Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '07

 
Kategori
Anılar
 

Çok büyük utanç

Çok büyük utanç
 

Bu gün sizlerle paylaşmak istediğim, henüz çok taze olan bir anı. Taze diyorum çünkü henüz daha bugün yaşadım. Daha öncede buna benzer şeyler görmüştüm ama bu kadar çok etkilenmemiştim.

Sabah saat 09.00 gibi bir görev için 45 km uzaklıktaki bir ilçeye gittim. İlçenin sapa kalmış bir yönünden merkeze doğru gidiyordum. Yolun solunda ilçenin çöplüğü vardı. Oradan her geçişimde çevreye saçılmış çöplerden dolayı ya belediyeyi yada insanları suçlayarak ve hızlı bir şekilde geçerdim. Yine oradan geçerken gördüğüm manzara hemen hemen aynıydı. Tek fark bu sefer yaklaşık 7-8 kadar yaşları 7 ile 10 arası(tahminen) çocuklar vardı. Onları görünce yavaşladım. Gördüğüm durum insanlık adına utanç verici bir durumdu. Çocuklar oraya ne oyun oynamak için, ne gezip tozmak için, ne alışverişe ne de ülke sorunlarını konuşmak için gelmemişler. Sadece ama sadece karınlarını doyurmak için gelmişler. Minik minik elleriyle çöpten buldukları şeyleri yemeye çalışıyorlardı.Evet televizyonlarda görmüştüm bu manzaraları ama hiç bu kadar yakından ve utanarak izlememiştim. Hava soğuk ve daha erkendi. Çünki benim çocuğum sıcacık yatağında hala uyuyordu. Kalkıncada karnını doyurup oyun oynamaya başlayacaktı. Bir an için çocuğumu orada ve o durumda düşündüm. Çaresiz sahipsiz ve aç. Yutkunamadım bile. Elimde sigaram yanıyordu. Hep televizyonlarda sıcacık evimde seyrettiğim şey şimdi 20 metre yanımdaydı. Bir anda gözlerime hakim olamadım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Daha fazla dayanamayıp yola devam ettim. Kafam ve duygularım okadar karışmıştıki hem üzülüyordum hem kızıyordum hem de isyan ediyordum. Ama bu sefer hiç kimseye değil sadece kendime kızıyordum. Şu her gün içmiş olduğum sigaranın parası onların hakkıydı. Sırf kızımı, eşimi ve kendimi mutlu etmek adına hesapsızca harcadığım paralar da bu çocukların hakkıydı. Sırf dinlenip tatil yapmak için harcadığım o paralar da bu çocukların hakkıydı. Daha burada yazamayacağım neler geldi aklıma. Benim çocuğumun bir gün bu durama düşmeyeceğini ben nasıl garanti edebilirdim ki. Bir deprem , bir kaza herşeyi değiştiremezmiydi sanki. Tabiki değiştirebilirdi. Düşüncelerim okadar çok bende kilitlenmiştiki kendimden nefret ettim.Kendimden başka hiç bir suçlu bulamadım. Ben bir şeyler yapmadan başkasından nasıl bir şey bekleyebilirimki. Evet bu benim görmem için tasarlanmış planlanmış bir olaydı. Onu tasarlayan ve planlayan bana onların da hakkını emanet olarak veren Allah dı. Ama ben onların hakkını yedim.Hem de sırf zevk için.Kendimi hep hayırsever bir insan olarak görüyordum. Elimden geldiği kadar muhtaç kimselere yardım ediyordum . Bugün anladımki benim elimden gelen şey bu kadar az olamazmış. Önce ben , kalırsa onlar değil, yarısı bana yarısı muhtaca olması gerekiyormuş.

Geri dönüp o çocukları alıp karınlarını doyurdum , sıcak bir yere yerleştirdim demeyi çok isterdim. Ama malesef yapamadım. Hem kendimden hem insanlığımdan duyduğum utanç onların yanına gitmeme izin vermedi. Bu gün sigarayı bıraktım. Hergün bir sigara parasını birktirip muhtaçlara vermeye and içtim. Çok büyük bir işmi yaptım? Hayır hala hiç birşey yapamadım. Son olarak aklımda hep şu sözü tutmaya ve her an düşünmeye karar verdim. 'Komşusu aç iken kendi tok yatan bizden değildir. 'Saygılarımla

 
Toplam blog
: 14
: 790
Kayıt tarihi
: 13.02.07
 
 

1980 Afyon doğumluyum. Devlet memuru olarak çalışıyorum. Şu an lisans eğitimi yapıyorum. Orta der..