Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '17

 
Kategori
Dünya
 

Cumhurbaşkanın dünya turu

Cumhurbaşkanın dünya turu
 

TRUMP ERDOĞAN RANDEVUSU DÜNYA İÇİN ÖNEMLİ.


Mekik Diplomasisi

Son diplomatik ziyaret turları önümüzdeki bir dönemin nasıl şekilleneceğini belirleyecek bir özelliğe sahiptir. Güvenlik açısından başlatıp tüm faktörleri etkileyen bir yapıyı içerisinde barındırmaktadır.Diplomatik görüşmelerin yapılması tamam ama arkadaki gücü de tam manasıyla gösterebilmek şarttır. Türkiye ötelenebilecek, itelenebilecek bir ülke değildir. Bunu deneyecek olanlar ağır bir fatura öder.

Eğer ABD’de yapılacak toplantılardan bir sonuç alınamaması halinde Türkiye ne yapacak? Bu konuda bir şey söylemek için ABD’ye gitmeden önce ziyaret edilen noktalarda alınan sonuçlar bu sorunun cevabını belirleyecektir. Böyle bir durum aynı zamanda Türkiye’nin batıyla ve kurumlarıyla olan her türlü ilişkisini sorgulayacağı bir kapıyı da aralamaktan öte sonuna kadar açar. Türkiye, batı ve kurumları arasında sürtüşme artar ve uzaklaşma başlar. Bu durum sadece batıyı ve Türkiye’yi değil dünyayı derinden etkiler. İşler yangın halinde bir Arapsaçına döner. Netice olarak yeni bir dünya düzeni açıktan konuşulmaya ve tartışılmaya başlar. Türkiye’de bu yenidünya düzeninde hak ettiği prestijli yerini alır.

Yenidünya Düzeninde Türkiye Neden Prestijli Bir Yere Sahip Olacaktır?

Güç dengeleri Atlantik ve Avrupa’dan Asya ve Afrika’ya dönerken, Türkiye mevcut konumuyla dünyanın tam orta yerinde kalmaktadır.  Enerji nakli, deniz yollarının, hava, kara ve demir yollarının dağıldığı merkez Türkiye olacaktır. Netice; Türkiye büyük bir güçtür ve daha da büyüyecektir. Türkiye’yi yanına alan devletlerde Türkiye’nin bu yapısından faydalanarak diğerlerine göre daha önde yer alabileceklerdir. Bunu net olarak görüyorlar ama kendi çıkarlarını ellerindeki kozlara göre Türkiye’ye dayatıyorlar. Türkiye’nin millî çıkarlarına sahip çıkarak dik durması oyunu bozdu. Bu sefer, sosyal kalkışmalar, adli ve terör olayları ve mali kurgularla teslim alamadıkları Türkiye’yi 15 Temmuz 2017 Huruç Harekâtıyla içerden ele geçirmek istediler. Böylelikle, bölgede Türk Ordusunu da kendi ordusu gibi sorunsuz kullanabileceklerdi. İstedikleri Türk milleti tarafından engellenince her türlü taktik, politik, adli ve kriminal oyuna başvurdular. Darbe ve sonrası saldırılar Türkiye’yi ve Orduyu yıpratmıştı. Bunu Türkiye Fırat Kalkanı gibi riskli bir harekâtı müttefiklerinin engellemeye çalışmalarına rağmen icra ederek, üzerindeki ataleti bertaraf etti.

Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını göremediler. Bu konuda her zaman olduğu gibi ön alan ve Türkiye ile dirsek temasına geçerek stratejik ilişkilerini hızlı bir şekilde geliştiren ülke dünyanın aklı denilen İngiltere’dir. İngiltere’ye, Rusya eklenmiştir. Sırada ABD olmazsa Çin ve Hindistan’da olabilir. Konuyu buyurun bir de buradan düşünün.

Terör Örgütleri İle İşbirliği (Asimetrik Savaş)

ABD geçmişte El-Kaide’yi şimdi ise DAEŞ’i kurdu yetiştirdi ve kullanıyor. Üzerine YPG’yi sahaya sürüyor. Bu gün DAEŞ’in görevinin bittiği yerine YPG’nin ikame ettiğini görebiliriz. Bir devlet kendi ordusu varken terör örgütleri ile çalışamaz. Bu uluslararası bir savaş suçudur ve müeyyideleri de ağırdır. Bu gün böyle ama bundan sonraki konjonktürel zamanlarda durum tam tersine dönebilir, hukuki yollar açılabilir.

Bu gün ABD’nin DAEŞ’e karşı YPG terör örktü ile birlikte Rakka operasyonunu düzenlemesi gündemdedir. ABD, Türkiye’nin PYD terör örgütünü oyundan çıkarın birlikte Rakka’ya girelim teklifine ABD cevaben stratejik ve taktik ağırlığı olan ağır silahların ve zırhlı araçların YPG’ye gönderilmesi ile cevap vermiştir. Tabi ki; ben bunun tam manasıyla böyle olmadığını düşünüyorum. Öyleyse Başkan Trump bu kararın altına neden imza atmıştır? Sayın Cumhurbaşkanımızın 15-17 Mayıs 2017 tarihlerinde ABD temasları olacak. Hatta bu temaslardan önce ekipler mekik diplomasisi adı altında birtakım konuları netliğe kavuşturmak amaçlı olarak ABD’ye gittiler. Sonuç merakla bekleniyor. Bana sorulacak olunursa buradan çıkacak sonuç, dünyanın uzun olmasa bile kısa dönemini belirleyecek. Eğer sonuç olumsuz olursa bu uzun döneme dahi yansıyabilecek bir hal alabilir.

Sayın Cumhurbaşkanımız İle Trump’ın Yapacağı Toplantı

Sayın Cumhurbaşkanımız ile Trump’ın yapacağı toplantıdan Rakka operasyonu için Türkiye ile işbirliği yapılmaması kararının çıkma ihtimalide vardır. Böyle bir kararın ana nedeni “ABD’nin Suriye ve hatta Irak’ta bir temizlik yapmayı istememesidir” diyebiliriz. ABD, bölgeye huzurun, barışın gelmesini arzu etmiyor olabilir. O zaman ABD’nin operasyonu bölgedeki güçlerin etkisini kırmak, ABD etkisini tazelemek ve ömrü biten DAEŞ’in operasyon alanı dışına çıkarmak olduğunu söyleyebiliriz. Bunları söylerken DAEŞ’in görevinin daha henüz tam manasıyla bitmemiş olduğu da söz konusu olabilir. Bizi ve dünyayı kandırabilirler. Biz bize söylenenlerin çok farklı uygulamalarını Kore Savaşından bu yana yaşamış bir ülkeyiz. Bu sebeplerle güven duymak çok zor. Zaten ülkeler arasındaki ilişkilerde güven diye bir şey olmadığı ve çıkarların söz konusu olduğu da herkesçe bilinen bir ilkedir. Trump’ın çıkışları ve şuan için Pentagon’a olan bağımlılık düzeyi de dikkate alındığında her türlü ihtimalin masaya konarak değerlendirilmesi gerekliliği unutulmamalıdır.

Rusya ve İran’la yürütülen Astana sürecinin işlemesinin de Türkiye için büyük bir kart olduğunu da unutmamamız gerekir. Türk ordusu bölgede, Türkiye için defakto olan birçok unsurları yok ederek etkinliğini ve gücünü göstererek dünyaya bir filamanın ötesinde bir bayrak gösterdi. Ben buradayım ve ansızın gelebilirim demiş oldu. Çok değişik meselelere çok değişik yaklaşımlarda bulunulması zorunludur. Önümüzdeki süreçlerde umulmadık diplomatik ve askeri hamlelerin yapıldığını görebiliriz.

Sayın Cumhurbaşkanının, Asya’yı ziyaretinden sonra ABD ve İsviçre’ye gitmesinin bu ülkelere ve NATO’ya bir mesajı da vardır. Bu mesaj taraflarca çok iyi okunmalıdır. Tabi ki, Türk diplomasisinin elindeki verilerin bizden daha fazla olduğu gerçeği ile Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda en etkin kararların alınmaya çalışılacağına inanıyorum. Türkiye’yi yanına alan gücüne artı bir değerli gücü eklemiş olur. Türkiye’yle hareket eden oyuna birkaç hamle önde başlamış olur. Herkes için en doğru kararın bir ortak noktada buluşulmasıdır. Türkiye’nin duruşu nettir. Değişik durum ve şartlara göre de değişik harekât veya değişik diplomasi uygulayacaktır. Politika, diplomasi ve askeri harekât anlamında beklenmedik uygulamaların icra edildiğine şahit olacağımız bir döneme giriyoruz. Süreç çok asimetrik, riskli, çok faktörlü ve çetrefillidir. Böyle bir döneme Cumhurbaşkanlığı Sistemini tercih etmiş olmamızda Türkiye’nin elini genişletmiştir.

Lütfen beğeninizi Twitter ve Facebook’tan paylaşınız. Yorumlarınızı ise siye üzerinden yazabilirsiniz.

İlginiz için teşekkür ederim, Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 72
: 918
Kayıt tarihi
: 29.06.08
 
 

1971 İzmir doğumluyum. Strateji, Taktik Felsefe, İşletme, Liderlik, Kalite Güvence Sistemleri, El..