Buz gibi galibiyet

Galatasaray, bu akşam belki de kendisine şampiyonluk yolunu açacak bir galibiyet aldı. İşinin çok zor olduğu zamanlarda bu denli sağlam bir refleks verebilmesi, Florya'nın şampiyonluğa tahmin edilenden daha fazla inandığını gösteriyor.

Hamzaoğlu'nun Balıkesirspor maçı 11'ini iki değişiklik dışında sahaya sürmesi başta biraz garipsense de taktiksel anlamda sırıtmadan başladılar maça. Sağ bekte Tarık yerine Sabri'nin dönüşü hem defansta hem ofansta bir artı oldu kuşkusuz. Orta alanda da Melo'nun yokluğunda Hamit 11'e girdi. Melo'nun Galatasaray orta sahasında fiziksel direnci en yüksek isim olması ve Sivas gibi hem iklim hem rakibin zorlayacağı bir ortamda sahada olmaması, maç öncesi ciddi soru işaretleri yarattı. Neyse ki Galatasaray, yarı sahayı geçtiği ilk pozisyonda golü Yasin'le buldu. 4-2-3-1'in sol ön tarafında oynayan Yasin, sağdan gelen ortada mevkisinin hakkını verircesine tam yerinde pozisyon aldı ve net bir vuruş yaptı. Bu gol ona maç içinde özgüven getirdiği gibi, sezonun kalanında da önemli moral olacaktır. 1-0'dan sonra oyun dengede gitse de devre sonunda yan hakemin tam da 'Süleyman Seba Sezonu'na yakışacak bir faul kararıyla gol geldi ve ilk yarı 1-1 bitti. Gerçekten merak ettim, acaba yan hakem Cicinho'nun atlayışına faul verirken neler geçirdi aklından? Sivasspor'lu oyuncuların her ikili mücadelede çabucak düşmesi de göze battı doğrusu. Son 11 maçının 9'unu kazanan bir takımın oyuncularından beklenmeyecek bir fiziksel dirençti bu..

İkinci yarıda da top Sivas'ın hakimiyetinde gibi gözükürken iyi bir zamanda - 55. dakikada 2-1'i buldu Sarı - Kırmızılı ekip. Burak'a bu pozisyonda şansı da yardım etti elbette. Sivas cephesinde İbrahim Akın ve Aatif dışında pek bir tehdit unsuru olmaması, Chedjou - Koray tandeminin en büyük şansı oldu. Yasin'in yerine giren Telles de selefinin pozisyonunu güzel bir takip golüyle devam ettirdi. Galatasaray'ın son yıllarda bir maçta iki sol açığının birden gol bulduğu maç var mıdır, emin olamadım.

Maç boyu farkı artırmak için fırsatlar gelse de, Galatasaraylı oyuncular son dakikalara yine bungee-jumping heyecanı katmayı ihmal etmedi. İbrahim Öztürk, son pozisyonda topu içeri bıraksa oluşacak senaryolar, kuşkusuz bambaşka olacaktı. Savunma hattında özellikle Koray Günter bu maçta çok pasif kaldı ve takımı yakabilecek potansiyelde hatalara imza attı. Elle oynadığı pozisyona penaltı çalınsa, kendisi için daha da zor olacaktı işler. Baskının arttığı bu haftalarda,  Chedjou'nun yanında Semih yoksa ilk tercihin Hakan olması gerekiyor artık.

Sneijder'in görece etkisiz kaldığı maçta Hamit ve Selçuk'u ayrıca kutlamak gerek. Ağır görünümlerine rağmen fiziksel olarak hiç geri adım atmadılar ve oyunun son 10 dakikası hariç kontrolün tamamen Sivas'a geçmesine engel oldular.

Bu maç, ilerleyen haftalar için kuşkusuz müthiş bir özgüven getirecektir. Sarı kart sınırındaki Melo'nun Erciyes maçında riske edilmeyip Kadıköy'e saklanacağını düşünüyorum. Kritik haftaları firesiz geçmek, ligin sonu için de ciddi anlamda kredi kazandırıyor. Bakalım Hamzaoğlu ve ekibinin koşusu, işin sonuna kadar gidebilecek mi?