Dağdan indim meclise

Milletçe dün yaşadığımız yürek sızısından sonra ana haber bültenleri Güneydoğu illerine taşınmıştı. Ali Kırca Şırnak'ta Mehmet Ali Birand Diyarbakır İLİMİZdeydi. Haber bülteninin ilerleyen saatlerinde DTP MİLLETVEKİLİ bir bayan konuk olarak katıldı, Mehmet Ali Birand'ın hiç bir sorusuna cevap vermeden geçiştirerek sadece kendi söylemek istediklerini söyleyerek konuşmasını tamamladı.

Havada kalan en önemli soru DTP'liler parlamentoya girdiğinden beri de tartışılan pkk nın terör örgütü olarak kabullenilmemesiyle bağlantılı olarak sorulan ''bu olayı kınıyor musunuz?'' sorusuydu ve çok değerli parlamenterin ağzından bunun yanıtı bir türlü alınamadı. Yaramıza tuz basarcasına bu olayı makul göstermeye çalıştı.

Sınır ötesi harekat için hala Georgo Bush la yapılacak istişare bekleniyormuş. Zaten Kurtuluş Savaşı'nda da ATALARIMIZ Georgo Bush un babasına sorup milli davamızı yürütmüşlerdi. Yoksa biz nasıl Milli Mücadele ruhuna erişebilirdik ki ...
Bir annenin şehidi için feryadını duymuştum ''artık vatan sağolmasın diyordu.'' Ne acı bir manzara milletimiz adına; bıçak kemiğe dayanmadan önce, gözlerinden sakındıkları yavrularını şehit veren aileler ''oğlu yetişiyor gerekirse vatan uğruna onu da feda ederiz'' diyordu.

Ve saygıdeğer Başbakanım dediğiniz doğru çıktı; askerimiz yan gelip yatıyor ama sıcak yatağında değil kabirde, yorganın altında değil kara toprakta ve yine dediğiniz gibi analarını da aldı gittiler, zannetmeyinki her bedende bir can gitti nice canlar, kendi milletvekilimizin bile kabullenmediği her şehit cenazesinde lanetlenen, teröre kurban gitti.

Demokrasiyle kastedilen eğer her kesimin temsiliyse ben vatandaş olarak demokrasiyi istemiyorum, bari bu saatten sonra bir şey yapılsın da canlarını sağ edemediğimiz körpelerin ruhlarını şad edelim.