Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '10

 
Kategori
Blog
 

Cennetlik olduk... Sağol Pirmete (2)

Cennetlik olduk... Sağol Pirmete (2)
 

Geçen sene Mersin seyahati ve Mersin blog yazarları ile ilgili yazmış olduğum paylaşımda ayrıntıya girmediğim konusunda serzenişler almıştım. İşte siz dostlara bol ayrıntılı muhabbet notları.

Astım Mağarası veya ikinci Cennet Çukuru vakası

Cennet Çukuru deneyiminden sonraki durağımız hemen yakında bulunan Astım Mağarası idi. Girişin üzerine tesis edilmiş olan kafede buz gibi yörük ayranı ile mola hakkımızı kullandık. Cennet Çukuru deneyiminden ders almamış olacağız ki iniş görevini gene Barış ve ben üstlendik. Minare çapı genişliğinde bu çukura döner merdiven aracılığı ile indik. Derinlik yaklaşık 20 metre civarında. Ancak mağara bir hayli geniş görünümlü. Değişik yerlere giden dehlizler mevcut. Muhteşem sarkıt ve dikitler ise bir başka güzellik... Ancak yüksek nem oranı basamakları bir hayli kaygan duruma getirmiş. Basamak ve duvarlardaki kan izleri düşenlerin olduğunu göstermekte. Bu nedenle gezintiyi kısa tutup tırmanışa geçtik. İlgilenenler için bir not; mağaradaki yüksek nem oranının astım hastalığına iyi geldiği söylenmekte...

İntermot Boğsak Moteli güzellikleri

Astım mağarası gezisini bitirdikten sonra rotamızı Antalya istikametine çevirdik. Yol üzerinde kurulu tezgahların birinden "pepino" satın aldık. Pepino nedir? diye soracak olursanız vallahi bende kendileriyle ilk defa Pirmete sayesinde müşerref oldum. Anlattığına göre anavatanı Güney Amerika olan kavunumsu bir meyve Pepino.. Bu değişik görünümlü meyve ile ilgili yaşanan ilginç bir olayı az sonra paylaşacağım. Bundan sonraki durağımız Mersin Antalya karayolunun 103. km bulunan Boğsak Motel. Tesis muhteşem bir koyun üzerinde inşa edilmiş kadifemsi bir bir kumsala, tertemiz bir denize sahip. Ayrıca mavi bayrak ayrıcalığını taşıyor. Mersin sahilinin değişik kesimlerinden denize girmiş biri olarak Boğsak Motel'in, en güzel sahile sahip tesis olduğunu söylemek mümkün. Bizler lezzetli yemeklerinden tadarken, Pirmete kimseyle paylaşmayacağını baştan itiraf ettiği duble peynirli salatayı tercih etti. Kısa bir deniz keyfi yapıp döndükten sonra satın almış olduğumuz pepinoların masaya servis edildiğini gördüm. Az sonra güleryüzlü ve sohbeti tatlı işletmecimiz Meral Hanım masamıza geldi. Sohbet olanca hızıyla devam ediyor ancak Meral Hanım gözlerini bir türlü pepinolardan alamıyor, tereddütlü gözlerle sürekli tabağa bakıyordu. Daha sonra dayanamayıp "Masanızdaki nedir?" diye sordu. Pirmete, durumu izah etti. Meral Hanım bir kahkaha patlattıktan sonra; "Bende garsonu, size kelek kavun getirmiş diye nasıl azarlayacağımı düşünüyordum." dedi. Sonrasında ise masada genel bir kahkaha tufanı koptu. Keyifli bir ortamdı ancak Pirmete'nin yol haritasına göre daha uğrayacağımız son bir yer daha vardı. Bu nedenle gecikmeden dönüş yoluna koyulduk.

Kuş Cenneti (The End)

Yorucu ama bir hayli renkli ve zevkli geçen Güney yolculuğunun son durağı ise Taşucu Kum Mahallesi mevkiinde bulunan Kuş Cenneti idi. Bu güzelliği tanımak için bölgede bulunan Kuş Gözlemevi'ne çıktık. Dürbünle sazlığı ve kuş çeşitlerini izleme imkânı bulduk. Gözlemevinin biraz ilerisindeki stabilize yolun sonuna kadar giderek Akdeniz'in o bakir, ıssız ve uçsuz bucaksız sahilinde akşam güzelliğini yaşadık. Zaman su gibi akmış ve bir Güney Yolculuğunun daha sonuna gelmiştik. Yaşanan cennet güzelliğindeki bunca yerden sonra satırlarımı noktalamam gerekirse; "Cennetlik olduk... Sağol Pirmete"

10 Temmuz 2010 Kargıpınarı / MERSİN

 
Toplam blog
: 262
: 1569
Kayıt tarihi
: 27.09.07
 
 

Anadolu'nun doğusunda sonradan ismi değiştirilen köylerden birinde zemheri zamanına denk gelen bi..