Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '10

 
Kategori
Evcil Hayvanlar
 

Çok gizli operasyon

Çok gizli operasyon
 

Kuzenimle eniştemin yakın zamanda açtıkları mekanın, bir akşam vakti, kapının önünden geçen, duran, dönüp bir daha geçen ama doğal olarak bir türlü içeri giremeyen bir ziyaretçisi vardı iki gün önce. Eniştem, “Gitsene şunun yanına” dedi, koşa koşa gittim. İrice bir köpekti, tiger boxer cinsi. Arabalara, gelen geçene bakıp duruyor, sık sık da caddede yürüyen kızlar tarafından seviliyordu. Sonra onu seveni bir-iki adım takip ediyor, tam o sırada yeni bir el uzanınca takibi yarım kalıyordu.

Biraz oynadık, derken genç tatlı bir kız geldi, “Sokakta bırakmayalım onu, bir sahip bulalım ona” dedi. Ama kendi evinde de aynı cinsten bir köpek olduğu için anlaşabilirler mi diye tereddüt etti. İçeriden getirdikleri kalın ipi iki saniyede ustaca düğümleyip tasma haline getirdi ve bizimkini bağladı.

Bu sırada şeytan dürtmekteydi beni de. Çok açık cümlelerle yasaklanmıştı eve köpek sokmam, ama birkaç gün için ev bana emanet ya, kim bilecek diyordu şeytan… Hatta belki çok uslu durursa ve annem geldiğinde evi derli toplu görürse, belki devamlı kalırdı? Yarım saat kadar sonra onu tasmalamış olan arkadaşın evinden temizlenip paklanmış halde geri gelen “Lucky”, veteriner kontrolünden sonra gizli bir geceyarısı operasyonuyla benimle eve girmekteydi sessizce. Veterinerin yorumu çok sağlıklı ve güzel olduğuydu. Gençti, bir doğum yapmış, kısırlaştırılmış, belediye tarafından aşılanıp küpelenmişti. Küpesinin üzerinde bir numara olabilirdi ama birileri önceden küpeyi çıkarmaya çalıştığı için kazınmış tarafında kalan numara okunacak durumda değildi. Geçici olarak benimle kalacaktı ve kolayca bir sahip bulunacağından emindi herkes.

Eve girince ilk iş daha o gün teslim edilmiş halıları aceleyle bir kenara çekerek Lucky’yi odaya sokmak oldu. Banyoya Lucky hanımın ihtiyaç gidermesi için gazeteler serildi. Bir kaba su ve yemek koyup aceleyle dişleyebileceği şeyleri toplarken telefon çaldı. Lucky o anki halime acımış olacak ki “Otur burada!” komutumu dinledi ve taş kesildi. Üzerine kapıyı kapatıp koşa salonda telefona cevap verdim. Anneme bu küçük misafirden bahsetmememin sebebi, sormamış olmasıydı, yani “Bugün eve bir köpek getirdin mi?” deseydi, cevabım evet olabilirdi?????

Yanına döndüğümde hala aynı pozisyonda durur haldeydi. Suyu şapır şupur içti sanki önünden geri alacakmışım gibi. Yemeğe hiç dokunmadı. Banyodaki paspasın üzerine topaç gibi kıvrılıp horlaya horlaya uyumaya başladı sonra. Ben de sağını solunu inceledim bu arada. Her kıpırtıda uyanıp şöyle bir etrafına bakındı. Hiç ses çıkartmadı, apartmandan ve komşu apartmanların bahçelerinden gelen havlamalara ya da biz eve girer girmez deli gibi yağmaya başlayan yağmur, çakan şimşekler ve gökgürültülerine de aldırış etmedi. Dışarıda kopmaya başlayan fırtına da zaten ona doğru bir isim seçtiğimizin kanıtı gibiydi. Gerçi, bu onun hiç umrunda değildi, sadece uyuyor ve horluyordu.

Resimlerini çekerken de hiç oralı olmadı. Işığı azaltıp kapıyı açık bırakak çıktım yanından. Onu görebileceğim bir yere oturup internette oyalanmaya başladım. Her uyandığında da ağlamaklı gözlerini görüp yanına gittim. Bağlı olmamasına rağmen hiç çıkmadı bulunduğu yerden.

Bir ara kendi kendime düşünürken canım sıkıldı aklımdan geçen bunaltıcı düşüncelere, endişelere. Yanına gittim, iç çektiğimde kafasını kaldırıp üzgün üzgün baktı ve patisini dizime koydu.

Sunduğum yemeklerin hiçbiriyle ilgilenmedi ta ki sabah önüne onun için haşlanmış bir parça tavuk gelene kadar. O porsiyon benim bir öğünüm sayılırdı ama sanırım beş saniye sürdü bitirmesi. Hala üzgündü, biraz daha verdim. O kadar sevgi gösterisine rağmen azıcık bile neşelenmemişti.

Sonra dışarı çıktık beraber. Gizli operasyonda olduğumuz için kılık değiştirmeyi düşündüm aslında ama böyle kötü bir havada dışarı dolaşmaya çıkan az sayıda insanın da bizimle pek ilgilenmeyeceğini varsayarak öylece çıktık. İlk marifetini daha sokaktan çıkamadan yolun ortasına bırakıverdi. Beraber sahile gittik. Uzunca bir süre dolaştık. Yürürken hiçbir şeye tepki vermedi, kuşlara, kedilere, çocuklara, diğer köpeklere, insanlara… Sadece bazı çalıları uzun uzun kokladı, bazılarının da içine dalıp dışarı çıkmayı reddetti. Yeniden sağanak yağış başlamasa akşama kadar dolaşabilirdik aslında.

Dönüşte apartmana girerken komşuya yakalandık. Altı aydır oturduğumuz bu yerde en fazla beş kere karşılaşmıştım o güne kadar komşularla halbulki, ama Murphy kanunu der ki, kötü bir ihtimal varsa, mutlaka gerçekleşir. Komşumuz hanımefendi bir soru sormadan selam vererek geçti yanımızdan. Tabi bu durum operasyonun gizliliğine bir miktar şüphe de düşürdü.

Evde birkaç saat daha takıldık beraber. Ve o üzgün surat hiç değişmedi, fön makinesinden kaçtığı zaman hariç. Azıcık canlandığı tek an dışarı çıkacağımız zaman oldu.

Onu evine almak isteyen yeni sahibe gittik beraber, akşam onu bağlayan şeker kız da geldi. Şimdi yeni bir evde, çok sevimli başka bir küçük köpekle beraber yaşıyor ve dilinden kesinlikle benden daha iyi anlayan bir sahibi oldu. Bu iyi haber.

Kötü haber ise eve dönüp döktüğü kılları temizleyip kanıtları yok ederken 24 saat bile olmadan ona alışmış olmam ve onu özlemeye başlamam ve bir de o üzgün suratı düzeltemediğim için kendime kızıyor olmam…

İşte bu benim gizli operasyonum. Hala eve köpek sokmam yasak. Ama belki birgün yolda minicik bir yavru görsek bi başına kalmış, belki o zaman vicdan azabı kurallara baskın gelir diye ummaktayım hala.

Not: İşleri biraz kolaylaştırmak için o yavruyu yolun üstüne bırakma görevi üstlenebilecek hayvanseverler ile irtibata geçebiliriz.

Not 2: Her şeye rağmen kurallar baskın gelirse eğer, yavruyu bıraktığınız yerden geri almayı unutmayınız…

Not 3: Annem, eğer bu yazıyı okursan ya da biri sana ispiyonlarsa, burada yazılı olan şeylerin hiçbirinin gerçek kurum ve kişilerle bağlantısı yok, fotoğraf fotomontaj, hikayelerimdeki gibi hayal ürünü her şey!?!!!

 
Toplam blog
: 18
: 292
Kayıt tarihi
: 22.01.10
 
 

Bir varmış, bir yokmuş. Herşey bir varmış, birden yok olmasın diye yazı olmuş. Dünyada o kadar az..