CHP, sol bir parti midir?

Bence; kesinlikle hayır!.. Gerçek solu anlamak için evrensel sol argümanlara bakmak yeterli;

1.Eşitlik- Adalet
2.Özgürlük
3.Demokrasi
4.Kalkınma- Dayanışma
5.Barış

Ve bu çerçeveden şaşmayacak birkaç özellik daha... Sol argümanlar içinde "milliyetçilik" yoktur, onun ılımlı hali "ulusalcılık" da yoktur...

Dünya'da sol-sağ ayrımı yerini birçok ülkede demokrasi-cumhuriyet ayrımına bıraktı. Solcu-sağcı ayrımı ise demokrat-cumhuriyetçi ayrımına... Amerika'da üç yıl önce Bush, Cumhuriyetçi-sağ aday iken; Kerry, demokrat- sol aday idi. Daha geçenlerde Fransa'da Sarkozy, Cumhuriyetçi-muhafazakâr-sağ aday iken; Royal, Demokrat-sosyalist-sol aday idi...

Türkiye'de, siyasal iklim tüm dünyanın aksi istikamette ilerliyor. Daha çok "Cumhuriyet" vurgusu yapan parti kendini "sol" diye, "demokrasi" vurgusu yapan ise "sağ" diye addediyor. Sol aslında sağ; sağ ise söylemlerde sol, icraatta yine sağ çizgide. Tabi bunda ülkede her zaman prim yapan vatan-millet-sakarya söyleminin de etkisi yadsınamaz…

Bir diğer etmen merkeze yerleşme stratejisi. Birçok parti sağcıysa, sol adaylara, solcuysa sağ adaylara yer vererek, "uçlardan uzaklaşma" adına merkeze kaymayı yeğliyor her seçim, bunun niteliksizliği beraberinde getirdiğini düşünmeden…

CHP, sol parti mi? Kesinlikle hayır…

Geçenlerde Sayın Deniz Baykal, bir televizyon programında gelecek dönem için hedeflerini açıklarken "ekonomik kazanımları geliştireceğiz" ifadesini kullandı. AKP döneminde halkın sırtına binen, "babalar gibi satarım"larla işlenen neoliberal ekonomik politikaları bir kazanım olarak gördüğünü ve daha ötesi bunun geliştirileceğini söyledi. Dünya’da başka örneği olmayan bir sol (!) siyaset örneğiydi…

Türkiye çok partili döneme girdiği 1950’den (seçimlere hile karıştırıldığı hem CHP hem DP kanadında onaylanan 1946 seçimlerini saymazsak) bu yana, olağanüstü haller dışında, sol bir partinin başkanlığında bir başbakanlığı 1973–79 ve 1999–2002 arasında Sayın Ecevit’le yaşadı. 1999 seçimlerinde, sol söylemden öte Abdullah Öcalan’ın yakalanışının etkisi herkesçe bilinir. Geriye 73–79 arasındaki, altı yıllık Ecevit’in “ortanın solu” teorisini ve gerçek halkçı çizgiyi yansıttığı dönem kalır…

57 yılda, altı yıl…

Bu hezimetin sebebinin iyi irdelenmesi ve ona göre gerçek sol siyasetin işlerlik kazanması gerekmez mi?