Cinsellik ve Reklamlar (3)

Cinselliğin çarpıcılığına o kadar güvenilmektedir ki, kadınlar ya da cinsellikle ancak çok dolaylı ilgisi olan veya hiç olmayan ürünler dahi bu perspektiften sergilenmektedir. Örneğin, bir otomobil markası reklamı, tanıtma metni otomobille ilgili teknik bilgiler içermekle beraber, görüntüde genellikle kadınlı bir kompozisyona yer verilerek yapılmaktadır.


Büro eşyaları, sözgelimi bir sekreter koltuğu veya son sistem bir büro cihazı, güzel bir sekreterin eşliğinde görüntülenmekte; haşere öldürücü ilâç tüpünü sıkan genellikle çekici bir kadın olmaktadır.


Fotoğraf makineleri sanki sadece güzel kadınların resmini çekmek için alınırmış, bisiklete sanki hep güzel kızlar binermiş gibi, reklamı yapılan tüketim ürünü ile tüketici, bir güzellik ve çekicilik çemberine alınmaya çalışılmaktadır.


Ürünün kalitesi, güzelliği bir yandan ürünü sunanın güzelliği ile birleştirilerek hayali bir şekilde güçlendirilmekte; diğer yandan, hem tüketicinin dikkati uyarılmakta, hem de ürünü sunan ile tüketici arasında yine hayali bir özdeşlik yaratılarak, daha doğrusu bu özdeşliği tüketicinin zihninde canlandırarak, ona sanki bu ürünü kullandığı takdirde tıpkı reklamdaki güzel gibi görüneceği izlenimi verilmeye çalışılmaktadır. "X ile farkedilirsiniz", "X güzel kadının sabunu" türü reklam spotları da hep bu sonucu almaya yöneliktir.


Bununla beraber, deneyle bazen bu silahın geri teptiğini, eğer tanıtılan mal ile cinsellik dolu bir görünüm içerisinde bu malı sunan, sergileyen kadın arasında mantıklı bir bağ yoksa (motor yağı reklamında bikinili kız kompozisyonu gibi) tüketicinin kıza baktığını ve motor yağı markasına dikkat etmediğini, markayı çoğu zaman aklında tutamadığını ortaya koymaktadır. Tabi ki bu durum reklamda güdülen asıl amaca aykırıdır.


Bazı ürünlere ise doğrudan doğruya erotik bir şekil verilmektedir. Kül tablalarından kalemliklere, tuzluklardan elektronik gitarlara, mumlardan şamdanlara varıncaya kadar cinsel organlara açıkça benzetilen ya da o çağrışımı yapacak biçimler taşıyan birçok eşya üretilmiştir. Bu özellikleriyle kendi kendilerinin reklamını en kestirme yoldan yapan o ürünlerin satışının, daha kolay ve daha süratli olduğu gözlemlenmektedir.


Aslında bu durumu doğal karşılamak gerekir. Uzun bir baskı, hâttâ cinselliği "tabu" sayma döneminin ardından gelen böylesi bir serbestlik ortamında, cinsellik gibi gerçekte insanın en doğal gereksinimlerinden, yanlarından birinin toplumda insan yaşamını dört bir yandan gittikçe artan ölçülerde sardığı koşullarda, reklamcılığın cinsellikten uzak kalması, karşılıklı bir etkileşim içerisinde olmaması düşünülemezdi.