Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '14

 
Kategori
Siyaset
 

CHP Liderine atılan yumruktan seçim analizi

CHP Liderine atılan yumruktan seçim analizi
 

Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU'na mecliste yapılan saldırıyı TV'den canlı izlerken; "olur böyle şeyler, bizler her sorunumuzu şiddetle çözmeye şartlanmış bir toplumuz" diye düşündüm. Ama yine de, Kılıçdaroğlu'na yumruk atılmasına şaşırdım. Hiç kimsenin yumruk yemesini kabul edemem fakat; "yumruk yiyecek birisi varsa, o kişi Kılıçdaroğlu değildir herhalde" dedim kendi kendime.

Yanıldığımı aynı haberi akşam haberlerinde izlerken, saldırgan Orhan Ö.nün annesinin TV'deki konuşmasını duyunca anladım. Ayrıca, günlerdir yanıtını aradığım; 'CHP 30 mart seçimlerinde beklenen başarıyı neden yakalayamadı?' sorusunun yanıtını da acılı annenin sözlerinde buldum.

Orhan Ö.nün annesi, oğlunun işsiz olduğunu ve bunalım geçirdiğini söyledi. Oğlunun kimin dolduruşuna geldiğini bilmediğini ve iş bulamadığı için bunalıma girdiğini ifade eden anne Ö., 'İşi yok, gücü yok. Evi kira, 1,5 yaşında kızı var. Ben çok üzgünüm. Kılıçdaroğlu'ndan, ailesinden çok özür dilerim' dedi.

Normal olarak, bu durumda olan bir insanın yumruğunu; 'hırsızlık yapanların, rüşvet alanların, kıyıları talan edenlerin, mahkeme kararlarını hiçe sayanların, evinde paraları istifleyenlerin ve halkın manevi duygularıyla bile dalga geçenlerin' suratına vurması gerekirdi diye düşünebilirsiniz. Ama öyle değil.

Eğer bu ülkede hukuk üstünlüğü bulunsa, iltimas ve kayırma olmasa, iş bulmada siyasetçiler değil de liyakat esas alınsa, iyi yetişmiş, iyi okulları bitirmiş bunca işsiz gencin karşısında, Orhan Ö.nün ve onun gibilerin şansı olur mu? Olmaz!

12 yıldır süren AKP iktidarında kimler iş buluyor, kimler devletteki işini hallediyor veya dağıtılan yardımlardan nemalanıyor? Bence liste kısaca şöyle:

- AKP'ye üye olanlar,

- Sadece AKP'nin memuru gibi görev yapan görevliler,

- Akrabalar ve o akrabalarla iş yapanlar,

- Eşinin başı bağlı olanlar ve hiç kullanmasa da namaz takkesinin ucu gömlek cebinden görünenler,

- Başkasının parası ve uçağı ile de olsa, umreye gidenler,

- Şimdilerde ayrı düşseler de, konuşurken ağızlarından, 'hocaefendi, hizmet, inşallah, maşallah' kelimelerini düşürmeyenler.

Görüldüğü gibi liyakat hiç yok veya varsa da listenin en son sırasında olabilir.

Gelelim yeniden CHP'ye: Kılıçdaroğlu seçim kampanyası sırasında ne dedi:

"Hırsıza oy veren de hırsızdır"

" Temiz siyaset istiyoruz, ahlaklı, kul hakkı yemeyen bir siyaset istiyoruz. Halka hesap vermeyi görev kabul eden bir siyaset istiyoruz."

"Halkımın vicdanına sesleniyorum bir Başbakanın oğlunun evinde 1 milyar dolar para olur mu? Neden evde saklanır bu para, haram mıdır helal midir? 30 Mart'ta elini vicdanına koy öyle git sandığa. Ben harama ortak olacağım deme helale ortak ol ..."

CHP, kendisine oy verilmesini isteyerek kişilerin neredeyse kendi hırsızlıklarını itiraf etmelerini istedi. Aslında mecbur bırakıldığı için 12 yıldır AKP'ye oy vermiş olan halkımızı bu söylem rahatsız etti. Yani bu kesim, 30 Mart'ta CHP'ye oy verseydi, kendi hırsızlığını teyit edeceği duygusuna kapıldı. Sonuçta, 20 milyon seçmen bunu kabul etmedi.

AKP hükümeti, sadece geçen yıl 19 milyon kişiye yaklaşık 12 milyar TL yardım dağıtmış (Sözcü gazetesi). Yani insanımız yardımla geçinmeye alıştırılmış durumda. Bilinçli olarak mesleksiz ve cahil bırakılan Anadolu erkek ve kadınları bir yerlere gelebilmek, evine ekmek götürebilmek için birilerinin desteğine ihtiyacı var. Bu insanların büyük çoğunluğunun kendi başına ayakta durabilmesi, özgürce kendi seçimini yapabilmesi mümkün değil. Tam bir köle veya tebaa yaratma politikası yani.

AKP kitlelere diyor ki; 'Ben hırsızsam, sen de hırsızsın. Çaldıklarımdan sana da veriyorum'. Halk arasında konuşulan; 'çalıyorlar belki ama çalışıyorlar' söyleminin Türkçesi aslında, 'evet hırsızlar ama bana da pay veriyorlar' itirafı değil de, nedir?

Özetle; dürüst, adil ve hakkaniyetli bir düzen olursa beleş gelen nemanın kesileceği korkusuna kapılan yığınlar, kendilerini de suç ortağı hissettikleri AKP'ye oy vermeğe devam ettiler.

Son yerel seçimlerde, bu sistemi en azından söylemleri ile tehdit eden bir parti vardı: Cumhuriyet Halk Partisi.

Yumruğu da onlar yedi zaten.

İZMİR, 10 Nisan 2014.

 
Toplam blog
: 159
: 1303
Kayıt tarihi
: 19.06.12
 
 

1963 yılında Balıkesir'in şirin ilçesi Erdek'te doğdum. Yüksek lisans eğitimimi Dokuz Eylül Ünive..