Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '07

 
Kategori
Haber
 

Canlı mı olsun taze mi?

Canlı mı olsun taze mi?
 

Dostum Şakir KARPAT, yine bir fıkra göndermiş. Önce onu aktarayım size.

"Belinde peştamal, tezgâhının başında bir balıkçı. Kırmızı boyalı tahta tepsilerde dizi dizi balıklar. Ölüyü bile diri gösteren yüzer mumluk iri ampuller. Balıkçı çıkmış bir sandığın üzerine bağırıyor keskin sesiyle:

- Canlı bunlar canlııı!!

Tezgâhın etrafı hayli kalabalık, siyahlar içinde yaşlı ufak tefek bir madam balıkçının peştamalına dokunup soruyor:

- Bunlar tazedir?

Balıkçı görmezlikten gelerek devam ediyor:

- Canlı bunlar canlııı!!

Madamcığım sorusunu tekrarlıyor:

- Bunlar tazedir?

Balıkçı bu sefer kızgın, gocunmuş bir ifadeyle:

-Madamcığım, canlı diyoruz, canlı!!!

Madam yine o sakin hâliyle:

-Zo, ben de canlıyım ama taze değilim!”

Fıkra böyle…

Bu fıkrayı okuduktan sonra, gazetelerin internet sayfalarında gezinirken, TBMM Genel Kurulunda Eski Meclis Başkanı Bülent ARINÇ ile yine eski Başkan Vekili Kamer GENÇ’in tartışmalarını konu eden haberi okudum.

Kamer GENÇ’in her fırsatta söz alarak, konu ile ilgili olsun olmasın, kendi tarzı ile iktidar partisini eleştirilerine şahit oluyoruz. Kâh gülüyoruz kâh kızıyoruz. Ama Kamer GENÇ, tek başına bir muhalefet partisi gibi eleştirilerini yapıyor.

Aslına bakarsanız, Kamer GENÇ’in konuşmalarının bazı yerlerinde gerçekler varsa da, konuşma üslubu itibariyle TBMM çatısı altında çok da yakış aldığını söylemek mümkün değil. Ama milletvekili olarak hakkını kullanıp her fırsatta konuşmasını yapıyor.

Benim amacım, ne Bülent ARINÇ ne de kamer GENÇ’i şu ya da bu şekilde eleştirmek değil. Ama yukarıda aktardığım fıkradan yola çıkarak anlatmak istediğim şey başka.

TBMM, saygınlığına gölge düşürülmemesi gereken bir çatı. O çatı altında “Milletvekili” olarak görev yapanların birinci görevleri de bu saygınlığa ne şekilde olursa olsun gölge düşürmemeleri gerekir.

Ne yazık ki, içinde görev yapanlar tarafından, yani milletvekilleri tarafından zaman içinde TBMM saygınlığına gölge düşürücü hareketlerde bulunuyorlar.

TBMM çatısı altında elbette tartışma olacaktır. Tartışmalar sert de geçebilir. Ancak tartışmaların sertliği ne olursa olsun, saygı ve saygınlık dikkat edilmesi gereken iki kural olmalı.

Hem iktidar tarafından hem de muhalefet tarafından yapılan tartışmalara dikkat ettiğimizde iki şey gözden kaçmıyor.

Birincisi; belgesiz suçlamalar, ikincisi de karşılıklı gereksiz tartışmalar.

Suçlamalarda belge varsa ortaya koyup onunla suçlayacaksın. Zaman zaman görüyoruz ki, gazete kesikleri haberler ile dahi suçlamalar yapılıyor.

Tabi, önlenemez bir durum.

Acaba diyorum “Canlılar”dan vazgeçsek de “Tazeler”e mi yönelsek. Belki bir çözüm olur.

Fıkra bunu aklıma getirdi de…

20 KASIM 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..