- Kategori
- Edebiyat
Cibranî-56
Yaşamın ilk sarsıntısından sonra adam uğultular ile konuşmaya başladı. O da bunu yadırgamadı, bir bilge bulmuş gibi sordu. “Bu kadar yıpranmam ve tükenmem normal mi” dedi. uğultu “Günah yıpratır, günah duygusu tüketir. Ne kadar işler ve duyarsan o kadar normaldir” diye cevap verdi
Adam “Peki bu duyguyu nasıl gömer, yok ederim” dedi istekle. Uğultu yanıt verdi: “her insanın içerisinde bir peygamber vardır, çarmıha gerip katlettiği. Sen de öyle yap” dedi.
Bu düşünce adama makul geldi. Zaman geçip sarsıntılar yenilenince adam yeniden uğultuya gitse de cevap alamadı, sonrasında daima uğultuyu suçladı. Yıllar sonra bir gün çarmıhtaki ses etti, adam onu berkitti, besledi, kimi zaman uyuttu duymazdan geldi. Bir gün de iniltilerine direnç gösteremedi, uzun günler ve gecelerce dinledi, yüreği sıkıştı, öfkelendi, sergaleyancıyı çarmıha germek istedi. Yaralı kalmış olan iniltiyle araya girdi: “istekle geren de sendin” dedi. Adam da inilder yaşar oldu o vakitden beri.