Çok kırıldığından yetmez kalp… #GeorgeMichael

Kırık kalpli ama sağlam karakterli

George Michael

Kırgın gitti bir güzel insan daha… 1998 yılıydı, neredeyse tüm dünya basını tarafından küçük düşürülüp, cinselliğinin ve özel hayatının homofobik bir saldırıyla medyada linç edilmek istendiği bir dönemde, tüm ilkelliğe meydan okuyan sağlam bir duruşla, karakterli bir rest çekti tüm dünyaya George Michael. 

Cenk Erdem

Peşi sıra yayınladığı “Outside” şarkısıyla, insan olduğunu ve cinselliğinden utanmadığını haykırıyordu, inadına inadına. Şimdilerde vasıfsız birçok kişinin hiç kimseye hiçbir zenginlik katmayan abartılı eşcinsel tavrıyla bizim ülkemizde bile adam sayıldığı popüler kültür, George Michael gibi nitelikli bir şarkıcıyı, hepimize güzel şarkılarla zengin anılar ve duygular katan bir yıldızı, sırf canı istediği gibi yaşadığı cinselliği yüzünden yok etmek istemişti. Michael Jackson’ı yok etmek istedikleri gibi. Ve kırık kalpli ama sağlam karakterli bir pop ikonu olarak çok genç yaşta aramızdan ayrılmış oldu George Michael.

Kalp yetmezliği sebebiyle kaybettiğimiz George Michael hakkında yazılan, çizilen haberlerde uzun süre uyuşturucu ile başının dertte olduğunu belirtmeden geçmiyorlar. İyi de ismi lazım değil birçok Rock yıldızı uyuşturucu kültürüyle özdeşleştiği halde 70’lerinde sapasağlam dururken, kalp neden bazılarını 50’lerinde götürür?

Çok kırıldığından yetmez kalp… Şimdi videoları tıklanır, itunes gibi dijital ortamlarda şarkıları, albümleri tekrar satar; hatta gün yüzüne çıkmamış birkaç kayıt bulurlarsa, plak şirketleri yaşadı. Albümleri ambalajlanır yeniden. Tıpkı mezar soyucu müzik endüstrisinin Michael Jackson’a yaptığı gibi. George Michael eşcinselliği yüzünden cezalandırıldı. Oysa ki canı zaten çok yanmıştı. Büyük aşkı Anselmo Feleppa’yı AIDS hastalığının pençesinde acı çekerken kaybetmişti. Ne güzel şarkıdır o “Jesus to a child” ve acı çektiği hali insanın en gerçek halidir. George Michael’ın en sahici albümü “Older” gibi… Defalarca hiçbir zaman eşcinselliği için özür dilemeyeceğini söyledi, George Michael. 80’lerde solo kariyerinin büyük hitlerinden “I Want Your Sex” ile söylediği gibi, cinsellik doğaldır, cinsellik eğlencelidir. O kliplerle de tabuları yıkıyordu George Michael. Pop kültüründe cinselliği bir tabu olmaktan çıkaran klipler Madonna ve George Michael elinden çıkmıştı; o dönemde.  

George Michael’a yapılan haksızlık toplumun en büyük ikiyüzlülüğünden kaynaklanıyordu. Aşırı karikatürize davranan ve heteronormatif yaşantıyı rahatsız etmeyecek kadar kadınsı halleriyle öne çıkan medya ünlüsü eşcinselleri bağrına bastığı halde, yakışıklı ve hiç de kadınsı davranmayan bir eşcinseli tehdit olarak gören toplumun iki yüzlülüğü. Elbette 90’lara göre bu durum nispeten aşıldı ama misal bizim ülkemizde hala böyle… George Michael 80’lerde posterlerini asan genç kızları hayal kırıklığına uğrattı belki azıcık ama ona asıl saldıran homofobik erkek egemen medya oldu. Meselesi sadece eşcinsellik değil George Michael’ın, meselesi hayat, meselesi herkesin hak ettiği güzellikler ve özgürlükler. “Freedom” şarkısında haykırdığı gibi.

Bizim Tarık Akan gibi politik bir duruşu da olan, İngiltere’de greve giden maden işçilerini destekleyen, Thatcher politikalarına karşı işçinin yanında yer alan, LGBT hakları için savaşan, AIDS’le savaşan vakıflardan Terrence Higgins Vakfı’nın maddi manevi büyük destekçisi olmuş, bir güzel insan gitti. O hüzünlü “Last Christmas” şarkısı, hayatımızdan “Geçen Noel” giden güzel bir adamın şarkısı şimdi.