Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

CHP heyeti DSYB’ni ziyaret etti

CHP heyeti DSYB’ni ziyaret etti
 

BURDUR CHP HEYETİ DSYB'DE...


Burdur Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili ve İl Başkanıyla Yönetim Kurulu üyeleri Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğini ziyaret ettiler.

CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, CHP İl Başkanı Süleyman Erman, CHP Merkez İlçe Başkanı Barış Ayten ve Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan bir heyet, dün (18 Eylül 2012 günü) Damızlık Sığır Yetiştiricileri Burdur Birliği Başkanı Kamil Özcan’ı makamında ziyaret etti.

Ziyaret esnasında gazetecilere konuşan Ramazan Kerim Özkan, ülkemizin son 10 yıllık tarım ve hayvancılık politikasını nasıl değerlendirdiği sorusuna verdiği cevapta, tarım ve hayvancılıkta Tarım Bakanlığı’nın sınıfta kaldığını iddia ederek, durmadan desteklerden bahsettiklerini ancak aldıklarını hiç söylemediklerini, milletin efendisinin Türk köylüsü olduğunun söylendiğini ama şu anda milletin efendisinin perişan durumda olduğunun altını çizdi.

KÖYLÜNÜN HÜKÜMETTEN 30 MİLYAR DOLAR YASAL ALACAĞI VAR

Konuşmasına devamla Özkan Türk köylüsünün “dünyanın en pahalı mazotunu kullandığı”nı, “dünyanın en pahalı elektriği”ni kullandığını, “dünyanın en pahalı gübresi”ni kullandığını belirterek, buna karşılık “dünyanın en ucuz sütü”nü sattığını, pahalıya malettiği halde “dünyanın en ucuz eti”ni sattığını iddia etti. Özkan Burdur’un tarımın ve hayvancılığın başkenti olduğunu, günde 800 ton süt üretiminin olduğunu, Türkiye’nin Hollanda’sı olduğunu ifade ederek ama “ne yazık ki elimiz hamur karnımız aç! Biz sütte yüzde 8 KDV veriyoruz. Ağzından giren yemden yüzde 8 KDV veriyoruz. Kıçından çıkan pislikten yüzde 18 KDV veriyoruz. Bunlar verilenler. Mazotta yüzde 65 ÖTV veriyoruz. Bunları topladığınız zaman devletin verdiği 5 milyar liraya karşılık sadece mazotta 8 milyar dolar geri alıyor. Sağ eliyle verdiğini sol eliyle alıyor. Mehdi Eker’le aynı komisyonda çalıştık. 2006 yılında GSMH’nın yüzde 1,5’u köylüye verilir diye bir ifade kullanıldı. Genel Kurul’da bu oran yüzde 1’e çekildi. Ama iktidar yaklaşık 6 yıldır bu paranın yüzde yarımını veriyor. Yani 10 milyar dolar vermesi gerekirken her yıl, ancak 5 milyar dolarını veriyor tarım ve hayvancılığa destek olarak. Türk köylüsünün 6 yıllık alacağı devletten 30 milyar dolara tırmandı.” Şeklinde konuştu.

Özkan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’ye bir yılda 380 bin canlı hayvan, 365 bin karkas et giriyor. Herefort, Şerole, Limuzi, Angus vs çeşitlerinden sığır ve et giriyor Türkiye’ye. Bizim yerli ırklarımız olan Montufon, yerli holştayn, yerli karamız ihmal edildi; Hasan unutuldu, Hans destekleniyor; Oya unutuldu, Sonya destekleniyor. Bir an önce bundan vazgeçilmesi gerekiyor. Dışalımdan vazgeçilmeli. Tarım ve hayvancılık ülkesinde ithal etmediğimiz bir hayvan ve ürün kalmadı.”

SÜT SEKSEN YEM SEKSEN, AH BU İŞTEN BİR VAZGEÇSEM!

“Geçen hafta Ağlasun ilçesinin Kibrit köyüne davulla zurnayla inek verdiler. Damızlık düve verildi. Kaçtan verdik; 6 bin 750 liradan verdik. Bunları vatandaş en pahalısını 3 bin liraya satabilir”şeklinde değerlendirmede bulunan Özkan, “verdiler benim Kibritli vatandaşıma davulla zurnayla, yarın bunun borcunu öderken iflas edecek. Kendisi iflas ettiği gibi 4 tane de kefilini götürecek yanında. Bu yem fiyatlarıyla bu süt fiyatlarıyla bu hayvancılığın şu anda yapılması mümkün değil. Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmiyor. Vatandaş perişan durumda. Süt seksen, yem seksen; ah bu işten bir vazgeçsem diye vatandaş feryat ediyor.” Dedi.

Ülkemizde hayvancılığa teşvikler, primler verildiğini, ancak üreticinin teşvik, pirim falan istemediğini, üreticinin sistem istediğini vurgulayan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Burdur Birlik Başkanı Kamil Özcan, “üretici sattığı malın para etmesini istiyor. Yem sanayisiyle, süt sanayisiyle aslında aynı gemideyiz. Üretici kazanmazsa bu gemi batar. Türkiye gibi bir ülkede yem ithalatının, hayvan ithalatının, saman ithalatının konuşulmasını Türkiye’nin ayıbı olarak görüyorum.” Dedi.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..