Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '08

 
Kategori
Güncel
 

Cüneyt Koryürek de öldürüldü!

Cüneyt Koryürek de öldürüldü!
 

http://www.atletik.org/izresim-koryurekcuneyt.jpg


Katili kim? Öncelikle çağdaş olmanın gerektirdiği asgari kurallara uymamayı kural haline getirmiş olan bu ülkenin fertleri, hepimiz, sonrasında ise bunların oluşturduğu en üst örgütlenme olan devlet. Teröristi dağlarda aramaya gerek yok. Onların milyonlarcası vatandaş görüntüsü ile aramızda. Neden mi? Cevabı çok basit. Günlük yaşamdan tek bir örnek vereceğim. Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre yerleşim yeri içinde motorlu taşıtlar için en yüksek hız 50 km/saat dir. Buna göre yerleşim yeri kapsamındaki Ankara – Eskişehir Yolu’nda da bu hız limiti geçerlidir. Buna karşılık, her sabah ve akşam kullandığım bu yolda, trafik sıkışıklığı yaşanan anlar dışında, aramızda serbest gezen yaratıkların tacizine uğramaksızın 100 km/saat den yavaş otomobil kullanmak olanaklı değil. Bu basit kurala uymak ise, trafikte insanların katledilmelerini önleyebilecek, insan aklının bulduğu ve asgari düzeyde algılama yeteneği ile kavranabilecek bir önlem. Bu basit trafik kuralına uyum sağlanmış olsaydı Cüneyt Koryürek ve benzeri şekilde cinayete kurban giden pek çok insan bugün hayatta olacaktı.

Cüneyt Koryürek kim? Gazeteci, spor yazarı, atlet ve 77 yaşında bir atletizm otoritesi. Televizyonda her sesini duyduğumda ekrana odaklanmama neden olan bir isim. İzleyenlerden esirgemediği derin ve en güncel atletizm bilgisiyle, atletizm yarışmalarını onun sesinden izlemenin keyfine doyum olmazdı. Onun yok edilmesiyle doğan boşluk doldurulabilir mi? Hayır. Görünürdeki katil kim? 27 yaşında bir tekstilci diye geçiyor boyalı medyada. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8062720.asp?m=1.
Diğer bir deyişle, nüfusunun ortalama eğitim düzeyi ilkokul dahi olmayan toplumun çoğunluğundan, büyük olasılıkla. http://www.egitimsen.org.tr/down/130907_2007-2008egitim%20raporu.doc. Tam da yeride, 2. Trafik Şurası'na sunulan bildiriler arasında yer alan "Uygarlık Göstergesi Olarak Trafik" başlıklı bildirisinde Nihat Aycan şu saptamayı yapmaktadır:" Uygarlık düzeyinin bir başka göstergesi, kaza oluş yeri ve oluş türüdür. Türkiye’deki bütün kazalar, en çok caddelerde olurken (% 55), bunu il yolu izler (% 31). Ölümlü ve yaralamalı kazaların % 32 si yayaya çarpma, % 31 i yandan çarpma, % 25 i şeride tecavüz ve % 12 si arkadan çarpma ya da duran araca çarpmadır. Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama ne­deniyle, ölümlü ve yaralamalı kazaya neden olma şehir içinde % 16, şehir dışında % 33 ’dür. Buradaki yüksek oranlardan, Türkiye’nin uygarlık düzeyine henüz ulaşmadığı anlaşılır." http://www.trafik.gov.tr/icerik/bildiriler/2nci_Trafik_Surasi_Serbest_Bildiriler_II.doc)

Ortada bir cinayet var. Yasal olarak işlenen suç ise "taksirle adam öldürmek". Cezası, en ağır kusur halinde 3 yıldan 15 yıla kadar hapis olarak geçiyor. Son düzenlemelerle artırılmış olan bu ceza caydırıcı mıdır? Hiç sanmıyorum. Etkin çözüm ise testiyi kırmadan önlem almaktan geçiyor.
http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/makale/116.doc

Saptama basit. Bir ülkede en basit yasa emrine uyumu sağlanamaması halinde devlet öncesi toplum düzeyinde dahi bir otoritenin varlığından söz edilemez. Çözüm de basit. Yerleşim yerlerinde motorlu taşıtlar için belirlenen hız sınırları trafik yoğunluğuna göre yeniden gözden geçirilerek, bu sınıra uymayanların en kısa sürede belirlenip hukukun gerektirdiği en ağır şekilde cezalandırılması için gereken neyse o. Bunu sağlayamayan devletin ise çağdaş dünyada yeri yok. Bundan ötesi ise sözün bittiği yer.

 
Toplam blog
: 129
: 1104
Kayıt tarihi
: 12.06.06
 
 

Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F mezunuyum. Yüksek Lisans diplomalarımı G.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü'nd..