Çok ayıp ediyoruz…

Üç gündür Libya bombalanıyor. Bir ülke daha kan içinde. Gerçi ABD her zamanki yalanı söyleyip sadece askeri üsleri vuruyoruz diyor ama yalanı çok çabuk ortaya çıkıyor. Bağımsız medya çok miktarda sivilin vurulduğunu yazıyor. Dostumuz, dindaşımız Libya kanıyor… 

Kafamızda oluşan bir yığın soruya bir yanıt bulmaya çalışıyoruz. Fazla detaya girmeden bir bakalım neler oluyor. 

Libya’da bir kısım hükümet muhalifi Kaddafi’ye karşı ayaklandı. Kaddafi ayaklanmayı bastırmaya kalkınca başta Fransa ve İngiltere olmak üzere batı bütün hışmı ile bu ülkeye saldırdı. Öncelikle “muhalif” dediklerimizin isteklerine bir bakalım. Bunların daha fazla demokrasi veya insan haklarından daha fazla yararlanmak gibi bir istekleri yok. Açıkça Libya’yı bölmek istiyorlar. Yaklaşık bir yıldır ağırlıkla Mısır ordusundan ABD isteği ile edindikleri ağır silahları kullanıyorlar. Kaddafi’nin yaptığı bu durumda yanlış bir şey midir. Yani bizim ülkemizde bir kesim silahlanıp ülkeyi bölmeye çalışsa ne yapardık? Konuya böyle baktığımızda Kaddafi, genel olarak yanlış işler yapmasına, ülkesinde dikta rejimi kurmuş olmasına rağmen haklıdır. Eğer Libya halkı mevcut rejimi beğenmiyorsa kendi değiştirmelidir. 

Başta ABD olmak üzere batının alelacele hücuma geçmesi olayın tamamen Libya’yı paylaşma kaygısı olduğunu ortaya koymaktadır. Libya’daki petrol tesislerinin büyük bölümünü İtalyanlar ve Almanlar kontrol etmektedir. Ekonomisi giderek zayıflayan Fransa ve İngiltere Libya’nın petrol tesislerine sahip olmak için böyle iştahla saldırıya geçtiler. Hatta Fransa muhalifleri Libya’nın meşru hükümeti olarak tanıma kararı aldı. Ancak alınan hava sahası yasağı bile Kaddafi’nin denetimi ele almasını önleyemeyecekti. Eğer çok acele etmezlerse planladıkları işgalin meşru bir sebebi kalmayacaktı. Bu nedenle kararları jet hızı ile alıp saldırıya geçtiler. 

Kaddafi’nin ateşkes kararı bile iştahları son derece kabarmış olan bu işgalcilerin hızını kesmeyecekti. Hücum hala devam ediyor. Libya’yı tamamen yutana kadar da devam edecektir. Şimdiden müzakere masasında Libya’nın üçe bölünmesi planlanıyor. Tıpkı Irak gibi. 

Peki, emperyalistler böyle yapıyor da biz ne yapıyoruz? Sayın başbakanımızın demeçleri ABD ve AB nin Ortadoğu’yu yeniden dizayn edip paylaşma planı olan BOP planının eş başkanına yakışır demeçler. Demeçlerinden anlaşılan bu işgali onayladığıdır. 

Oysa o Libya ve o Kaddafi, 1974 de biz Kıbrıs’a çıkarma yaparken uçaklarımızın yakıtını ve yedek parçalarını temin etmişti. Şimdiki kadim dost o zaman bize ambargo uygulayıp ceza veriyordu. 

O Libya ve o Kaddafi bizim 25000 işçimize iş vermişti. Müteahhitlerimizi zengin etmişti. 

Vo o Libya ve Kaddafi, bizim gerçek dostumuzdu. 

Başbakanımız ise BOP eş başkanı olarak Libya’nın yutulmasına ses çıkarmıyor. 

Çok ayıp ediyoruz. 

İzmir 2011-03-21