Varan Turizm Seyahat A.Ş; Kâbusa dönüşen bir yolculuğun hikâyesi

Bundan yıllar öncesinde hoşnut kaldığım bir Adana yolculuğum olmuştu VARAN TURİZM ile. Bende kalan olumlu izlenim ve aradan geçen bunca yılın ardından kendini daha bir geliştirmiş ve kurumsallaşmış olacağını ümit ettiğim firma, bu yıl beni tam anlamıyla hayâl kırıklığına uğrattı. Diğer firmalardan daha pahalı olan bilet fiyatlarına aldırmadan Mersin yolculuğum için başvuruda bulunduk VARAN TURİZM'in yetkili acentasına. Öyle ya... Huzurlu ve kaliteli bir yolculuğun fiyatı azıcık farklı olmalıydı.

21 Haziran 2010 tarihinde firmanın İstinye'deki acentası olan Utku Turizm ve Ticaret Ltd.Şirketi' nden tanesi 80.TL olan toplam üç adet bileti 240.TL vererek satın aldık. Firma görevlisi Şeniz KABAK otobüsümüzün Mersin Otogarına kadar bizi götüreceğini taahhüt etti ve hareket tarihi olan 26 Haziran 2010 Cumartesi günü saat 17.15 'de burada hazır olmamızı ve otobüsümüzün saat 19.00 'da Ataşehir'den hareket edeceğini sözlerine ekledi. Bizler bahsedilen gün saat 17.00 olmadan acentada hazır bulunduk. Ancak bizi alacak olan servis aracı tam 1 saat 15 dakika rötarlı olarak geldi. İstanbul trafiğinin yabancısı olmadığından fazla önemsemedik. Araca bindik bundan sonraki rotamız önce Kavacık ve daha sonra kalkış noktası olan Ataşehir idi. Kavacık'a vardığımızda saatler 19.00 yaklaşmakta idi. Servis minibüsünden valizlerimizi indirerek bizleri alacak olan aracımızı beklemeye başladık. Ancak terminaldeki görevli otobüsümüzün az önce Kavacık'tan bir servis aracı dolusu yolcusunu almadan Ataşehir'e hareket ettiğini söyledi.Yaşananlar Varan Turizm gibi kurumsallaşmış olduğunu ümit ettiğim bir firma için tam anlamıyla hayâl kırıklığı idi. Ataşehir ile telefon irtibatına geçildi ve ototbüsün hareket etmemesi istendi. Bizi Kavacık'a getiren servis aracına apar topar yeniden binildi. Hız sınırlarını zorlayan bir maceralı yolculuk sonrasında Ataşehir'e ulaşıldı. Yolcuğumuzun bundan sonrasında kullanacağımız otobüse bindik. Buraya kadar yaşananlardan sonra başka bir aksilik olacağını düşünmek bile istemiyorduk. Taaa ki, Tarsus Otogarı'na varana dek... İstanbul'da özellikle vurgulayarak sorduğum ve Mersin Otogarı'na gideceğini teyidini aldığım halde firma bizi Tarsus'ta indirdi. Anadoluda ilçelerden köylere yolcu taşıyan servis araçlarını andıran bir araca valizlerimizle ite kaka bindirildik ve Mersin Otogarı'na ulaştık. Yolculuğumuzun son durağı Erdemli'nin bir beldesi olan Kargıpınarı'na ulaşmak ise bize aitti.

Dönüş yolculuğunda bir başka firmayı tercih ettik. Daha konforlu ve daha ekonomik ve sorunsuz bir yolculuk yaşadık.

Siz siz olun yolculuğa başlamadan önce firmaların marka büyüklüklerine, kurumsal olduklarına aldanmayın ve yanınızda mutlaka bir kaç kutu sakinleştirici bulundurun. Çünkü mola yerlerinde eczane pek bulunmuyor.

Not; Belge resimleri onay bekliyor.