Sevimsiz galibiyet

Başlıkta sevimsiz dediğime bakmayın, Galatasaray'ın bu akşamki oyununu özetleyecek çok daha iyi kelimeler var. Örneğin; "korkunç, berbat, rezalet vs." 

 

"Bu maçtan gereken dersleri alacağız." Futbolun en klişe cümlelerinden biri olan bu kalıbın, Galatasaraylılar için en çok bu akşam geçerli olması gerek. Biraz Emre, biraz Telles ve goldeki hatasına rağmen bolca Muslera dışında ayakta kalan bir tek oyuncusu yoktu Sarı - Kırmızılıların. Halbuki ligin en zor deplasmanlarından biri olan Eskişehir maçının kolaya dönmesi için pek çok şart mevcuttu. Rakibin eksikleri, seyircisinin olmaması gibi etkenlerin hiçbirini lehine çeviremedi Galatasaray. Elle tutulur iki oyuncusu Sissoko ve Lawal'la oyunu dikte etti ev sahibi. Mori yerine örneğin Rize'nin yeni transferi Lafferty bile olsa çok farklı olabilirdi maç onlar adına. 1-1'den sonra yine dengelenen oyunla devreye böyle gidildi.

 

İkinci devreye Galatasaray ancak 85. dakikada çıktı, zira o dakikaya kadar sahada oldukları pek söylenemez. Bütün bir 40 dakika Eskişehir hakimiyetinde oynandı. Ev sahibi, rakip ceza sahasına girene kadar elini kolunu sallayarak pas yaptı,Sissoko kaynaklı ve sonuçlu uzun toplarla oyunun yönünü değiştirdi. Pozisyona dönüştürebildikleri akınlarda da Muslera vardı zaten. 

 

85'ten sonra maça dönen deplasman ekibi, biraz pas yapınca soldaki boşluğu gördü ve Olcan'ın çevirdiği topta Selçuk'la golü buldu. Golden hemen önceki net pozisyonda ise Umut yine kalecinin üstüne vurdu. Eğer Selçuk o golü atmasa, Umut'u gerçekten zor günler bekleyebilirdi. Kaleciyle karşı karşıyayken herhangi net bir planı olmayan forvetleri var Galatasaray'ın. Yoksa her topu kalecinin üstüne vurmak gibi bir planları olduğunu sanmıyorum, her ne kadar bütün pozisyonlarda bunu yapsalar da.

 

Bu akşam oynanan oyun, Galatasaray'ı 2-3 hafta içinde yarıştan koparır. Kadıköy'de alınacak bir mağlubiyetle de gelecek sezonun planları yapılmaya başlanır. Sezon devam ederken fiziki yükleme de yapılamaz, o nedenle tempo anlamında da zor maçlar bekliyor Floryalıları. Devre arası kampını joggingle geçirseler ancak bu kadar düşebilirlerdi. Yeni sezonda gelecek yabancı serbestliği, Galatasaray taraftarını daha çok sevindiriyor, Emre Çolak dışında bu akşam sahada olan bütün yerli futbolcular da bunun farkına varsa iyi olacak. Yoksa bu sefer onları, 'her derde deva' abileri Abdurrahim Albayrak bile kurtaramayabilir.

 

Elbette bir söz de Halis Özkahya'ya. Bugün sahaya Galatasaray aleyhine öylesine art niyetli çıkmıştı ki; başta Toko olmak üzere bütün Eskişehirspor'un sert oyununa rağmen bir kez bile sarı kartına başvurmadı. Melo'nun ilk pozisyonuna tereddütsüz çıkardığı sarı kart ve 2-1'den hemen sonra Lawal'ın kendini atmasına verdiği faul kararı, kendisini fena halde açık etti. Belli ki bu maçı berabere ya da Eskişehir lehine bitirmek istiyordu ancak başaramadı. Bakalım sevgili büyükleri (!) ona bu konuda neler söyleyecek.