Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '20

 
Kategori
Öykü
 

ÇYK/A-25 3. Duruşma ve Karar

A-25  3. Duruşmave Karar  6/7

 

--Ana dur da ayakkabımı çıkarayım dedi.

Ama elini kurtaramamıştı. İkisi el ele salondaki kanepeye kadar gittiler, yan yana oturdular. Zeynep kadın oğlunun gözlerinin içine bakarak tekrar sordu,

--Nasıl oldu, hâkim ne dedi de sana kahveyi verdi. Derin bir soluk alan İlhan,

--Ana acele etme hepsini anlatacağım dedi.

Sonra da sabah evden çıkışından itibaren her şeyi tek tek hiç atlamadan anlattı. Nusret’in eniştesini, kız kardeşinin isteğini anlattı. İçinden başka birine daha anlatmak için istek vardı ama nasıl edeceğini bilmiyordu. Elvan’ı nerede bulacaktı da anlatacaktı. 

Zeynep kadın kafasından bundan sonra ne olacağına dair hayaller kuruyorken İlhan da Elvan’ı nasıl bulacağını düşünüyordu. Sonra birden bire,

--Ana ben gidiyorum dedi, yerinden kalktı. Zeynep kadın,

--Nereye gidiyorsun oğlum dedi.

--Bilmiyorum ana dedi İlhan dışarı çıkıp biraz dolaşacağım.

--Sen bilirsin, dedi Zeynep kadın, Elvan’a gideceğini biliyordu oğlunun.

İlhan ayakkabılarını giyerek evden çıktı. Kapıdan çıktığında kaldırımda durup etrafa şöyle bir bakındı. Başı omuzlarının üstünde dik duruyordu. Caddeden aşağıya doğru yürüdü, her zaman Elvan’ın geldiği yolun kavşağında durdu ve etrafına bakındı. Hava soğuktu ve caddede kimse görünmüyordu. Elinde olmadan Elvan’ın sokağına girdi ve yürümeye başladı. Acele etmeden yürüyordu. Yürüyüşünde “ben buradayım, ben varım” sözleri vardı. Sokağın diğer ucuna kadar vardı burada ne yapacağına karar vermemişti. Ya karşı sokağa devam edecekti ya da geri dönecekti. Kararsız kaldı, sonra da aman sende diyerek geri döndü. Yine acelesiz adımlarla kendinden emin bir şekilde yürüyordu. Birden bir kapı aralandı ve bir fısıltı halinde bir ses  “köşede beni bekle”dedi. İlhan şaşırdı ve yürüyüş hızını bozmadan sokağın köşesine kadar geldi ve caddeye döndüğü anda da içindeki bütün nefesi bir anda boşalttı. Hızlı hızla nefes alıp verirken,  nefesini niye tutmuştu? Hiçbir fikri yoktu, kendiliğinden olmuştu, şaşırdı.

Kısa bir süre sonra sokaktan ayak sesinin yaklaşmakta olduğunu duydu. Kim olduğunu bilmiyordu ancak beklediği ise iyiydi ama olmayabilirdi de. Bu nedenle üç dört adım ileri gidip geri döndü. Sokaktan gelen ayak sesi ile köşede yüz yüze karşılaştı. Gelen kişi Elvan’dan başkası değildi. İlhan Elvan’ın elinden tutup kendine çekti ve sarıldı. Elvan şaşırmıştı. İkisi beraber yürümeye başladıkları anda İlhan,

--Tamam dedi. Elvan bir şey anlamamıştı, başını kaldırıp İlhan’a baktı ve

--Tamam olan ne dedi. İlhan kendinden emin halini kaybetmemişti.

--Ne olacak dedi kahvehane işi tamam. Çok yakında ruhsatı alıyoruz inşallah dedi.

--Bana ne bundan dedi Elvan, umursamaz bir tavır içindeydi.

--Sana ne olur mu dedi İlhan. Ruhsatı alıp çalışmaya başlayınca gelip seni babandan isteyeceğim, yoksa sen beni istemiyor musun?

--Benim seni isteyip istemememin bir önemi yok dedi Elvan. Ben başka birisine nişanlıyım. Ondan nasıl ayıracaklar da beni sana verecekler? Senin aklını kesiyor mu hiç dedi.

İlhan düşündü ve haklı buldu ama Elvan’a kavuşması için de bir şeyler yapması lazım geldiğini düşünüyordu. Ama lazım olan neydi, onu bulamıyordu.

--Sen hele biraz daha sabret Elvan’ım.

--Ne dedi Elvan? Elvan’ım mı dedin sen? Ben nereden senin Elvan’ın oluyorum bakalım. Ben Seni seviyorum İlhan dedim mi? Sen niye kendi kendine gelin güvey oluyorsun aptal gibi.

İlhan ne diyeceğini bilemedi. Çünkü Elvan’ın elinden tutup da çekerek kahvehaneye götürüp bağıra bağıra “Elvan Seni Seviyorum”dediğinde Elvan “bende seni seviyorum”diye fısıldamıştı. Sonra da kemik kırılıncaya kadar sarılmışlardı. Şimdi ise “Ben seni seviyorum İlhan”dedim mi diyor. Yoksa her şeyi unuttu mu acaba diye düşündü. Sakince,

--Sen bana kahvehanede fısıltı ile “Bende seni seviyorum, İlhan bende seni seviyorum”dedin ya unuttun mu? Hani ilk öpüşmemizdi dedi?

 
Toplam blog
: 22
: 65
Kayıt tarihi
: 24.04.18
 
 

Kısalan bir yolun sonuna yürüyorum. Beni yol değil yol arkadaşlarım yoruyor. ..