Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Ben de yazdım

Ben de yazdım
 

Gandi Kemal


Hemen herkes, Kılıçtaroğlu'nun CHP adaylığı üzerine bir şeyler yazdı.

Ulusal medya, neredeyse bayram sevinci yaşadı ve coşkulu manşetler attı. İşte dünkü örnekler:

Milliyet: "Adı bile sıçrattı." Vatan: "Gandi'li CHP." Radikal: "Artık halk öne çıkacak." Haber Türk: "Zenginleşmeme sözü verdi." Sözcü: "Gandi kılıcı çekti." Güneş: "Gandi geliyor."

Kılıçtaroğlu kurultayda başkan seçilirse, CHP'nin oylarının artacağını kabul etmemiz gerekiyor. Zira, yapılan en son anket böyle söylüyor ve karşımızda, dürüstlüğüyle ünlenmiş, yolsuzlukla mücadelede kararlı olduğunu iddia eden bir Gandi Kemal duruyor.

Kendisi çıktığı tv. programında, "ben, etrafı kalın ve yüksek duvarlarla çevrili villada oturmayacağım. Halkın içinde ve halkla beraber olacağım. Fakir ailelere maaş bağlayacağım. Yolsuzluğu, hırsızlığı bitireceğim" biçiminde heyecanlı konuşmalar yapıyor. Türkiye'nin en önemli sorununun, "işsizlik ve yoksulluk" olduğunu söylüyor.

Doğrusu hiç bir iktidar, işsizlikten, rüşvet ve yolsuzluktan memnun değildir. Fakat bunu önleyememektedir. Defalarca baskın yapılmasına, zanlıların mahkemeye çıkarılmasına rağmen gümrüklerde, tapu dairelerinde, belediyelerde, bazı üst kurumlarda devletten hizmet ve iş alan her vatandaş, rüşvet ödemeye devam etmektedir.

Kemal Bey, "tüm ülke problemlerinin altından kalkıp memleketi refaha kavuşturabilir mi" diye soruyorsanız, gerçekçi olmamız gerekirse, bundan pek emin değilim. Kanaatimce dürüstlük, aynı zamanda başarının garantisi değildir. Bunun yanında başka vasıflar da gerekir. Meselâ yönetme, organize etme ve güçlü ilişkiler kurma iradesi göstereme gibi. Henüz kendisinde, bu niteliklerin olduğuna dair bir emareye rastlamadım.

Her ne kadar Kemal Bey'e, "yeni şeyler söyleyen adam" gözüyle bakılıyorsa da dile getirdikleri, herkesin bildiği fakat iktidarların çözüm getiremediği problemlerdir. Erdoğan da, onun ima etmeye çalıştığı gibi halktan kopuk bir lider değildir. Ne var ki bunları bilmek, taze lider adayına ait sözlerin, işsizlikten, yoksulluktan, parasızlıktan bunalmış insanlar üzerindeki büyüsünü önleyemiyor. Çare üretmeye yetmese de yeni bir umut oluşturabiliyor.

Evet, trend değişmediği müddetçe bu umut devam edecektir. Belki de Gandi Kemal, kurultayda başkan seçilip, ardından iktidar koltuğuna oturuncaya kadar da sürecektir. Sonuçta ne mi olacaktır? Kılıçtaroğlu iktidarından iş ve aş umanlar, her zaman olduğu gibi derin bir hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Sonra da her şeyi unutup tekrar, kendilerine umut olacak yeni bir Gandi aramaya koyulacaklardır.

Ülke şartlarıyla yakından ve gerçekçi bir biçimde ilgilenmiyorsanız, fazlaca düşünerek kafanızı yormaktan yana değilseniz, ilâveten maddi sıkıntı da çekiyorsanız, Kılıçtaroğlu'nun hitap şekli tam size göredir. Çünkü o, size iş bulacaktır, iş bulamazsa aylık bağlayacaktır.

Yıllar önce, zamanın ANAP'lı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu bir tv kanalında, "Biriken KEY kesintileriyle, işçi ve memurları zorla ev sahibi yapacaklarını" söylemişti. Evden geçtik Erdoğan olmasaydı, belki kesilen paralar tümden devlete kalacaktı. (Benimki halâ TOKİ'nin kasasında bekliyor ya, neyse!) Ondan önce de Süleyman Demirel, "Herkese iki anahtar, (yani bir araba, bir de ev)" vaadetmişti. O, iktidar olmuştu ama oy verenler havasını almıştı!

Eğer liderlerin vaadleri size, somut verilerden daha inandırıcı geliyorsa, Kılıçtaroğlun'u destekleyip mutlu yarınların yolunu açmayı denememeniz için hiç bir sebep yoktur. O zaman, oylarınızı hazır edin.

Ne var ki, Kılıçtaroğlu'ndan ümit bekleyenler sadece işsiz ve yoksullar değildir. Buna, plâzalarda konuşlanmış yerli/yabancı şirketlerlerle bürokratik kurumlarda çalışan ya da kendi işinin patronu olan ve adına, "mutlu azınlık" denilen kitle de dahildir.

Ayrıca, Ak Parti iktidarı yüzünden zarara uğrayan, mevcut konumunu kaybeden veya kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan kitlenin de, "Düşmanımın düşmanı dostumdur" düsturu gereğince Kılıçtaroğlun'a dört elle sarılacaklarını unutmamalıyız.

Kemal Bey, iktidara geldiğinde tüm bu grupların yoğun talebiyle karşılaşacaktır. Çünkü ciddi ve açık vaadlerde bulunmuştur. Fakat talepleri karşılamak, herkesi mutlu etmek, "söz vermek" kadar kolay olmayacaktır. Bunu anlamak için feraset gerekmiyor. Ülkenin genel durumundan azıcık haberdar olmak yetiyor.

Hele bir de, kadim iktidarlarını geri almayı hesaplayan muktedirler CHP sayesinde bunu başarırlarsa... O zaman Kemal Bey değil hareket etmek, her noktaya çekilen kırmızı çizgilerden ötürü, yere bile basamayacaktır.

Görüşüm budur ve söylediklerim, üç aşağı beş yukarı Türkiyedeki her iktidar için geçerlidir.

Resim: www.tunceliemek.com.tr/?sayfano=166

Derin Notlar: Artık Baykal'la yolculuk sona ermiştir. Bu kulvarda, dönüşü olmayan bir rotaya girilmiştir. Aksi durum için bütün tedbirler alınmıştır. Birinci kasete montaj dense de ikincisi, devreye sokulmak üzere bir yerlerde bekletilmektedir. Bu şartlarda, Baykal'ın ve bağlılarının burun çıkarmaya kalkması, intiharla eş anlamlıdır.

Baykal'ın iddiasının aksine, kamera tezgahının arkasında hükümet yoktur. Hatta dış mihraklar ve dinciler de yoktur. Bence bu, parçalayamadıkları Ak Parti yüzünden kaybetmekte oldukları güçlerini, CHP yi iktidara taşıyarak geri almayı düşünenlerin devreye soktukları bir taktiktir.

Çünkü Baykal, onları kemal-i ciddiyetle savunmasına rağmen altlarından zeminin, kaymasını önleyememiştir. CHP'nin oyunu artıraramamamış, iktidar alternatifi de oluşturamamıştır. Bunun yeni bir kanla gerçekleşebileceğini düşünenler, dürüstlüğüyle öne çıkan Kılıçtaroğlu'nu umut olarak sunmuşlardır.

Ancak, Kemal Bey'in bütün bunlardan haberi yoktur ve henüz kendisini nelerin beklediğinin farkında da değildir. Derin muktedirlerin daimi iktidar olduğu bir sistemde, seçilmişlerin hükümet etme şansı varsa da, istediklerini yapma şansları yoktur. Üstüne üstlük, yönetmekle lâf etmek, vadetmekle yapmak ayrı şeylerdir.

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..