Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

Cumhurbaşkanlığı savaşları

Cumhurbaşkanlığı savaşları
 

Beraber yürüdük biz bu yollarda...


2012 yılı yaz ayları epey sıcak geçiyor ve hala da geçmeye devam edecek gibi görünüyor. Cumhurbaşkanlığı basın danışmanı Ahmet Sever tarafından yapılan açıklama, aslında sayın Abdullah Gül'ün toplumun nabzını ölçme olarak algılıyorum.

Bu açıklama karşılığında, özellikle AKP yönetiminin tavrının ortaya çıkması çok önemlidir. İlk gelecek açıklamalar, hamaset dolu, kardeşlik, vefa , birlik, bütünlük ve yol arkadaşlığı gibi olacaktır. Bu işin topluma yansıyan bölümüdür.

Asıl görünmeyen ve kapı dışarıya aksetmeyen kızgınlıklar ve suçlamalar biraz daha zaman geçtikçe, yine belli başlı AKP sözcüleri tarafından seslendirilmeye başlayacaktır. Bugün basına yansıyan AKP açıklamaları genel olarak :" Bu sözlerin sadece danışmanın bireysel görüşleridir ve RTE ile Abdullah Gül kardeştir, arkadaştır, onların arasındaki hukuk farklıdır ve bu durumda Abdullah bey aday olamaz, ve bu görüşler Abdullah Gül'ün görüşleri değildir." mealinde sözler ile ilk atağı savuşturma gayreti gözden kaçmıyor.

AKP yöneticileri ve sözcüleri % 49,94 oranında oy aldıkları bu milletin zekası ile daha ne kadar alay etmeye devam edecekler merakla bekliyorum.

Toplumda herkes bilir ki, özellikle de AKP li milletvekilleri daha iyi bilirler ki, Genel başkanın bilgisi ve direktifi dışında hiç birisinin bireysel görüş ve düşünce bildirme ve toplumla paylaşma gibi hakkı ve yektileri yoktur. Olanlar ise parti disiplinine aykırı hareketten dolayı kendilerini "ihraç"  kuralı ile önce parti dışında ve daha sonra da parlamento dışında bulur. 2003  Yılında 1 mart teskeresinin reddi yönünde oy veren kaç tane millet vekili yeniden seçildi veya partide bir görev alabildi. "Ali dibo" isimli yolsuzluğu toplumda paylaşan milletvekilini hatırlayan var mı? Örnekler çoğaltılar bilir.

O halde bugün Cumhurbaşkanın danışmanın yaptığı açıklamanın sayın Abdullah Gül'ün bilgisi ve isteği dışında olduğunu düşünmek abesle iştigaldir.

Madem ki demokrat bir AKP var orta yerde , neden Abdullah Gül de anayasal ve siyasal  bir hak olan yeniden "Aday" olmayı düşünmesin?

Evet Abdullah Gül AKP'ye ve özellik de RTE' ye kırgındır ve bu da çok normaldir. Çünkü Türk yargısı aşam aşama AKP ve RTE 'ye uygun şekilde dizayn edildi. Hedef 2014 yılında RTE'nin cumhurbaşkanlığından ziyade "Başkanlık" hayalinin gerçekleşmesidir. Bu yüzden "Yeni Anayasa" çalışmaları da hızlandırılmış ve yazım işine başlanmıştır. "Bölünme Anayasası" olarak gördüğüm yeni Anayasa'da "Partili başkan" esasına dayanan ve "Yürütme" ile "Yasama" erkinin birleştirilmesi sayesinde bugün fiili olarak yaşanan durumu anayasal güvenceye alacaklar. " Tek adam" yönetimi ile RTE hem AKP başkanı, hem cumhurbaşkanı (başkan) ve hem de aynı zamanda bakanlar kuruluna başkan olacaktır. 

Bu sistemin adı nedir ? 

Bu oyunu  bozacak tek kişi de sayın Abdullah Gül'dür.. Abdullah Gül 2014'ü beklemeden bazı girişimlerde bulunacaktır. Bekleyip görelim, mevlam neylerse güzel eyler……

Konun bu biçimde yol alacağını düşündüğüm için 26 ocak  2012 tarihinde ” 864 rakımlı tepe “başlıklı bir yazı yazmıştım. Düşündüğüm noktaya doğru bir gidişi seziyorum. 

04.Ağustos.2012/ Ankara

 
Toplam blog
: 66
: 725
Kayıt tarihi
: 24.01.09
 
 

1976 yılına kadar Adana'da yaşadım. Lise tahsili sonunda Ankara'ya geldim ve halen Ankara'da yaşı..