Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '09

 
Kategori
ÖSYS
 

Çocukluğumu bana geri ver ey “Türk Eğitim Sistemi”!

Çocukluğumu bana geri ver ey “Türk Eğitim Sistemi”!
 

Optik form.


Merhabalar,

Ben 2010 yılında yeni Öss (YGS-LYS) sistemi ile sınava girecek bir Anadolu Lisesi öğrencisiyim.

Çarşamba günü bu yaz sıcağında o kadar yol tepip gittiğim Öss kampında güne katsayıların kalktığı haberini öğrenerek başladım.

Geleyim kendi hikâyeme…

Bendeniz ilkokul birden beri sabah okuluna giden akşam gelip dersine oturan, dersten başka geziyim tozayım taraflarında bezi olmayan. Dünyada neler olduğunu ancak yazın okullar tatil olunca öğrenen okulumdaki hemen hemen bütün öğrenciler gibi bir Anadolu Lisesi’nde son sınıfa geçmiş bir öğrenciyim.

Yedinci sınıfta daha on üç yaşında iken dershaneye başladım ben. Her Perşembe ve Cuma günleri etüde giderdim akşam sekize kadar. Sonra orta son oldum gecem gündüzüm dershanede geçti. O küçücük yaşımda olabildiğince derslere verdim kendimi ve o zamanlar bu emeğin mükâfatı olan Türkiye’nin sayılı okullarından olan bir Anadolu Lisesi kazandım. Neden o zamanın mükâfatı derseniz şimdi hiçbir işe yaramıyor da ondan.

Bilseniz o kadar sevinçle başladım ki okuluma. Tabi ki böyle bir okulu okumak öyle kolay değildi. Daha ilk yıl haftada 10 saat gördüğümüz İngilizce dersini geçene kadar ne özel ders almadık hoca ne de psikologa gidilmedik hafta kaldı. E tabi İngilizce yetmedi çok iyi okullarda eğitim almış Fizik, Matematik hocalarımızın nerden zor soracağım diyerek kendilerini olabildiğince kastıkları sınavları geçerek dokuzuncu sınıfı bitirdim.(Okulumdaki İngilizce kursuna, İngilizce özel ders hocalarıma, dershane öğretmenlerime ve son olarak psikologuma teşekkürü bir borç bilirim. Yanlış anlaşılmasın zekâm gayet iyi. Bazı zorluklar ile başa çıkmak uzaktan görüldüğü gibi kolay değil.)

Neyse geldik onuncu sınıfa bu zorluklar tabi ki de vardı ama bağışıklık yaptı tabi. Geçen yıl olduğu gibi psikologlara taşınmadım. Alan seçtik bir güzel. Bilgisayar mühendisi olmak istiyorum bu sebeple Fen Bilimleri alanını seçtim. Tabi Fen miyiz Edebiyat mıyız bakılmadan aynı sınavları olduk biz de çalıştık ezberledik bir güzel. Sesimizi çıkartmadık tabi ki de müfredatın önünde boynumuz kıldan ince. Sonrasında bir de Almanca dersi eklendi Anadolu Lisesi öğrencisiyiz diye. Bu ders boyunca sağ olsun hocam sayesinde ömrümde duymadığım küfürü hakareti duydum. Şahsıma sadece “Salak” kelimesini duymak benim için bir gurur (: O değil sınıfın en sessiz sakin öğrencisi olmama rağmen -ki kendiside velime bunu bizzat söylemiştir- sözlü notuma yüzlük sistemden 002 alarak karneme sıfır(etkisiz) geldi. Ne yapalım onca emeğe, saygıya bunu hak etmişim dedim sustum, sıfırlık karnemi anneme babama götürerek eğitimci bir anneyi böyle bir karne ile ödüllendirdim. Anadolu liseleri farklıdır diğer liselerden bizde ilk dönem beş bile olsa ikinci dönem zayıf gelince sınıfta kalınır ama ortalamam yüksek olduğu için sağ salim geçtim sınıfımı.

Sonrasında geldim 11. sınıfa.Her şey önceki yıllar gibiydi.Alan dersleri zor, İngilizce biraz hafiflemiş, Almanca dersi zayıf.

Ve şu an Nisan ayında gireceğim LGS’ye hazırlanıyorum. Benim yıllardır çektiğim bu sıkıntılar yüzünden annemden emdiğim süt adeta burnumdan geldi. Soruyorum yazık günah değil midir bana? Ben hem çocukluğumu feda edip OKS’ye gece gündüz hazırlandım. Hem şuan okuması bu kadar zor olan bir lisede okuyorum ve OKS’de benden çok daha az puan almış, okulunu benden çok daha kolay okuyan öğrenciler ile bir tutularak okul puanım aynı katsayı ile çarpılıyor. Derseniz ki onlar da OKS’ye hazırlandı yan gelip yatmadı. Ben %2 ye girdim efendim. Eğer kaydırsam etsem bu sayı ancak %3-5 olurdu. Eğer derseniz o da çalıştı ama heyecan yaptı kazanamadı; ben aylarca heyecan semineri aldım dershanemde, gün geldi okul ödevimi yapmadım o seminerler için. Derseniz o öğrenciler çocuktu o yaşta oyun oynanır; efendim ben 6 yaşımdan sonra dersim bitmeden camdan bakmadım ders çalıştım. Bu yaptığım suç mudur?

Derseniz sen okulunda çok çalıştın da onlar çalışmadı mı? Onlar çile çekmedi mi? İnanın o kadar çok meslek liseli arkadaşım var ki okul çıkışı o kafe senin bu kafe benim gezmesine tozmasına rağmen, bir sınavına bile çalışmadan girmesine rağmen “Takdirname” ile geçtiler. Ben lise hayatımda daha takdirname yüzü görmedim. O kadar dersi derste dinlememe, ders çalışmama rağmen…

Ben daha ne yazayım ki…

Duyun sesimi ben katsayımı geri istiyorum ben Anadolu liseli olmanın farkını yaşamak istiyorum.

 
Toplam blog
: 3
: 2219
Kayıt tarihi
: 12.11.06
 
 

Kısa yoldan aklı başında bir genç demek en doğrusu...Kaliteli yaşam süren, çevresi tarafından taktir..