Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

CHP Manavgat Belediye Başkan Adayı Şükrü Sözen basın mensupları ile kahvaltıda buluştu.

CHP Manavgat Belediye Başkan Adayı Şükrü Sözen basın mensupları ile kahvaltıda buluştu.
 

30 Aralık Salı sabahı basın Mensupları ile kahvaltıda buluşan CHP Manavgat Belediye Başkan Adayı Şükrü Sözen, basın mensupları ile hem kahvaltı yaptı hem de projelerinden bahsetti.

Kahvaltıya Manavgat CHP Eski Belediye Başkanlarından Akay Şenel, yine eski İlçe başkanı Mustafa Akkuzu, halen görevde olan ilçe başkanı Mehmet Çınar, CHP İl Genel Meclisi Üyesi Mahmut Şafak, aday adaylarından Mehmet İyiol, Sedat Aydın ve bazı delegelerle partililer katıldı.

Basının yoğun olarak iştirak ettiği kahvaltıda İlçe başkanının kısa konuşmasından sonra bir konuşma yapan CHP Belediye Başkan adayı Şükrü Sözen kahvaltıya iştirak eden tüm basın mensupları ve kendini yalnız bırakmayan eski ve yeni tüm İlçe başkanlarına, eski belediye Başkanı Akay Şenel’e ve partililere teşekkür ederek başladı. Konuşmasının devamında kısaca Manavgat için yapacaklarından ve projelerinden söz eden Sözen, tam yerine oturacaktı ki, kendisine soru sorup soramayacağımı sordum.

İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Tüm kameraların hepsi birden üstüme çevrilince kendimi Bush’ a ayakkabı fırlatan gazeteci gibi hissettim bir an.:)) Ne bileyim ben bu tür toplantılarda soru sorulmayacağını, ya da fazla sorulmayacağını. Bana kalsa makineli tüfek gibi bütün kafama takılan soruları, kamuoyunu megul eden soruları arka arkaya sıralarım. Anladım ki fazla soru sorulmazmış. İki tane de kaldım. Sanmayın ki buna sadece adayımız şaşırdı, basın mensupları da şaşırdı. Fakat sorulan soru karşısında kısa bir şaşkınlık geçirse de adayımız, sonrasında gayet açık, net ve anlaşılabilir bir biçimde sorumu yanıtladı. Dolayısı ile kamuoynun gündemini meşgul eden bir soruya yanıt vererek hem konuyu aydınlattı hem de teşekkür etti. Teşekkür ettikten sonra sordum zaten ikinci soruyu da.:)) Fakat baktım benden sonra bir arkadaştan daha soru geldi, o da çok güzel bir soruydu gerçekten, "Necip Fazıl Kısakürek ile, Nazım Hikmet' i aynı karede buluşturabilecek misiniz, harmanlayabilecek misiniz? seçildiğiniz takdirde idi soru". "Tabii ki "cevabını aldı kısa ve net. Yine baktım başka soran yok. Dur Aynur dedim. Yeter. Ayıp. Ve durdum.

Burada bir eksiklik vardı, başka bir şey vardı onu hissettim. Basın mensupları soru sormaya çekiniyor, buna alışık olmayan adaylar da kısa bir şasşkınlık geçirdikten sonra gayet rahat cevap verebiliyordu. Biliyorsunuz. Zaman zaman bahsettim. Benim asıl işim, asıl sevdiğim iş yani, esnafları teker teker dolaşıp onlarla çay ve kahve eşliğinde sohbet etmek ve onların çıkarlarına olacağını olacağını düşündüğüm reklam anlayışını onlara anlatarak, ikne ederek reklam toplamak. Bazen ise sırf sohbet için kapılarını aşındırmak ve bir dokun bin ah işit misali onlarla haldaş olmak, bir nevi sırdaş olmak. Kısacası bu tür toplantılara pek katılmam. Fakat içine girdiğimiz seçim süreci sonrasında bu tür toplantılara katılma zorunluluğum hasıl oldu. Hepsi bu. Bu kadar sohbet yeter değil mi? Hadi o zaman Manavgat Belediye Başkan adayı Şükrü Sözen kısaca ne demiş, ne vaatler vermiş Manavgatlılara görelim.

Yazılı ve Görsel Basınımızın Değerli Temsilcileri

Üzüntü ve sevinçleriyle bir yılı daha geride bıraktık. Umut ve beklentilerle yeni bir yıla giriyoruz. Her yeni yıl umudun ve iyimserliğin egemen olduğu bir ortamı da birlikte getirmektedir.

2009 yılında barışı ve huzuru isteyen tüm insanlığın düşlerinin gerçekleşmesini istiyoruz. Yeni yılda, şiddetin bütün hızıyla hüküm sürdüğü dünyada açlık ve yoksulluk sınırında bırakılan insanlara yardım eli uzatılmasını, insanlığın ayıbı olan savaşların uluslararası işbirliğiyle çözülmesini, demokrasinin tüm dünyaya egemen olmasını, insanlığa yaraşır bir çevre bilincinin gelişmesini diliyoruz. Sorumlulukların paylaşıldığı, herkesin birbirinin özgürlük alanlarına saygı gösterdiği, toplumun ortak yaşam alanını zenginleştiren çok seslilik ve çok zenginliliktir. Yurttaşlarımızın birbirinden korkmadığı, kimsenin birbirini tehdit olarak görmediği, Cumhuriyetimizin, ulusumuzun ve insanlarımızın temel değerleri ile Atatürk ilkelerini ve devrimlerini koruduğu, şiddetin yerine özgürlük, demokrasi ve insan haklarının egemen olduğu, yoksulluğun yenildiği, insanlarımızın eşit yaşam koşullarına sahip olduğu çağdaş bir Türkiye dileğimizdir.

Bu duygu ve düşüncelerle 2009’i selamlarken, ülkemizin birlik ve beraberliği için tereddütsüz canlarını veren, kanlarını döken şehitlerimizi, gazilerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyor, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyor, yeni yıla girerken elleri tetikte ama yürekleri bizlerle olan er, erbaş, subay, astsubay ve güvenlik güçlerimize en içten sevgilerimle saygılarımı gönderiyorum.

2009 yılının ülkemizde vatandaşların; eşit, özgür, barış, birlik ve beraberlik için yaşayacağı, terörün, yoksulluğun, gözyaşının sona ereceği bir yıl olmasını ve ayrıca 2009 yılının tüm İnsanlığa. Ulusumuza ve Manavgat’ta yaşayan tün vatandaşlarımıza barış, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle yeni yılınızı kutlarım.

Neden Adayım….

Ben Cumhuriyet Halk Partisinin ve bu Manavgat’ın evladıyım. Atalarım da bu şehirde doğup, büyüyüp bu şehre hizmet etmişler. Benim de onlara layık bir evlat olabilmem için onların düşüncelerinden ve hizmetlerinin izinden gitmem gerekiyor. Bu husus benim kendi düşüncem olduğu kadar, aynı zamanda toplumun bana yüklediği, benden beklediği bir vazifedir. Dolayısıyla böyle bir zaruret karşısında mazeret üretmeden, aşkla şevkle vazifeye koşmaktan başka yapacak bir şey tasavvur edemiyorum. Bu konuda tabii ki söylenecek başka sözlerimiz de var. Öncelikle şunu belirtmeliyim. Hizmet ehli ve erbabı olmak için, kesinlikle halka hizmet etmekten zevk almak gerekir. Hizmet etmeyi, görev olarak kabul ve ifade etmek de daha doğrudur. Bu hususun iki temel şartı vardır. Birincisi yaratılış yönüyle yatkın olmaktır. İkincisi ise; şahsiyetin oluşması devresinde bu bilgi ve görgüyle tanışmak gerekmektedir. Ben bu iki konuda da kendimi şanslı addediyorum. Çünkü hizmet arzum ve bu konuda gösterdiğim özen, çevrem tarafından bilinir. İkinci hususa gelince; Rahmetli babam 1979–1989 yılları arası iki döneme yakın bir süre Belediye Başkanlığı tecrübesiyle siyaset yaptığı dönemde, bırakın eleştirilmeyi muhaliflerinin bile takdirini kazandığının şahitleri henüz hayattadırlar. Yalnız şu hususu belirtmeden geçemeyeceğim. Hiç bir şekilde tasvip etmediğimiz onaylamadığımız ülkemizi bir on yıl geriye götüren 12 Eylül darbesiyle birlikte hemen akabinde bir yılı aşkın bir süre Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmıştı. Bu dosdoğru, şahsiyetli ve yüksek nitelikte sürdürülen siyaseti 1989 yılına kadar, olan biten diğer bütün siyasi olaylarla birlikte değerlendirme imkânına sahip oldum. Bu tarihten sonraki iş hayatımda hayatımla siyasetim ve Manavgat aşkım hep iç içe olmuştur. Beni yanlarında, yakınlarında ve hatta hizmetlerinde görmek isteyen; saygı değer hemşerilerimin ve Manavgat’ta yaşamını edame eden tüm vatandaşlarımın bana gösterdikleri teveccühe layık olmaya çalışmak da boynumun borcudur.

Kısaca Hedeflerim…

Her şeyden önce, yeni bir şehircilik ve yeni bir şehirlilik bilinciyle hareket edilmeli. Yeni bir şehri birlikte kurmak için yola çıkılmalı ve hiçbir kimsenin bu hizmet kervanının dışında kalmaması için gayret gösterilmelidir. Böylece, herkes kendisini, ulaşılacak her merhalenin manevi hissedarı olarak görmeli, katkıları nispetinde gönül hoşluğu ve vazifesini yapmış insanların vicdani rahatlığına kavuşmalıdır. İhtiyaç hissedildiği kadar uzman kadro takviyesi de yapılarak partimizin belediyecilik anlayışıyla düşündüğümüz çalışmaları gerçekleştirebiliriz. Çünkü bu iş tek kişilik bir iş değildir ki, kapris yapalım, naz edelim, keyfimize göre hareket edelim. Bu iş memleket işi, o halde içinde bütün memleket olmalı. Kısacası Manavgat’ımızın resmî sivil bütün kuruluşları, esnafı, işçisi, öğrencisi, ev hanımı, yaşlısı genci, kim varsa herkesin, önce güvenini alacağız, sonra yine el ve gönül birliği ile Manavgat’ımızın kaynaklarına Devletimizin kaynak ve desteklerini de katarak şehrimizin bütün sorunlarının üstesinden geleceğiz. Kısacası; bu süreci aralıksız olarak hız kesmeden sürdürülmesi gereken bir süreç olarak değerlendiriyorum. Manavgat’ta yaşayan vatandaşlarımızın bana gösterdikleri güven benim sorumluluğumu bir kat daha artırmaktadır ben bunun bilincindeyim. Manavgat’ta ve Manavgat’ta yaşayan tüm vatandaşlarımıza hizmet etmek için sabırsızlanıyorum.

Manavgat’ımızı layık olduğu seviyeye yükseltmek için; el birliği, güç birliği, söz birliği, hedef birliği, ufuk birliği, kısacası, birlik içinde olmamız ve hep birlikte aynı istikamette bu duygu birliği ile hareket etmemiz gerektiğini belirtiyorum. Daha güzel bir Manavgat’ta yaşamı paylaşmak dileğiyle siz basınımızın değerli temsilcilerine, bütün hemşerilerime ve Manavgat’ta yaşayan tüm vatandaşlarımıza selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

İşte CHP Belediye Başkan adayının söyledikleri bunlar kısaca. Özellikle yeni yıl mesajındaki tüm temennileri temennimizdir. Kendi adıma Sayın Sözen’e teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum. Sevgiler…

Soru… Sorularımı ve Sayın Sözen’in cevabını unuttum değil mi?

Öyleyse kısaca deyineyim.

Birinci sorum kamuoyunu megul eden ve Sn. Sözen’in eğitim durumu ile ilgili yapılan spekülasyonlardı. Sayın Sözen ilkokul mezunu olduğunuza dair değişik spekülasyonlar yapılıyor, bu konuda ne diyorsunuz, dedim.

Sn. Sözen de… Çıktı böyle bir soruyu sorduğum için teşekkür ederek gayet rahatlıkla eğitim durumunu açıkladı.

İlk ve orta eğitimini Manvagatta tamamladığını, yüksek eğitimini de İzmir Fatih özel koljide tamamladığını belirtti. Bir yılda üniversiteye gittiğini fakat o zamanlar Türkiye’nin ve bazı özel koşullarının elverişsizliği nedeni ile eğitimine son vererek ticaret hayatına atıldığını belirtti. Kaldı ki; öyle bile olsa çıkıp bunu açıklayabilecek yüreğe ve cesaret sahibim diyen Sözen, şu an bir çok kamu kurum ve kuruluşunda ilk veya ortaokul mezunu olduğu halde, bırakın üniversite mezunlarından aşağı kalır bir yanları olduğunu, bulundukları makam ve mevkilerde oldukça başarılı işlere imza attığı birçok kişi tarafından bilinen bir gerçektir. Bu demek değildir ki eğitiminizi yarıda bırakın, ya da eğitim önemli değildir. Aksine her gittiğimiz yerde, her gittiğimiz toplantıda eğitimin önemine vurgu yapıyoruz, dedi.

Peki; Farz edin ki Manavgatlı sizi seçti. Kamuoyunda şöyle bir inanış hakim. Eğer iktidarla uyumlu yerel yöneticiler seçersek, daha fazla yatırım olanağına kavuşur, daha iyi hizmet alırız. Bu düşünceden hareketle iktidarda olan partiden gerekli yardımları alabileceğinizi ve söz verdiğiniz projelerinizi gerçekleştirebileceğinizi düşünüyor musunuz? dedim.

Sn. Sözen. Biz Manavgat için her türlü diyaloga açığız. İster iktidar olsun, ister muhalefet, her parti ile görüşür, konuşur, taleplerimizi iletir, istediklerimizi de alırız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bunu yapabilecek teknik kadroya, donanıma ve bilgiye sahip sağlam bir ekiple çalışıyoruz çünkü dedi. Kaldı ki ilçemizde yapılan yatırımların birçoğu muhalefet döneminde yapılmıştır diyen Sözen, bu hepinizin malumudur diyerek tüm katılımcılara teşekkür eti ve bir gün daha böyle bitti.

Umarız konuyu merak eden birçok kişi için aydınlatıcı olabilmişizdir.

Sevgi ve saygılarımla...

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..