Nükleer macerada sona doğru gelinirken; biz başlıyoruz !...

26 Nisan 1986 Çernobil faciasının yıl dönümü...

Çernobil nükleer faciasından ülkemiz de çok etkilendi. Facianın etkilerinin önümüzdeki yıllarda daha net olarak ortaya çıkacağı belirtiliyor... Ülkemizi o dönemler yönetenler bunu halktan sakladıkları gibi, halkımızın radyasyonlu çay içmelerini bile teşvik ettiler...

Japonya’da meydana gelen deprem ve sonrasındaki Tsunami’den sonra Fukuşima nükleer santralinin patlaması başta Japonya olmak üzre tüm dünyayı etkiledi...

Bazı bilim adamlarına göre, Japonya için asıl tehlikenin bundan sonra başlayacağıdır... Japonya’nın Atlantis gibi kayıp bir adaya dönüşeceğinden bile bahsediliyor...

Didim Çevre Platformu (DİÇEP) Didimlileri nükleer tehlike karşısında bilgilendirmek, uyarmak ve bir karşı duruş oluşturmak için Nurullah Kocabıyık Kültür Merkezi salonunda bir program hazırladı... Bu programın konuşmacısı Elektrik Mühendisleri Odası eski genel başkanı Musa Çeçen’di.

Program, Didim’in tüm sosyal etkinlerinde yer alan ve Didimliler tarafından çok sevilen Vedat Demirhan’ın sazıyla sözüyle sahne alarak Türk Halk müziğinin sevilen türkülerini seslendirmesiyle başladı... Vedat Demirhan ayrıca Çernobil kurbanı Karadenizli sanatçımız Kazım Koyuncu’nun anısına, onun şarkılarını da seslendirdi...

Didimliler, Musa Çeçen’in güzel Türkçesi, coşkulu anlatımıyla nükleer tehlikenin boyutlarını uzman bir ağızdan detaylı şekilde dinleme olanağı buldular... Çeçen bilimsel kalıplardan biraz arınarak, dinleyicilerin anlayabileceği şekilde, şekillerle grafiklerle konuyu anlattı... Ülkemizi bekleyen tehlikeleri de bir bir göz önüne serdi... Temiz enerji olarak yenilebilir enerji kaynaklarını potansiyel ve gelecek yönünden de değerlendirerek, ülkemizin hızla rüzgâr ve güneş enerjisine yönelmesi gerektiğini dile getirdi. İspanya’nın güneş enerjisi çalışmalarını ve bu çalışmaların geldiği noktayı rakamlarla ortaya koydu...

Dünyanın nükleer enerji macerasının, Japonya’da yaşanan faciadan sonra iyice sona doğru yaklaştığı bir dönemde biz nükleer santraller kurmaya çalışıyoruz... Üstelik tüp patlamasıyla, nükleer patlamayı eş tutan kaderci bir zihniyet bunu yapmaya çalışıyor...

Avrupa ülkelerinin nükleer santrallerini kapatmaya başladığı son yirmi yılda yeni santraller kurmadığı bir dönemdeyiz... Almanya, planlı bir şekilde zaman içinde tüm nükleer santrallerini kapatacağını açıkladı... Bize nükleer santraller kuracak Rusya ise tüm santrallerini kontrol etme kararı aldı... Rusya’nın İran’a kurmaya çalıştığı nükleer santralde de sorun çıktı...

Ülkemizin deprem kuşağında olduğunu herkes biliyor... Her türlü olumsuz koşullara rağmen ülkemize nükleer tesisler kurmaya çalışmak, bunu yaparken kimseyi dinlememek, ülkemizin geleceğine ipotek koymak gibidir... Gelecek kuşaklara radyasyonlu, sağlıksız bir ülke bırakmak gibidir...

Ülkemize kurulacak nükleer santrallere hayır diyoruz... Kendilerine bu kadar güvenenler, nükleer santraller kurulmasını halk oylamasına(referanduma) götürsünler...

Didim Çevre platformuna, hazırladıkları bu programdan dolayı bir Didimli olarak teşekkür ediyorum...

Nükleer santrallere hayır...