Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '15

 
Kategori
Güncel
 

Cennet ahhh cennet ahhhh şehitlerimiz..

Cennet ahhh cennet ahhhh şehitlerimiz..
 

Mekanı Cennet olsun demeyin onların mekanı zaten Cennet...


Bundan sekiz dokuz sene önce Hüryıldız gazetesi için yazacağım köşe yazısında laz albay bana öyle şeyler anlatmıştı ki inanmamıştım. Şimdi düşündükçe aklım sınırlarını zorluyor.

'' PKK'nın olduğu yerleri tespit ve vurulması için gönderildik. Verilen koordinatlar ile ilerliyoruz. İlerledikçe kafam karışmaya başlamıştı. Eğer ki gönderildiğimiz yere doğru ilerler  ise ve oraya varırsak tam PKK kucağına düşmüş olacaktık. Daha önce yapmış olduğumuz keşifler ile bilgilerimi birleştirdim ve  bize verilen koordinatların tersine doğru askerlerimle ilerlemeye başladık. Onların ortasına düşeceğimiz yerde PKK bizim ortamızdaydı. Ya ben dedikleri koordinatlar doğrultusunda askerlerim ile gitmiş olsaydım bir tanemiz sağ çıkmazdı. PKK bizim kucağımıza düşmüştü istediğimiz an vurabilirdik. Maalesef vurmayın emri geldi. Askere hükümet PKK yı vurma diyordu ! Vurmadan geri döndük.'' Albayın benimle  son konuşmasıydı.

Bu anlatımın üzerinden dokuz sene geçti. PKK her yanı sardı. Güçlendi, toparlandı milletvekilleri bile oldu. Sonra çözüm süreci dendi yalanlarla avutulduk.

Yapılanların hepsi 2023 'e yatırımdır !

'' PKK süreci yeniden güçlenmek, silahlanmak için sinsice kullandı. Her şeyden haberimiz vardı '' Bülent Arınç...yorumsuz..

Yorumum var aslında da yasaklara takılır.

5 Ağustos'da İzmir Buca'da ailesi ile ikamet eden  Abdulkadir Pektaş Batman'da şehit düştü. Kapılarının ilerisinden geçebildim ayaklarım beni taşımıyordu. Evlerinin yakınına gidemedim nefes alamıyordum.

Abdullah'ı dedesi 2 yaş büyük yazdırtmış. Genelde İç Anadolu, Doğu da bu vardır.  Ben ve kardeşlerimin de yaş durumu aynı. Abdullah aslında 20 yaşında değilmiş. 18 yaşındaymış ve sesini çıkarmadan askere gitmiş. Ve terhisine 1 hafta kala şehit oldu. Annesi şeht düşmeden günler önce içimde bir acı yanıyorum diyormuş. Abdullah o gün o son gün annesini aramış babası ile konuşmuş gidiyoruz hakkınızı helal edin demiş . Ve ertesi gün  acı haber gelmiş.

18-20 Yaşında bir çocuk öldürüldü biz ona şehit dedik. Ağladık,üzüldük, yazdık, sövdük ve hayat devam etti.

Çocuklarımız öldürülüyor ...duyuyoruz artık duyuyoruz !

Çocuklarımız en kötü bölgelere gönderiliiyor daha silah görmemiş,  silah tutmamış eli ,ana koynu kokusu üzerinde çocuklarımız , ellerini kınalamadan yolluyoruz. Çünkü korkuyoruz Allah korusun ya şehit olursa ! Korktuklarımız başımıza geliyor.

Şimdi cennet şehitlerimizle dolu, cennet çocuklarımızla dolu, cennet çocuk kusacak ...

5 Sene önce Dağlıca'da 12 askerimiz şehit edilmişti. Şiimdi 7 Eylül  2015 Dağlıca 95 doğumlu-92-91-88- 86 çocuklarımızın kanı ile boyandı.

Neden çocuklar, neden tecrübesiz askerler orada? Neden sahip çıkılmıyor. Yemekleri, ekmekleri kalmamış. Bayat ekmeği bölüşmüşler. Bayat ekmeği bölüşmüşler ! AnLAdıNIZ mı?

O bayak ekmekle beslenen çocuklarımız .......

16 Askerimiz şehit, 30 askerimiz kayıp, yaralı askerlerimiz de var denilirken sadece 16 askerimizin sayısından söz ediliyor. Yaralı ve kayıplardan ses yok !

Dağlıca yolunda....

İlk araç geçiyor ikinci araç geçiyor üçüncü araçta göz gözü görmüyor. Koymuş oldukları patlayıcıların patlama anlarını bile çekmişler ve internete koymuşlar ! Bunun çekimini bile yapmışlar.

Çocuklar şehit çocuklarım, çocuklarımız biliyor musunuz? Siz canınızı ve Vatanımızı korumaya çalışırken ölürken çocuklarım ahhhh çocuklarım ahhh......

Aynı saatlerde ben denizdeydim. Sahilin tadını çıkarıyor cayımı yudumluyordum. Duymadım ! Kimileri evinde kimileri kafa çekmekte kimileri sevgilisinin koynunda kimileri rızkının peşinde. Duymadı! duymadık bile ! Keşke sizin yerinize biz olduğumuz yerde ölseydik.

Şimdi şu an yazımı yazmaya  çalışırken şehit polislerimizin haberini aldık. Ve sela sesi yüksleiyor mahallemde ... Mahalle halkı koşuşturuyor bayrak diyorlar BAYRAKK ! asalım şehitlerimiz var. Yine şehitlerimiz var ! Her birimiz ayrı memleket kimse nerelisin demiyor bayrağımızı asalım diyor BAYRAĞIMIZI !

Kendimi tutarak yazmaya çalıştım çünkü gerçekten yazmak istediklerimi , dilimden gönlümden geçenleri yazsaydım yayınlanmazdı, ki  yayınlansa kesin içeride gözümü açardım. Özgürüz biz!

Mesela deseydim ki çocuklarımıza sahip çıkın gidin alın neredeyseler, getirin evinize , askere yollamayın, bunu yazamazdım çünkü suç ! Haa bir de karaktersiz olurdum. Karakterimle satın alabileceklerim tarafından.

Mesela diyeceklerimi deseydim ve ekleseydim hitaplarımda birilerine bile ayıp etmiş olacaktım birkaç kelime içerisinde, bunu bile diyemiyorum(uz) işte !

Yasaklar içerisinde birilerinin hırsı için çocuklarımız öldürülüyor ! duyan yok mu! duyun ya duyun artık duyun !

Bizim çocuklarımız CENNET KOKUYOR... HASRET KOKUYOR.. ANA KOKUYOR... göz yaşı kokuyor.. isyan kokuyor... özlem kokuyor... can cann ey cannn ahhh ki ahhhh !

 
Toplam blog
: 175
: 775
Kayıt tarihi
: 20.10.07
 
 

9 Eylül Üniversitesi Maliye bölümü mezunuyum. Şiir dünyam, bir tane kitap çıkaracağım dedim ve  b..