Crossfit Cazibesine Kanmayın!

  Giderek şişmanlayan dünyamızda insanları harekete geçiren her hareketi kutluyordum ancak şuan spor yapmayı tavsiye ederken uzunca bir düşünüyorum. Önce sağlıklı yaşamı bir moda haline getirdik, şimdi ise yaşam tarzlarını ve aktiviteleri birbiri ile yarıştırıyoruz. Buraya kadar herşey normal gibi gözükse de, bizim bu yarıştaki tek ölçütümüz popülerlik. "Sağlıklı yaşam" kavramındaki sağlığı çok geri plana attık. 

  Crossfit nedir?

  Crossfit, hızlı ve ardışık yüksek yoğunluklu hareketleri içeren bir balistik egzersizler derlemesidir. Derlemedir çünkü bilinenin aksine crossfit egzersizleri diye bir tanım yoktur, antrenmanların içeriği yüzyıllardır uygulanan balistik ve pliometrik çalışmalardan oluşur. Giderek daha popüler bir zindelik seçeneği haline gelmesinden dolayı herkes için uygunluğu tartışılmalıdır.

  Ne tip tehlikeler içerir?

  Öncelikle belirtilmesi gereken iki faktörden ilki; yalnızca bir haftasonu kursuna katılarak alınan sertifika ile verilen eğitimler. İkincisi ise; yoğun egzersiz programlarına katılmaması gereken form dışı müşterilerdir. Kilo vermek uğruna tüm fitness akımlarını itina ile takip eden bireyler, haftasonu gladyatörleri olarak literatüre geçen halı saha sporcularından farklı bir noktada değildir. Bu bireylerin sayısındaki artışla doğru orantılı olarak artan sosyal medyadaki fitness gurmeleri tehlikenin diğer bir yüzüdür. Tüm bunlar devre dışı bırakıldığında bile crossfit, kalp-dolaşım sistemi ve kas-iskelet sistemi üzerinde kalıcı zararlar bırakabilmektedir.

  Kalp-dolaşım sistemi üzerine

  Avustralya'lı spor kardiyoloğu Dr. André La Gerche, 2011’de yayınladığı bir araştırmada kalp ritm bozukluğu ile hastaneye başvuran bireylerin ortalamanın üzerinde ağır efor gerektiren sporlarla uğraştıklarını ortaya koymuştur. Crossfit gibi yüksek şiddette geçen çalışmalara katılmadan önce mutlaka kardiyolojik muayeneden geçilmelidir. Mümkünse bu muayenede egzersiz testine de yer verilmedir.

  Kas-iskelet sistemi üzerine

  2018 Mayıs ayında Journal of Sport Rehabilitation dergisinde crossfit çalışmalarını masum gösteren bir araştırmada; crossfit’in rugby gibi sert ve travmatik bir branşla karşılaştırması yapıldı, sonuç olarak crossfit’in rugby branşından daha az yaralanmaya maruz bırakabileceği rapor edildi.

  Journal of Strength and Conditioning Research dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre ise; crossfit yapanlarda rutin antrenman sırasında yaralanma sıklığına bakıldı. Ankete katılan 132 kişiden 97'sinin (neredeyse dörtte üçünün) crossfit antrenmanı sırasında yaralandığı bildirildi ve çoğu yaralanma omuz ve omurgayı etkiliyordu. Araştırma, bu katılımcıların toplam 186 defa yaralandığını bildirdi.

  Benzer şekilde Orthopaedic Journal of Sports Medicine dergisinde yayınlanan çalışmada; crossfit antrenmanlarında omuz, bel ve diz yaralanmalarının yaygın olduğu sonucuna varıldı.