Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

CHP ve samimiyet

CHP ve samimiyet
 

Ben açıklarım


Söylenen şu;

CHP dine saygılıdır.

Başörtüsüne karşı değildir.

Etnik ve kültürel kimlikleri kabul etmektedir.

Şimdi bunlar üzerinde bir değerlendirme yapalım.

1- CHP ve Din

Doğru bir değerlendirme yaptığımızda, CHP ve onunla aynı dünya görüşünü paylaşan kişi ve kurumların hayatında, dinin çok fazla yer tutmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Dindar ve başörtülü insanların parti üyesi olması, bu yargının aksine bir delil sayılamaz. Hatta, "dindarlara baskı yapılıyor" dendiğinde CHP formatındaki kimselerin, "camilerin açık, ibadetin serbest" olduğunu söylemeleri de Türkiye'de, inanç konusunda yanlış giden bir şeylerin var olduğu hakikatini ortadan kaldıramaz.

Kim ne derse desin, CHP ile din arasında nasıl bir bağlantı kurulursa kurulsun gerçek budur. Çünkü bu partiye ve onun paralelinde düşünenlere göre din, "Vicdanlardaki kutsal yerinde kalması, " ordadan hiç çıkmaması gereken bir şeydir.

Bu zihniyete göre hayatımızı etkileyen, anlamlandıran, bazan yönlendiren şeyler arasında, din fazlaca yer almamalıdır. Meselâ, Atatürk'ün kabrine veya büstlerine çelenk koyup saygı duruşunda bulunulmalı ama ruhuna fatiha okunmamalıdır. Hatta, resmi tören esnasında böyle bir teşebbüs affedilmez günahlardan sayılmalıdır.

Cumhuriyetin ilk yıllarına döndüğümüzde gördüğümüz manzara şudur.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun din eğitimini düzenleyen 4. maddesi gereğince 1924 yılında, 29 merkezde imam-hatip mektebi açılmıştır.

4 yıllık orta öğrenim seviyesinde olan bu okulların müdür ve öğretmlenlerinin, din eğitimi almadıkları buna karşın, deneyimli eğiticiler oldukları ifade edilmektedir. Asıl amaç, cumhuriyete bağlı aydın din adamı yetiştirmek olduğundan bu okullarda, din eğitiminden daha çok, bilim ve yabancı dil derslerine ağırlık verildiği söylenmektedir. (1)

İmam-hatip mektepleri, (bir rivayete göre, öğrenci yokluğundan dolayı) 1930 yılında kapatılmıştır. Vikipedi'ye göre, bu tarihten taa 1949 yılına kadar, din adamı yetiştiren okul açılmamıştır. Bu yıllarda, içinde CHP ileri gelenlerinin de bulunduğu bir çok kimsenin, "artık cenazelerimizi kaldıracak imam bulamıyoruz" şikâyetleri üzerine 10 ay süreli İmam Hatip Kursları açılmış ve din görevlisi yetiştirme uygulaması başlatılmıştır... (2)

2- CHP ve Başörtüsü

Başörtüsü, türban ya da kadınların başlarına sardıkları herhangi bir şeyi ifade eder. Bu, cumhuriyet kurulmadan bir kaç gün önce, ya da cumhuriyet döneminde ortaya çıkmış bir giyim tarzı değildir. Atalarımızdan kalan geleneksel ve kadim bir mirastır. Ne var ki, bu miras çeşitli bahanelerle reddedilmektedir.

Yasal hiç bir engel olmamasına karşın, sırf Anayasa Mahkemesi'nin kararına dayanılarak onunla kamusal alanlara girilemeyeceği iddia edilmiş/edilmektedir. Bu tezi savunanlar, bilinen anlamıyla uyuşmayan, sadece üniversite kampüslerini, ordu evi binalarını ve nizamiyeleri içine alan bir, "kamusal alan" anlayışı geliştirmişlerdir. Hırsları uğruna, asırlık kavramlara ihanet etmişlerdir. Halbuki, "kamu alanı, veya kamusal alan" belli bir mekânı değil, özel mülkiyete konu olmayan tüm çevreyi ifade eder. Yani resmi kurumlar, ormanlar, parklar, araziler, meydanlar, gelip geçtiğimiz cadde ve sokaklar hep kamu alanıdır.

Araştırmalar, Türk kadınlarının % 65, 70'inin baş örtüsü taktığını göstermektedir. CHP ve onun gibi düşünenler her ne kadar, "başörtüsüne karşı değiliz" deseler de, konu başörtüsüyle okumaya geldiğinde fikir değiştirmektedirler. Hatta bazıları daha da ileriye giderek başörtülüleri hastaneye ve mahkemeye almama gibi kararlılıklar bile göstermektedirler. Özetle başörtüsünün de din gibi, "mahalledeki kutsal yerinde kalmasını" istemektedirler. Sıkıştıklarında ise, "Anamın/bacımın örtüsü" edebiyatıyla konuyu geçiştirmeye çalışmaktadırlar.

Başörtüsüne üniversitelerde serbestlik tanıyan kanunun iptali için Anayasa Mahkemesin'ne başvuran iki kişiden biri Kenan Evren, diğeri de Erdal İnönü'dür. Bu aynı zamanda ikilinin hayat anlayışlarındaki müşterekliği göstermektedir.

Fakat İnönü ve CHP yanlıları Evren'den hoşlanmazlar. Onun cezalandırılmasını isterler. Bunun sebebi, Kenan Paşa'nın eşyanın tabiatına aykırı olarak, 1980 ihtilâlinde sağcılarla beraber, solcuları da içeri tıkmasıdır.

Bildiğiniz gibi AYM başörtüsünü, "anayasanın değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez" maddelerine aykırı bulmuştur. Türk Milleti adına karar veren Anayasa Mahkemesi'nin bu kararına bakarak, CHP ve devlet kurumlarıyla millet arasındaki tezadı kolayca görebilirsiniz.

Bu konuda yazılıp konuşulanlara baktığınızda, kimsenin baş örtmeye karşı olmadığını fakat aynı zamanda karşı olduğunu da farkedebilirsiniz!

Çünkü, CHP ve paralelindekilere göre, "Türkiye'de, başörtüsü problemi diye bir şey yoktur. Siyasi simge olan türban problemi vardır. Kimse, anaların/bacıların örtüsüne karşı değildir. Onların ailelerinde de baş örtenler vardır. Fakat kamusal alanda başörtüsü kanunen yasaktır ve bu yüzden yapılabilecek bir şey yoktur." İşte 7-8 yıldır, binlerce cildi dolduracak miktara ulaşan örtü karşıtı yazının hulâsası budur.

3- CHP ve Etnik Kimlik

Kılıçtaroğlu dahil, CHP'lilerden ya da zihniyet ortaklarından hiç biri, etnik kimliğe karşı olduklarını söylememişlerdir. Son yıllarda hemen herkes, bu ülkede etnik kimliklerin varlığını kabul noktasına gelmiştir.

Bir de, "Devlet bize aykırı bakıyor, iş vermiyor" diyenler çok ta doğru söylememektedirler. Belki nüfus oranı esas alınarak bir araştırma yapılsa, devletin tepesindeki bazı etnik ve mezhebi grupların sayısının, asli unsurdan daha fazla olduğu bile görülebilecektir. Açıkçası bu konuda herhangi bir sıkıntı yoktur.

Sıkıntı, resmi ideolojinin veya anayasamızın, toplumun tümünü tek bir unsurmuş gibi görüp herkesi "türk" saymasıdır. Anayasanın 66. maddesinde, "a- Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. b- Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür." denmektedir. Görüldüğü gibi devletimiz bu madde ile tüm vatandaşlarını Türk yapmıştır. Bunun sonucu çocuklar da doğal biçimde "Türk"leşmiş olmaktadır.

İşte problem, içinde CHP'nin de bulunduğu bu anlayıştan kaynaklanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, farklı etnik unsurların kendi dillerini öğrenmeleri, konuşmaları, kendi dillerinde şarkı dinlemeleri, film izlemeleri meselesi, aşılması gereken bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Yasal temelde herkes türk olduğuna göre, başka bir unsura mensubiyetten sözetmek mümkün görünmemektedir. Böylece etnisite, resmi bazda ortadan kalkmış olmaktadır.

Dolayısı ile "Devletin Partisi" olmakla övünen CHP'nin etnik, dini ve mezhebi talepleri içine alan bir açılıma "evet" demesi beklenmemelidir. Bu yüzdendir ki, CHP'nin eski lideri Baykal etnik unsurlarla ilgili olarak bir formül geliştirmiştir. Onlara, "(Siz, ) Türk Milletin'in kürtleri, -çerkesleri, arapları ve arnavutları- (sınız.)" demiştir.

Doğrusunu söylemek gerekirse, bana göre de anayasaya ve resmi ideolojiye en uygun tanımlama budur.

Din, başörtüsü ve etnik kimlik karşıtlığı konularında yıllardır yapılan tartışmaların, döktürülen köşe yazılarının, kavga ve atışmaların altında hiç bir gerçeklik bulunmamaktadır. Zira bu görüşler, dinin, vicdandaki kutsal yerinde, başörtüsünün varoşlarda, etnik kimliğin de doğallığında kalmasını istemektedirler. Konuyu özetleyecek olursak şöyle bir sonuca ulaşırız.

Vatandaş dindar olabilir ama dindarlık, "vicdanındaki kutsal yerinde kalmalıdır.(3)" Oradan çıkıp dünya ahvaliyle hallenmemelidir, görünür hale getirilmemelidir. İmam-Hatib'e gidenler üniversiteye girmemelidir, Kur'an Kursları'na sınırlama getirilmelidir. Başörtüye saygılıyızdır ama o, kamusal alanda dolaşmamalıdır. Kürtler, araplar, lâzlar bizim kardeşimizdir ama madem ki kardeşimizdir, o zaman hepimiz Türküzdür.

Türk toplumunun çoğunluğunun kanaati, CHP ve eş zihniyetteki kimselerin dine aykırı baktığı noktasındadır ki, bu asla yabana atılmamalıdır. Kılıçtaroğlu'nun iktidara gelmesi, sanıyorum bu kanati yıkmasına bağlıdır.

(1-2) Vikipedi'den yararlanılmıştır.

(3)- CHP paralelinde düşündüğünden şüphe etmediğim eski cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Ahmet Necdet Sezer'in din hakkındaki görüşü bu mealdedir. ...

Resim: http://www.loadtr.com/324924-chp_baykal_kılıçdaroğlu_kılınçtaroğlu_kılıçtaroğlu_cumhuriyet_halk_partisi

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..