Ciddiyet yoksa şampiyonluk da yok

Dondurucu bir hava, pazartesi baskısı ve tribündeki herkesin maçtan çok düşündüğü Özgecan'ın vahşi ölümüne olan üzüntüyle başladı haftanın son müsabakası. Maç öncesi Arena hoparlörlerinden çalan "Eller Günahkar" şarkısı, ülkemizdeki kadın cinayetleri ve kadına olan şiddeti maalesef tam olarak özetledi. Bu işi çözmeden, ülkece hiçbir alanda adam olamayacağız belli ki.

 

Maça sol bek Olcan, kanatlarda Yasin - Bruma ikilisiyle çıkan Galatasaray, tek forvetli dizilişe rağmen fazlasıyla ofansif bir beklenti yarattı. Aslında çok da etkili ve atak başlamamalarına rağmen, Sneijder - Yasin ve Burak'ın başı çektiği kaliteli hücumlarla maçı erken kopardı. İlk yarım saatte durum 3-0 olunca da Galatasaraylı oyuncular maçı kafalarında bitirdi. Taraftarları esas düşündüren ve göze batan durumlarsa ikinci yarıda yaşandı.

 

Rakip Balıkesirspor, bilindiği üzere ligin en zayıf takımı. İlk devrede oynanan maçta da Galatasaray'ı mucizevi bir şekilde mağlup ettiler. Üstelik o maçta Sercan'ın abartılı gol sevinci ve kaleci Emrullah'ın Fenerbahçe maçında yediği golden dolayı taraftarın zaten çok farklı bir galibiyet beklentisi var. Tüm bunlara rağmen Galatasaraylı oyuncular bütün bir devre laubalilikten başka bir şey sergilemedi. En başta o soğukta tribüne gelen binlerce insana, oyuna, üzerlerindeki formaya uygun sporcu karakterini ortaya koymadılar. 3-0'dan sonra bir de 10 kişi kalan Balıkesir'e karşı bile rahat maç izletmediler. Oyuna ikinci devre dahil olan Vargas ve Zec ilk 11'de başlasa, durum kim bilir nasıl olacaktı. Her şeyin maç kazanmak olmadığını, gereken mücadeleyi sahaya koymayınca skor ne olursa olsun tepki göreceklerini bu oyunculara birinin anlatması gerek. Futbol, oldukça ciddi bir iştir ve şampiyonluk yarışının görülmemiş boyutta yaşandığı bu sezonda ciddiyete her zamankinden fazla ihtiyaç var.

 

İsim isim bakarsak, Emre Çolak ikinci yarı girmeyi farklı algılamış anlaşılan. Ayağına aldığı her topu gereksiz bir kendini ispat çabası ve laubalilikle kullandı. Tarık'ı 5 milyon euroya satmayı başaran Eskişehir yöneticileri, üniversitelerde pazarlama dersi verse yeridir. Adam geçemeyen, orta yapamayan, çizgiye paralel top bile süremeyen, rakibin karşısında kalmakla zaten işi olmayan bir adamı böyle bir fiyatla satabilmek devasa bir satış öyküsü. Bunlara bir de Umut Bulut eklenince, seneye kalkacak yabancı kontenjanına en çok sevinen grubun Galatasaraylılar olması gerçekten çok normal. Yasin de tüm olumsuz imajına karşın 10 üzerinden 6.5'luk bir rotasyon performansı ortya koydu. Bu da koyunun olmadığı yerde keçinin Abdurrahman Çelebi olması hikayesi bir nevi. Eldeki malzemeden bu çıkabiliyor ne de olsa.

 

Eğer Galatasaraylı oyuncular, haftaya Sivas deplasmanına da bu anlayışla çıkarsa, Sivas galibiyeti gibi iddaacıları çok sevindirecek yüksek oranlı bir durum ortaya çıkabilir. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın "sihirli düdükler" yardımıyla yol aldığı haftalarda en küçük bir hataya bile yer yok. Ciddiyet kelimesi tabela haline getirilip, Florya'nın her köşesine asılmalı.