Çocukları bekleyen tehlike!

Beş yaşındaki yeğenim gece uykusundan bağırarak uyanır olmuş. Bu olay birkaç kez yinelenince psikiyatriste götürmüşler. Nedeni günboyu izlediği çizgi filmlermiş. Çocukcağızın izlediği kasetleri ben de merak edip izledim. Aman allahım!... Çizgi film diye o kadar vahşet sunuluyor ki çocuklara, farkında olmadan etkileniyorlar. İnsan kılığına girmiş garip yaratıklar, demir devler... Bir tek düzgün çizilmiş insan karekteri yok. Nerede o HEIDI gibi eğitici, insancıl filmler.

Televizyondaki çizgi film kanallarına bir göz atın; doğru dürüst birkaç film bulabilirsiniz. Gerisi çocuğun eğitimine hiçbir katkıda bulunmayan abuk sabuk şeyler. Halbuki o yaştaki beyinler boş bir kaset gibidir. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Sektör öyle bir örgütlenmiş ki çizgi film piyasaya sürüldükten sonra oyuncaklar da raflarda yerini alıyor. Kahramanların maketleri, aksesuarları çocukların ellerinde. Hem de avuç dolusu paralara satılıyor.

Değinmek istediğim diğer konu sanal alem. Günümüz çocukları gelişen bilgisayar teknolojisi ile birlikte ruhsal bunalımlara yelken açıyor. Sizin de dikkatinizi çekmiştir; okul saatlerinde küçük çocuklar internet kafelerde oyun oynamaktadırlar. Evlerinde bilgisayar başında gece yarılarına kadar savaş oyunları oynayan çocuklar var. Onlar gerçek dünyadan sıyrılıp başka bir aleme dalıyorlar. Sanal alemde debelenip duruyorlar. Sonuç: Ruhsal bunalım.

Bizim için çok değerli olan yavrularımızı bu tehlikelerden uzak tutmamız gerek.