Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '10

 
Kategori
Güncel
 

Cinsiyete göre doğru yanlış ayrılır mı?

Cinsiyete göre doğru yanlış ayrılır mı?
 

CİNSİYETE GÖRE DOĞRU YANLIŞ AYRILIR MI?.(Resim internetten alınmıştır)


DAYANAMADIM ARTIK! 

İnsanlar ve ilişkileri üzerine pek yazmamaya gayret ederim. Kimsenin özel hayatı yada yaşantısı beni ilgilendirmez bir noktaya kadar. Artık dayanamadım ve patladım. 

Mehmet Ali Erbil’in eski eşi, Kuba’da erkek arkadaşı ile resimlenmiş. Ortalık toz duman. Beyefendi çok üzgün, bunalımlı resimler, düşünceli pozlar. Hadi ki yiyeceğiz; mazbut aile babası ve kendini çocuklarına adamış baba ayaklarını. Pardon, bu sözü düzeltiyorum. Burada vurgu yapmak istediğim çocuklar veya babalık durumu değil. Adanmışlık kısmını içeren beyanatlar var ki insan beyefendinin daha önce verdiği röportajlara bir göz atınca iki ayrı insanın ağzından çıkmış sözler, yahut birinin yanlış olduğu gibi bir kanata gark oluyor. Bu yılın eylül ayında bir gazetede yayınlanan röportajında kendisine “Çapkın değil, kadın bağımlısı.” Demenin daha bilimsel olduğu yönünde bir bölüm var. Son boşanmadan sonra verilmiş bir röportaj sanıyorum. İçinde eski eşleri ve hayatına ilişkin çeşitli detaylar veriyor. “Kadınsız asla yapamam.” Diyor. Şimdi, bu üzgün, kendisine sadakatsiz davranıldığını düşünen ve hatta kadınlar tarafından neden talep gördüğü sorulunca “Eğlendiriyorum ve ev’lendiriyorum.” Diyen beyefendi ki “Kadınsız yapamıyorsa” kısa bir zaman sonra zaten yeni bir hanıma doğru dümen kıracaktır. Burada neyi dikkate alacağız. Kendisinin çapkınlıkla ilgili yorumlarını “Bağımlılık” olarak alıp normal karşılayacağız, diğer taraftan eski eşinin (Ki onun yaptığının da doğruluğu yanlışlığı biri bir karar vermek yetisinde olmadığımı özellikle belirtmek isterim.) yaşadığı bana göre beyefendinin yaptığı ile aynıdır. “Çapkınlık” sadece karşımızda eylemi yapan bir kadın olduğu için yargılamaya ve direkt mahkumiyet kararına mı varacağız. Yapan erkek ise, lay lay lom. Kadın ise, tu kaka. Nerede bu yoğurdun bolluğu? Beyefendi sormuş “Kendimi çocuğuma adayacağım demişti, bu mu kendini çocuğuna adamak?” Buyur, “Kadın kendimi eve kapatıp hapis hayatı yaşayacağım, elime erkek eli deymeyecek, içeri erkek sinek girmeyecek.” dememiş ki! Zaten adanmışlık yahut görev ve sorumluluk anlayışı kişiden kişiye farklı bir misyon taşır. Ben kendime göre süper bir anne olabilirim. Karşıdan bakan için despot ve saldırgan gözükebilirim. Bu kişinin değerlemesine bağlıdır. Eski eşi, oğlunu bırakıp bayram tatiline gitti diye şimdi sorumsuz bir anne mi? Tabi ki hayır. Bazı zamanlarda, çiftler tatillerini birlikte geçirmek için çocuklarını bırakıp gitmezler mi? Yani çiftken durum farklı, sevgiliyken farklı mı algılanmalı? Eğer bu durumda olan beyefendi olsaydı, manşetlerde neler olurdu. “Beyefendi geç kalmadan yeni bir aşka yelken açtı, Kuba’da kumrular gibiydiler. Eski eşi sorulunca “Çok mutlu olduğunu, hanım efendiye de hayatta başarılar dilediğini” söyledi şeklinde ifadeler olurdu. Cinsiyet değişince durum da değişiyor. Beyefendiler kendilerine yapılınca ayaklanıyor, kadınlara yapılınca taktirle karşılanıyor.

Toplum erkek egemen bir toplum, baksanıza bu durumla karşı karşıya kalan hanım, üstüne gidilip, basında abuk sabuk yazılan yazılara bir cevap bile veremiyor. O kadın! Mesele bu kadar basit. Yok öyle, yanlışın cinsiyete göre tespiti olmaz. Yanlış, ya yanlıştır, yada yanlış. Toplum bunu cinsiyete göre değerleyemez. Dediğim gibi kimsenin hayatı ve yaşadıkları üzerinde doğru, yanlış muhakemesi yapmak değil burada amacım. Asıl vurgu yapmak istediğim “Cinsiyetin Belirleyiciliğinin Ortadan Kalması ve İnsani Değer Yargılarına Göre Yaşayabilmek Adına Cinsiyetimin Getirdiği Vurgu İhtiyacıdır.” Ne, beyefendiyi tanırım, ne de hanımefendiyi tanırım. İkisini de görsel ve yazılı medya aracılığı bilirim. Sanılmasın ki taraflı bir yazıdır. Ha, düzeltiyorum yeniden.

Evet “CİNSİYET ÜZERİNE TARAFLI BİR YAZIDIR.” 

Sağlıkla ve mutlu kalın. 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..