Çobana "selâm...

Temel konularda, çobanları da aydınları kadar bilgi sahibi olmayan ülkelerde demokrasiden söz edilemez.

"çoban" sözcüğünün, cahilliğin simgesi olarak kullanılması üretken bir mesleği aşağılama gafletidir. Ağız alışkanlığı işte:

" Allahın çobanı"
" Çoban kafalı"
" Okumamış, çoban olmayı kafaya koymuş"
" Çoban bile olamaz"
" Çoban gelmiş, çoban gidecek"
" Çobanlamasına... vs...


İşte ; eğitimsiz bıraktığımız bir kitle için, yakıştırdığımız sıfatlar. Haklı olabilir miyiz? Hem de bu sözcüğün kutsal alanlarda kullanılmasına rağmen. Bilirsiniz: İsa peygamberin bir sıfatı da "iyi çoban" dır.

Bunca aşağılamaya rağmen, onlardaki hoşgörüye hayranım... Sadece seçimden seçime hatırlanmaları kendilerine yetiyor da artıyor bile. Bir defa gönüllerine girdiniz mi, artık "uçarsınız" alana inmenize de gerek yoktur... " Havadan ikmal !" sağlayarak uçuşu devam ettirirler... Bu nedenle, seçimlerde bir çobanı kazanmak, bir aydını kaybetmekten iyidir... Hele, iki çobanı ikna etmişseniz, bir "bilgini"rahatlıkla sollarsınız... İşte bu rahatlığın verdiği sonsuz nimetlerden yararlanan politikacılar, " benim oyumla , çobanın oyu aynı değerde" diyen sanatçıya saldırdılar...

Sanatçımız, sistemde haksız, fakat uygulamanın sonuçları açısından haklıdır. Bugün, herşeyi iyi süzebilen, aldanmayan, yanılmayan, etki altında kalmayan bir seçmen kitlesinden söz etmek nekadar objektif olur?

Günümüzün karmaşık koşulları altında, dünya olaylarını objektif olarak analiz etmek olanaklı mı? Ülkeler birbirlerinın zaaflarını kullanarak üstünlük sağlama peşindeler. Kullandıkları yöntemleri sade vatandaşın anlayabilmesi mümkün mü?

İç sorunlara gelince: Her bireyin kendine göre çıkış yolları olabilir. Bu yeterli mi? Bireysel çıkarlarımızı ülke bütünlüğü içinde yoğurarak ortak noktalarda birleşmemiz gerakir.

Son olaylar, ülkede bazı şeylerin iyi gitmediğine işaret ediyor. Yürütme sorgulanacak. İdeal olanı , bunun sonucunu beklemektir. Ve dahası, verilen mesajı iyi algılamaktır. Eğer Anayasa mahkemesi partiyi kapatır, siyaset yasağı koyarsa dolaylı yollardan tekrar sahneye çıkma gayretleri etik olmayacaktır. Bu girişimler, hatta yeni bir seçim "suçu" nereye koyacaktır? En yüksek mahkeme suçlu sayacak, fakat siyasiler bundan "sıyrılacak"

Ortada suçlu olarak sadece alfabemizin üç harfi (A)-(K)-(P) ceza alacak... Bütün uğraşıların sonu buraya varacaksa, muhteremleri niçin üzüyoruz? Ülkeye zaman kaybettirmenin anlamı var mı? Bırakalım bildikleri gibi yönetsinler. Ne yani: Anayasa mahkemesi karar verecek bir kurumu cezalandıracak, biz yine çobanın iradesi ile bu kararı kaldıracağız. Suç aklanacak. Kim aklayacak? Demokrasinin vazgeçilmezi "çoban"...

Değerli çobanlarımızın bu yazıya ulaşabilme olanakları zayıf. Uçan kuşlarla onlara selâm olsun... Yakın bir gelecekte yine "delikli kutu" ya davetliler... ( sadaca yerlerini belirtsinler yeter, biz sırtımızda taşırız.) Keşke demokrasinin ağırlığı, onların bedenlerinden ibaret olsa...