Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çocuk-bilge...

Çocuk-bilge...
 

Bunu gerçekten merak ediyorum; Bir gün hayattaki herşeyi gördüğüme, duyduğuma inanıp, dünya üzerindeki herşeyi şaşırmadan, olgunlukla karşılayabilecek miyim acaba?

Mesela şöyle biri olabilecek miyim? Küçük ve huzurlu evinde yaşayan, koltuğunda oturup gazetesini okurken "Hımmm evet, dünya ve insanlar böyledir. Her an herşey olabilir. Tüm bunlar dünya tarihinin en eski sayfalarından beri var. Hımmm..." diyecek miyim? Ya da ziyaretime gelen biri, genç deneyimsiz bir çocuk "İnanamıyorum biliyor musun ne olmuş?" diye başlayan cümleler kurduğunda yüzümdeki ifade hiç değişmeden "Dinle beni çocuk, bu gözler öyle çok şey gördü, bu kulaklar öyle çok şey duydu ki artık tüm bunlara şaşırmıyor. Bir gün gelecek, inan bana, sen de şaşırmayacaksın. Tüm bunları kanıksamış olduğun, kötülüğü kabul ettiğin için değil, dünyanın tüm olasılıkları kendi içinde taşıyan bir küre olduğunu yıllar boyu sindire sindire öğrendiğin için." Evet bir gün böyle diyebilecek miyim acaba?

Şimdi çok fazla şeye şaşkın şaşkın baktığımı görüyorum. İnsanlara, olaylara ve hayatın akışına, düzensizliğe hatta kendime bile... "Hiç beklemezdim." ya da "İnanamıyorum..."diye başlayan cümleler kuruyorum hala. Çünkü kafamda şekil veriyorum pek çok şeye. Ya da öyle sanıyorum. Oysa, insanlar ve dünya anlaşılmayacak ya da tamamen anlaşılmayacak kadar diyelim, karmaşık. Karmaşıklığı bir yana bırakalım durağan değil. Sürekli değişim halinde. Sürekli değişen bir şeyi tam olarak çözdüm diyebilir miyim? Bu imkansızı başarmaya çalışma kahramanlığına neden soyunduysam? İşte bir gün o olgunluğa yani herşeyin olabilirliğini kabul edebileceğim olgunluğa gelmeyi çok istiyorum.

Aslında herşeye şaşkın gözlere bakmanın çocuksu tarafı kaybetmemek olduğu söylenir. Fakat bu çok farklı bir durum. Güzel şeylerin güzelliğine şaşkın gözlerle bakan bir çocuk-bilge olmak belki de en iyisi. Güzel şeylere şaşıran bir çocuk ve hayatı olduğu gibi kabul edebilen bir bilge. Ne muhteşem bir birleşim.

Kendimi beyaz saçlarımla bir pencere önünde hayal ediyorum. O çok istediğim, hem denizi hem ormanı gören küçük evde, ilkbahar toprağına bakarken ve gülümserken. Kendi yüzümde o çocuk-bilge ifade olduğunu hayal ediyorum bir de. Şimdi ve geçmişte yaptığım tüm hatalardan arınmış ve o hatalara gülümserken. Kendimi ve dünyayı affederken hayal ediyorum. Hayatımın sonlarına yaklaşmış olmanın hüznü bir şal gibi kayıyor omuzlarımdan. Çünkü insanın sonlu olduğunu ve bir gün gelince dünyaya veda edeceğini çoktan kabullenmiş oluyorum.

Ve kendimi, kendimden memnun hedefine varmış biri olarak hayal ediyorum. Olmak istediği insan olmayı hayatının son diliminde başarmış. Ve gelecekteki çocuk-bilge yüzüme gülümsüyorum.

Fotoğraf: http://www.deviantart.com/print/661942/
 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..