Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '12

 
Kategori
Eğitim
 

Çocuklarda eğitim

Çocukların terbiyesinin mimarları annelerdir. Aile içinde en etkili olan annedir. Ahlak yapısı sağlam olan çocuklarında gelecekte ne olursa olsun ahlakı bozulmaz. Annenin yanında çocukların gönlüne girebilen büyüklerinde kişilik oluşumunda mutlak katkısı olur. Çocuklarımızın zararlı alışkanlıklardan uzak durması gerektiğini küçükken öğretmeli, ahlaki değerleri de usulü dairesine göre beyinlerine yerleştirmeliyiz, doğru şekil almasına yardımcı olmalıyız.

Küçük yaşta verdiğimiz bilgi, görgü, ahlaki değerler çocuklarımız da görüldüğünde gelecekteki en büyük mirasımız olarak bizi temsil edecektir. Onun hayatında yer almak en büyük idealimiz olmalı ki, arkamızdan bizim temsilcimiz olsun.

Dünya fani, lakin neslimizi de eğitmek zorunda olduğumuzu unutmamakta görevimiz. Küçük yaşta verilen ahlaki değerler hep devam eder. Kalıcı olur.

Günümüzde birçoğumuz neslin, eski nesilden çok farklı olduğunu söylüyor. Toplumu gözleyenler bir kişi değil, birçok kişi aynı lafı söylüyor. Neslimizin dedikleri gibi bozulmuş olduğunu kabul etmek gerekiyorsa suçun ortakları bizleriz. Suçun büyüğü bizlerdedir. Durduğu yerde nesil bozulmaz. İhmalimiz var ki, neslin istenmedik davranışlarına şahit oluyoruz. Nesil bozulmuş oluyor.

Kötümserliğin yanında olumlu davranışlara da şahit olabiliyorsunuz. Geçenlerde ziyaretçim geldiğini söylediklerinde heyecanlandım.

İnsanlar beklemedikleri kişi ve arkadaşlarının gelmesine sevinir. Fakat ben tedirgin oldum. Niye geldiler ki diye bin bir düşünce geçti karşılaşıncaya kadar. Çünkü bildiğim kadarıyla ortak noktamız bulunmuyordu.

Ben şahsen tanımıyordum. Tanımak insanın biraz rahat olmasını sağlıyor. Neler başımıza geleceğini de kestirmemiz zor.

Misafirin yanına gittim.

Hoş geldiniz dedim. Merhabalaştık. Misafirlerden biri sözü uzatmayalım konuya girelim dedi. Suç mu işledim ki, bu kadar hızlı konuya giriyor diye düşündüm hızlıca. Misafirim sözü aldı tarlalardan bahsediyor. Daha konuya vakıf olamadığım için toparlayamadım, konuyu anlayamadım.

Tatil günleri ovalarda gezerim dedi. Ateşten, yanmadan bahsetti. Ağabeyimde tarladaki bir kısım ağaçların yandığını anlatmıştı. Ondan haberim var der gibi oldum. Mevzuu o değil benim anlatmak istediğim ailemle ilgilidir diye sözünü devam ettirdi.

Sizin tarlanın kenarından geçerken ağaçlı ve suya yakın olmasından dolayı piknik yaptık. Tarlanızı izinsiz olarak işgal ettiğimden çok rahatsızlık duydum ifadesini kullandı.

Atalarımdan öğrendiklerime göre basit görseniz de benim için çok önemli dedi. İzin almamız gerekirken ihmal etmiş olduk, bundan dolayı da hakkınızı helal etmenizi istiyorum diye yalvarırcasına konuştu.

Ya rabbim demek ki yeryüzünde iyi kulların varmış. Şükür duasını yaptım.

Bununla bağlantılı olarak ateş yakmamız gerektiğinden, size ait olan ağaçlardan da yakmak zorunda kaldık helalleşelim rahat edeyim. Çalı çırpıydı lakin kul hakkı derdi dedem rahmetli diye vurguladı.

Böyle konuşunca dilim tutuldu. Şaşırmıştım önemsenecek boyutta görmüyordum. Muhatabım ise çok önemsemiş ki, yanıma kadar gelmek için yirmi km yol gelmesi bunu ispatlıyor. Bir de özel olarak geliyor.

Hak hukuk hassasiyetinin kim tarafından öğretildiğini sordum hem annem, hem babam, hem de dedem dedi.

Aile bir bütün olmalı tüm davranışlarında. Anne, baba, dede aynı telden çalmalıdırlar.

Anne terbiye ile ilgili davranışlarında eksiklik görünce bir başkası aileden kapı açmamalıdır. Aile bireyleri birbirlerini desteklemelidirler.

 

 

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..