

Bugün annemi özlüyorum, en iyi arkadaşımı. Hiçbir şey düşünmeden her şey paylaşabilmeyi! Anlam aramadan, kendi anlatmadan, ben senden bir parçayım diyerek nefes alıp vermeyi biriyle. Hiç gitmeyeceğinden emin olarak, parçam olarak …

İstiyorum!

Midemde hala ne istediğimi bilmez halde gidip ortaköyde yediğim waffle ile kumpir! 2 kişi birer taneyi paylaştık elifimle ama dört kişiydik. Yani hep ½ yaşadık 2 katı hissederken, eksik! Sindiremedim içime yaşadıklarımı bugün. Midem bulandı yemek istediğimi sandıklarımdan bile, başımı ağrıttı huzur bulmak için gittiğim yollar. Ondandır belki de bilinmez bu bilmemezlik ne istediğimi.

Bugün cananımı özledim onunla paylaşmayı her bişeyi. Sanırım tam da bu yüzden bugün iyi değilim. Sanırım bugün yetmiyor oyalamaya beni hiçbir şey. İçimde hangi özlem büyüse, hangi boşluk dolmaz, sisli perdeler kapanmaz olsa sonu anneme çıkıyor yine. Tüm o yarımları kimse olmazsa o tamamlıyor. Bana her güzellik de her özlem de annemi çağrıştırıyor sonunda. Ona seslensem duymaz ama anneme seslensem duyar diye belkide. Ben onu, bunu, şunu severken de isterken de özlerken de seni arıyorum en nihayetinde. Tüm cananlar bir canana çıkıyor belki de!

Günler sonra ilk defa yalnızım. Ve yalnızlığı sevemediğim nadir anlardan birindeyim. Ve ben ne zaman yalnız kalmaktan korksam, kaçarım kendimden, düşünmek istemem, halim yoktur!

Ve özlerim deli gibi cananımı.

Canım canan ister, canan özler bu gece …

 
Toplam blog
: 48
: 919
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

1990 Muş doğumluyum. Şu an İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okumaktayım. Elim kalem tuttuğ..