- Kategori
- Çevre Bilinci
Çevre sorunları ve duyarsızlık
Gelişmiş ülkeler, sanayi devrimi ve teknolojik gelişme sonucu çevre sorunlarının önemini kavramışlardır. Nükleer silah, nükleer gücün çeşitli alanlarda kullanım yaygınlığı, dünya kamuoyunun çevre olayına radikal biçimde yaklaşımına neden olmuştur. Sözünü ettiğimiz radikal yaklaşım bir çeşit "reddiye" biçimine dönüşmüştür. Daha yeni sanayileşme çabası içinde olan, bir anlamda sanayi toplumu bile olamamış gelişmekte olan ülkeler açısından, ileri ülkelerde gündeme getirilen radikal öneriler lüks gibi görünmektedir. En azından sanayileşme çabalarının maliyetini yükselttiği için kuşku ile karşılanmaktadır. Türkiye açısından da bu sorunsal önceliğe sahiptir.
Türkiye ve benzeri gelişmekte olan ülkelerin kamuoyu ise çevre sorununu özümsemekte zorluk çekmektedirler. Örneğin; Çernobil kazası Avrupa ülkelerinde bir panik havası estirirken Türkiye kamuoyu olaya gereken ciddiyetle eğilmemiştir. Bunun doğal uzantısı olarak başta Hükümet olmak üzere yönetimde yaptığı tesbitlerde, önerdiği uygulamalarda inatçı bir izleme politikası izlenmemiş; çelişkili ifadelerle sorunu daha da karmakarışık hale getirmiştir. Halk kendi sağlığını ilgilendiren çay içimi, deterjan kullanımı konularında ne yazık ki tam bir umursamazlık içindedir.
Bunun temel nedeni halkımızın yüzyıllardır çevre sorunların içerisinde yaşamış olmasıdır. Ve bu sorunları günlük yaşamın doğal bir cilvesi olarak kabul etmesidir. Su kirliliği, havanın toz, duman vb. ile kirlenmesi, yakın çevre ve konutlarının parazitlerden arındırılamaması, köy, kasaba, kent yaşamımızın olmazsa olmaz görünümleri haline getirilmiştir. Deterjanla, DDT (şu anda kullanımı yasaklanmıştır) ile zararlılarla bir ölçüde mücadele ettiği için bunların gözle görülmeyen olası zararlarını düşünememekte ya da kavrasa bile ikincil önemde saymaktadır.
Sonuçta bu olgular boyutu ne olursa olsun yetkili kurumların "Çevre" olayına düzeyden yaklaşmasını yaratmıştır.
http://nukleer.greenpeace.org/
(http://youtube.com/watch?v=c0fFAgAOvAk)