Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '11

 
Kategori
Güncel
 

Çılgın Proje...

Nasrettin Hoca Akşehir Gölüne yoğurt mayalarken, oradan geçen Temel merakla Hoca’ya sorar :

— Hocam ne yapıyorsunuz?

—Göle yoğurt mayası çalıyorum.

—Hocam bu kadar yoğurdu kim yiyecek?

Tüm Türkiye şimdi Çılgın projeyi konuşuyor...

Bu sayede ülkenin gündemindeki sorunlar seçimlere kadar unutulacak...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve adına çılgın dediği projeye kısaca değinelim...

İstanbul’a ikinci boğaz yapılacak..Adı da Kanal İstanbul” olacakmış...

Karadeniz ile Marmara Denizi’nin Avrupa yakasından; 45- 50 km uzunluğunda, 150 metre genişliğinde 25 metre derinliğinde bir kanal açılarak, Karadeniz ile Marmara birbirine bağlanacakmış...

Böylece İstanbul bir ada ve iki yarımadadan oluşmuş olacak...

Adına neden çılgın dendiği pek anlaşılmayan proje için bir maliyet açıklaması da yok...

Çılgın dedikleri bu projenin fikir babasının rahmetli Bülent Ecevit olduğu ortaya çıktı...

Prof. Dr. Mete Gündoğan da, 2010 yılında çıkardığı kitabında bu projeyi yayınlamış...

Tüm televizyon kanallarında çılgın proje konuşuluyor...

Bu kadar uzunluk, genişlik ve derinlikteki kanaldan 168 milyon 750 bin metre küplük toprak hafriyatı çıkacakmış. Bu hafriyatı İstanbul’a serseniz tüm İstanbul 10 cm yükselebiliyormuş...

Bu ebattaki deniz kanalı 350 hektar ormanın yok olmasına, bu alan üzerindeki yerleşim yerlerinin, konutların yok olmasına sebebiyet vereceği de ortaya çıkıyor... Kamulaştırılacak çok geniş bir alan olacak...

Marmara Denizi’nin yapısal özelliği bakımından Dünya’da tek olduğu, bu kanalla birlikte dengesinin bozulma ihtimalinin de güçlü olduğu tahmin ediliyor...

Madem adına çılgın proje deniliyor... Çılgınlığın en büyüğü yapılsın... Samsun’dan Yumurtalığa açılacak bir kanalla Akdeniz’de Karadeniz’e bağlansın... Böylece çoğu Orta Anadolu kenti denize kavuşmuş olur...

Hayal kurmak güzel bir şeydir... Hayallerin uygulanırlığı ise her zaman mümkün değildir...

Her şey hesap kitap, bilgi ve ekonomi işidir...

Bu proje yapılabilir mi?

Yapılabilir...

Sorunları çözer mi ? Bu konuda bir şey söylemek zor olduğu gibi geri dönüşümü zor felaketlere de davetiye çıkartılmış, maliyeti bile bilinmeyen para çarçur edilmiş olabilir... Böylece ülkemiz çılgın bir projenin kurbanı olarak daha da yoksullaşmış olur...

Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması gibi... Ya tutarsa oyunu oynanıyorsa bunun adı gerçekten çılgın değil çılgınlık olur...Eğer tüm bunlar seçime yönelik bir aldatmacaysa diyeceğimiz yok...

İstanbul'un büyümeye değil, küçülmeye ve tüm risklerini diğer illerle paylaşmaya ihtiyacı var... Çünkü İstanbul bir deprem kuşağının içinde...İstanbul'un zarar görmesi Türkiye'nin zarar görmesi demektir...

Neden çılgınlıkta yarışıyoruz anlamıyorum... Tüpgazla nükleer tehlikeyi eş tutan bu çılgın anlayıştan korkuyorum...

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..