Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '11

 
Kategori
Kitap
 

Cariye'nin Kızı Mihrimah / Demet Altınyeleklioğlu

Cariye'nin Kızı Mihrimah / Demet Altınyeleklioğlu
 

Cariye'nin Kızı Mihrimah


Finalin iyi veya kötü olması fark etmeksizin, bitirdiğim her kitabın ardından bir hüzün sarar içimi.

Usta yazar Demet Altınyeleklioğlu’ndan okuduğum bu ikinci kitapta da yoğun bir hüzün yaşıyorum.

İlk kitapta (Moskof Cariye Hürrem) yazarın usta anlatımı ve kurgusu beni büyülemişti. İkinci kitapta gördüm ki, ilk kitaba nazaran kurgu ve olay örgüleri daha planlı ve çok başarılı.

İlk kitaptaki olay örgülerini ikili devam ettiren yazar, Mihrimah’ta çok geniş bir olay örgüsü ve kurguyla çıkmış okuyucunun önüne.

Güneşle ay, geceyle gündüz, siyahla beyaz, aydınlıkla karanlık, ayvayla nar. Mihrimah…

Görenlerin gözünü kamaştıran, gözleri engin deniz mavisi, saçları başak sarısı güzel kız.

Osmanlı’nın onuncu padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın biricik kızı, annesi Alexandra Anastaisa Lisowska’nın sırdaşı, can yoldaşı.

Adına bağrı yanık leventlerin türküler yaktığı Mihrimah Sultan.

Mihrimah’ın öyküsünde hüzün ağır basıyor.

Mihrimah’ın âşık olduğu, - Korfu Kalesi'nden İstanbul - Levent yatağına sürüklenen - Alaiyeli İsmail'in macerası nefes kesiyor.

Sinematografik açıdan da müthiş bir ışığa sahip kitap.

Vatikan’ın sinsi planıyla Osmanlı topraklarına sokulan Alaiyeli İsmail’in hayatı, müthiş bir kurguyla anlatılmış. İsmail’in yaşadığı işkence sahneleri, günlerce mahzene kapatılıp aç susuz bırakılması, gördüğü kâbuslar olağanüstü yansıtılmış okuyucuya. Kendinizi bir sinema koltuğunda oturur gibi hissediyorsunuz.

Altınyeleklioğlu’nun bu deneyimi daha önce çevirmiş olduğu kitaplardan edinmiş olduğu hissediliyor.

Mihrimah’ın denize duyduğu tutku, Alaiyeli İsmail ile yollarının kesişmesine ve ilk gençlik aşkının başlamasına sebep oluyor. İlk aşkına duyduğu heyecanlar çok gerçekçi anlatılmış. Buluşmak için yaptığı planlar, hain bir planın içerisine düşen aşkları ise kitabın sürprizlerinden.

Babası yaşındaki, bitli topal Rüstem Paşa ile evlendirilmesi ise tam bir kâbus. Hürrem, Rüstem’i kızı Mihrimah’la evlendirip vezir yapmanın karşılığında, Mahidevran ve Şehzade Mustafa’nın canını ister Rüstem Paşa’dan… Anlaşma imzalandıktan sonra da düğün yapılır.

Hayatta kalma mücadelesi için yapılan bir evlilik ve Mihrimah’ın sönen hayatı…

Cariyenin Kız Mihrimah aynı zamanda tarihe damgasını vurmuş kişiliklere de ev sahipliği yapıyor. Barbaros Hayreddin Paşa ve Mimar Sinan çıkıyor karşımıza.

Şüphesiz kitabın en etkileyici bölümleri Mihrimah Sultan ve -göğe kubbe asan adam- Mimar Sinan’ın saf aşkları.

Ayasofya'da gizemli bir tanışmayla başlayan bu imkânsız aşk okuyanı üzüyor. Kavuşamasalar da bu aşk, onlar ölene kadar sürüyor.

Kitabın sonunda Mimar Sinan'ın biricik aşkına, Üsküdar’da yaptığı Mihrimah Sultan Camii, romantik ve oldukça şiirsel bir sırra da ev sahipliği yapıyor.

Romanın sonunda Nurbanu ile tanışıyoruz. Venedik Doçu'nun kızı olan Cecilie Baffo’nun –Nurbanu- saraya getirilmesini ve sonrasında yaşadıklarını kısaca görüyoruz. Demet Altınyeleklioğlu böylece bir sonraki kitaba da göz kırpmış oluyor

Bir Sultan'ın gözünden debdebeli saray hayatını izlemek isteyenlere...

Mutlaka okunmalı diye düşünüyorum.

Saygılarımla,

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..