Çözüm sürecinde 'kolektif kin, kincilik'

Yunus’un dediği gibi; “Kin bizim düşmanımızdır.” sözleriyle açıyorum bugünkü blog yazımı.

Çünkü bugüne kadar ‘çözüm süreci,’ ‘önyargılı,’ ‘empati’  anlayışından yoksun,’kolektif kin’ tutsağı politikacılar ve toplumların engeli ile karşılaşmaktadır.

Sosyoloji Bilim Dalı’nda ilk kez kullanıldığını sandığım, ‘kolektif kin’ toplumların birlik ve beraberliğini yok eder; hem toplumun bireylerini hem de bulunduğu toplumu ‘kanser hücresi’ gibi kemirir.

‘Kolektif kinin’ başlıca kaynağı toplumların ‘öfke,’ ‘nefret’ ve ‘intikam’ hırsıdır.

Diğer bir ifade ile ‘etnik milliyetçiliğin,’ yani ‘faşizmin’ özünü oluşturan ‘duygu’ ve ‘davranış’ biçimleridir.

Bu ‘intikam hırsı’ yıllardır beyinleri yıkanmış ‘PKK Terör Örgütü’nün bizlere,T.C. Devleti’ne TSK’ne ‘öfke’ ve ‘ölüm’ saçmasına neden olmuştur.

30 yıldır binlerce Mehmetçik, T.C. Vatandaşı ve bu ülkenin insanı PKK üyeleri ve sempatizanları yaşamlarını yitirmişlerdir.

30 yıldır esmekte olan olumsuz rüzgarlardan medet uman küçük beyinli, kısır döngü içine sıkışmış ‘İktidar’ ve ‘muhalefetin’  tenezzül ettiği en tehlikeli şey; ‘inanç’ ve ’etnik’  farklılıklar üzerinden siyaset yapmak olmuştur.

Bizler bu ülkenin ‘naif’ insanları; ‘kültür’ olarak, Yunus’un, Mevla’nın, Hacı Bektaş-ı Veli’nin Felsefesi’ni(anlayışını) benimsemek var iken; başka hangi bakış açısı ile irdeleyelim?

Çocukluk günlerimizde kız kardeşimle ‘çocuksu’ bir nedenle uzun süreli ‘küslük’ sürecinde babaannemin şu uyarı dolu sözleri ile karşılaşırdık:

“Muaviye gibi kin besleme! Muaviye gibi ‘kin’cimisin?" diye bizi uyarırdı.

“İncinsen de incitme, düşmanın dahi insan olduğunu unutma!” diyen Hacı Bektaş yıllar önce sanki bugünleri görmüş gibi bizleri uyarmıştı.

Evet, bu ülke hepimizin,

Neden biliyor musunuz?

‘Düşmanımın’ dahi ‘benim insanım’ olduğunu hiç ‘unutmadığım,’ ‘unutamayacağım’ için...    

Çanakkale Şehitleri Anıtı’nda şehit kabirlerini gezerseniz; daha derinden anlayacaksınız Tek Bayrak olmanın bilincine varırken…

Toprak altında yatan yüzlerce şehitlerimiz cephede vatan toprakları için Tek Vatan, Tek Bayrak adına savaşmışlar, şehit düşmüşlerdir

Şehitlerimizin hepsi, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Boşnak’ı ve tüm diğerleri kendilerini Türk oldukları, hissettikleri için cephede omuz omuza çarpışmışlardır.

Kimse ‘üst kimlik,’ ‘alt kimlik’ peşinde olmamıştır.

“Biz sevgi için geldik.” diyen Yunus, “Ne olursan ol yine gel.” diyen Mevlana öğretilerinin Ulus’umuza yol göstermesini diliyorum.

Saygılarımla, 19.02.2013