Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Çıkarsız bağlanmak….

Çıkarsız bağlanmak….
 

Birini sevmek , birine sıkıca bağlanmak!!!

Gerçek sevginin varlığını bile unutturmaya çalıştıkları şu günümüzde birine gerçekten yürekten bağlanmayı kaçımız becerebiliyoruzdur acaba?

Sadece yüreğimize sığdıramadığımız kocaman sevgimizi paylaşmak için hangimiz çaba sarf ediyordur ki…

Belki bu yazıyı okurken ‘’ben öyle seviyorum evet’’ diyorsunuzdur veya siz o sonsuz sevgiyi yakalayamamışsınızdır, ama ‘’benim çevremde şu insanlar böylesine bağlılar birbirlerine…’’ dersiniz.

Kim bilir , aslında sizinde içinizde birilerine bağlanmak isteği vardır, belki de özgürlüğünüze düşkünsünüzdür ve kimseye bağlanmadan yaşamak size daha cazip geliyordur ve bana hiç katılmazsınızda??

Ama sevmeyi bilen, sevmek ve sevilmenin sonsuz hazzını hisseden bir insansanız, sevgiyle birine bağlanmak, özgürlüğünüzden de önce gelir sizin için. Aslında birini çıkarsız , karşılıksız sonsuz bir sevgiyle sevmek sizi asla engellemez de zaten.

Diyelim ki bir insana çok aşıksınız ve onunlayken mutlu oluyorsunuz ve onunla zaman geçirmekten keyif alıyorsunuz..Güzel bir birlikteliğiniz, paylaşa bildiğiniz ortak yönleriniz var ve bir süre sonra o insan sizin vazgeçilmeziniz olmaya başladı. Siz onunla nefes almaktan daha mutlusunuz, onun mutluluğu için kendi zevklerinizden vazgeçmek bile başka bir zevk olmaya başladı, onun istekleri ve mutlulukları sizin istek ve mutluluklarınızdan önce gelmeye başladı.

Eee ne yapacaksınız şimdi? Nerde kaldı özgürlükleriniz, nerde kaldı kendi öncelikleriniz? Nasıl bir sevgi yüklediniz ki yüreğinize sizin için her şeyden önce gelmeye başladı sevdiğiniz.

Bazen böyle sevip de acı çekeriz. Biz her şeyimizle o insanı yaşarken, onun mutluluğu için yaşarken aynı şeyi bulamayız karşıdaki insanda ve bak ne kadar yanılmışım deriz. Bir zamanlar birbiri için ölen siz artık yoktur ortada, belki siz aynısınız ama karşıdaki değişmiştir.

Ee ne yapacağız şimdi emekler boşa gitti.

Karşınızdaki insana olan sevginizi ilk günkü kadar taze tutmayı siz isteseniz de, o istemiyor ve sonuçta boşa harcanan zaman, boşa verilen emek….

Eğer ilişkiniz bir gün size bunları yaşatırsa ve onun için yaptığınız en ufak şey bile sizin için boşa geçilen zaman olacaksa, sakın büyük bir bağ ile sevmiştim onu çıkarsız sevmiştim demeyin.

Ha! Unutmadan da söyleyeyim ki; siz sevdiğinizi ilk günkü aşkınızla, tutkunuzla severseniz, her zaman öncelikli mutluluk onundur derseniz, sizi sizin onu sevdiğiniz gibi seven insanda eski haline döner mutlaka.Eğer aradınzdaki aşk alışkanlık değilde gerçekten sonsuza birlikte kurulmuş bir bağ ise...

Bir anne evladı ne yaparsa yapsın, sonuç ne olursa olsun, ne kadar kızsa da, en sonunda ona her zaman duyduğu ilk gün sevgisiyle kucak açmaz mı?

Bir laf vardır hani ‘’ Et tırnaktan ayrılır mı?’’

Anne evlat et tırnak misali ise, sevdiğiniz insanı canınızın, kanınızın bir parçası gibi sevdiyseniz eğer, siz de et tırnak misali olmazmısınız.Ayrılamazsınız ondan, kıyamazsınız ona ama kendinize acıdığınız için değildir bu, sonsuz sevginiz yüreklerinizi sıkıca bağladığınız halatları ayıramadığınız içidir, sonuç ne olsa da….

Bağlanmışsınızdır işte sevdiğinize ve sakin da bırakmayın bence.

Bence sevginin açamayacağı kapı yoktur, çok sevin ve sevilin işte onun tadı bambaşka....

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..