Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Çökertmeden çıktım da Halilim...

Çökertmeden çıktım da Halilim...
 

Bodruma geldiğimin ilk haftası idi

İzmir’den bir arkadaşım aradı,

-Hazırlan dedi köy düğününe gideceğiz....

Bodrumun İslamhaneleri adı ile anılan köye.

Evlenecek delikanlıyı bende tanıyorum elbet yoksa ne işimiz var değil mi? Yada tanrı davetlisi deyip çökeriz bir köşeye.

Hanidir görmedik bir köy düğünü, Bodrum daki köy düğünü nasıl olurdu acep? Arkadaşım eşi ve oğlu ile geldiler.

Güneş batmış, akşamın alacası çökmesine rağmen sıcağı birazda olsa hissederek vardık köyümüze, şimdi diyorsunuz ki; konuklarına yemek yedirmedin ne ayıp bunu düşünenlere ayıp bir kere düğün yemekli masalar kurulmuş imece usulü yardımlaşarak kimi masaya bir örtü örtüyor, kimi çatal bıçak kimi de yemekleri suyu taşıyor.

Menümüz; ağzınız sulanmasın bakayım keşkek, taze fasulye, erişte pilav (oraya has lokum pilavı diğer adı) tavuklu çorba, sulu köfte, salata, etli nohut...

Veee ev baklavası üzerine, su elbet buz gibi...

Ne derler ye yağlı içme suyu donarsa donsun, ye tatlı içme suyu yanarsa yansın. yemek sonrası düğünün yapılacağı kırlık alana gittik.

Sandalyeler dizelenmiş, orkestra ve davul zurna hazır ve nazır beklemede.

Gelin ve damadın gelişi ile düğün başladı, normal düğünlerde çalılan şarkılarla başladı düğün şaşırdık.

Allah Allah, köylerde artık şehirleşmiş, hatta içimizde duvarlar yıkıldı üzüldük derken, iki solist ve hoş bir ezgi eşliğinde iki kişi ya da bir kişiyi anons ederek o kişilerin oynaması için çağrı yaptılar.

Üç ayrı türkü hepside insanın içini kıpır kıpır eden Ege yöresi türküleri, kızlar kibarcık ve gözü okşayan bir şekilde oynarken, anons edilen köy delikanlıları(sadece anons edilenler ama fazladan bir kişi gitmiyor, öyle disiplinli idiler ki ve de kıvrak) aynı türküleri belki 30 kez dinledik neler mi dinledik;

Şu köyceğiz yolları

Kaldır Ayşem kolları

Bizim için yapılmış

Şu Köyceğiz yolları..

Ya da başka bir türkü…

Çökertme'den çıktım da Halil'im aman başım selamet
Bitez de Yalısı'na varmadan Halil'im aman koptu gıyamet
Arkadeşim İbrahim Çavuş, Allah’ına emanet
Burası da Asbat değil Halil'im aman Bitez Yalısı

ama farklı kişilerin oynaması ile, ben en çok erkek oyunlarını sevdim nedense...

Her oynayan içinde orkestraya sanki görevleri imiş gibi gönüllerinden kopan parayı tepsiye koyuyorlardı. kıyafetler mi? Müthişti kızlar, son derece şık sanki moda dergisinden çıkmış gibi son anına kadar kaldık....

Genç çifti tebrik ederek ayrıldık, müthiş bir gece idi.

Dönüşte serin Bodrum gecesini ve denizdeki ayın yansımalarını izleyerek eve döndük. Karar verdim, şart olsun bu Muğla yöresi oyunlarını öğreneceğim. Satırlarımı bu türkü ile bitireyim bari.

Sepetçi oğlu sepetini satamamış. Karısına manto, şifon alamamış. Sepetçioğlu yüksek yapar bacayı. Şimdiki kızlar kendi bulur kocayı

EGE İŞTE.. Süperdi... sevgi ile kalın

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..