Resim ile fotoğrafın farkı ?

Bu iki kavramı birbirlerinden ayırmadıkça "resim sanatını" anlayamayız. Kolayca anlaşılacağı üzere fotoğraf: Bir mercek yardımı ile, varlıkların bir anlık görüntülerini saptamaktır. Kusursuz bir çekim ve başarılı bir aktarmaya rağmen her fotoğraf güzel değildir. Yani, teknik başarı bir güzellik değildir. Bu nedenle fotoğrafçılar, sabırlı ve uzun uğraşılar sonucu bazen güzel görüntüleri yakalayabilirler. Bazen de, fotoğrafçılığın özelliklerini, agrandizör olanaklarını da kullanarak güzellikleri yakalayabilirler. Bu güzellikleri yakalayanlara "fotoğraf sanatçısı" diyoruz. Anlaşılıyor ki: İnsan zekâsının olmadığı yerde sanat da yoktur. Sanat insanın ürettiğinden, yine insanın etkilenmesi ve "haz" almasıdır. Allahın yarattıkları doğal güzellikler olup, sanat olarak algılanmazlar. Bu varlıklar, insan zekâsının değerlendirmeleri ve yorumları ile, şekilden şekile sokularak yeniden inşa edilirler. Böylece insan yapımı ve insanca yeni bir "yaratı" ortaya çıkar ki; buna "resim" diyoruz. Eğer oluşturulan çalışma güzelliği yakalayabilmişse "sanat"olur.

"Doğa"nın hiçbir küçük parçası, sanat eseri olarak düzenlenmemiştir. Allahın "yaratı" kuralları bizim algılarımızı aşar. Biz kendi hayallerimizin sınırları içinde, kendi güzelliklerimizi yaratırız. Bu işi yaparken kendi dışımızdaki herşey bizim için kaynaktır. Doğayı kendi amaçlarımız doğrultusunda araç olarak kullanma hakkımız vardır. Bir sanatçı dış faktörlerden çok yararlansa da, sonuç olarak kendi iç dünyasını yansıtacaktır. Demek oluyorki; Güzellik duygusu, doğada değil, sanatçının iç dünyasındadır.

Fotoğref ile, fotoğraf gibi resim arasında pek fark yoktur. İkisi de yaratıcılıktan uzak ve varlıkların bir yansımasından ibarettir.

"RESİM" güzel sanatlardan biri olarak, insan yapımı kompozisyonları içerir. Doğal varlıkları olduğu gibi yansıtma ise resim olamaz. Gördüklerimiz bizi yanıltmasın. Ressam doğayı yansıtan bir çalışma yapmış olsa da o doğayı her noktası ile yeniden düzenlemiştir. Bu hali ile resim yine güzel ise, işte burada duralım: Çünkü yeni düzenleme insan ruhuna göre şekillendiğinden onu kolayca benimseriz, daha çok severiz.

Bir resmi izlerken, o anda gördüklerimizi değerlendiriri. Ressamın konuyu ne gibi değişikliklere uğrattığını, bazı dengeleri kurarken kaç gün çalıştığını düşünmeyiz.

Ülkemizde herşeyi basite indirgeme alışkanlığı yaygındır. Resim de geniş kitlelerde halen, boya ile yapılmış foğoğraf olarak algılanıyor. Böyle olunca ona duyulan ilgi de azalıyor.

Her fırsatta toplumu eğiterek, güzel sanatlardan biri olan "resmin" izleyiciler üzerinde oluşturabileceği olumlu etkileri anlatabilmeliyiz. Bir sanat olarak algılanmayan, fotoğrafla eşdeğer tutulan resim anlayışı değişmedikçe amaca ulaşılamıyacağı açıktır.

Tüm sanatlarda olduğu gibi, resim de, içerdiği sonsuz yorum zenginliği ile, insan zekâsının verimliliğini artıran vazgeçilmez bir hazine olarak değerlendirilmedikçe Atatürk'ün uyarısı da sahipsiz kalmış olacaktır.

"SANATSIZ BİR MİLLETİN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR"