Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Danışmanlık

Danışmanlık
 

SANAYİLEŞME: Endüstri kültürü olmadan sanayileşmek, mühendissiz bina yapmaya benzer: O BİNA ÇÖKER!


ENDÜSTRİ KÜLTÜRÜ – 4: Sanayileşmenin eksik tarafı

Müdür odasına döndüğümde genel müdür arkadaşım, firmanın işletme müdürü ile maç sohbetine devam ediyordu. (Yok olduğumu fark etmemişlerdi bile!) Müdür, saatine bakıp;
- “İsterseniz yemeğe geçelim...” dedi ve kalktı. Biz de kalkıp deve kervanı gibi tek sıra olduk. Yemekhane üst kattaki makam odalarına çok uygun dekorasyona sahipti. Beyaz granit kaplı zemin ve çok kaliteli mobilyalar ile döşeli büyük bir salondu. Yemekhanede 8-10 kişi vardı. İki garson yemeklerimizi tabaklarda servis etti. Bizler konuşurken servisi yapan yemek şirketinin, İstanbul’un ünlü firmalarından biri olduğunu fark ettim.

Üst kat koridorunun bir köşesindeki camekandan işletmenin için izlenebiliyordu. Yemekhaneden çıkınca o kısımda durup, işletmeye bakarak kapasite oranlarını ve işletmenin verimlilik bilgilerini dinledik. O camekandan gösterilen kısımlar az önce benim gezdiğin kısımlara hiç benzemiyordu.

Tekrar odasına gittiğimizde müdür bize; tüm işletmenin otomasyona geçmesini planladıklarını söyledi. İlk günkü keşif gezisinden sonra bunu yapmak için gerekli projelendirmeyi bizden bekliyorlardı. Benzer durumdaki işletmeler ile daha önce de karşılaştığımız için projelendirme için fazla bir süre istemeyeceğimizi söyledik. İki gün sonrası için gün alıp işletmeden ayrıldık.

Dönüş yolunda arkadaşımla konuşurken, futbol muhabbetinden sıkılıp işletmenin içini gezdiğimi söyledim. Arkadaşım, kendisinin de futbolu sevmediğini ama bu iş için böyle şeyler gerektiğini anlattı. Cebinden bir kart çıkarıp bana verdi. Kartı elime aldığımda şaşkınlığım iyice artmıştı. Futboldan hoşlanmıyordu ama büyük bir takımın kongre delegesi olmuştu. Kartı alıp cebine koyarken, bana:
- “Artık işler işletmede bağlanmıyor! İş bağlamak, bu tip adamlar ile ‘prestij yarışı’ yapmaya bağlı. Sen işletme içerisinde gezerken biz, derbi maçına gitmek için sözleştik. Maçtan sonra ...” Dediğinde ben, arkadaşıma:
- “Dünyada bu tür ilişkiler olur, doğaldır. Ama prestij yarışının; mezun dernekleri, sosyal klüpler, iş dernekleri yada kariyerler ile yapılması gerekir.” Diye söylemeye başladığımda sözümü keserek:
- “Bende biliyorum. Ama burası Türkiye! Ülkenin bir ucu Afrika, diğer ucu Amerika şartlarında yaşıyor. Doğal olarak kültür düzeyi de; ‘nevi şahsına münhasır!’ bir halde.” Dediğinde işletmelerin yönetimine gelen profesyonellerin de patronların kültürel seviyesine indiğini iyice anladım.

Benim aklım işletmenin içine takılmıştı. Gerçekten de işletme içerisinde yapılabilecek çok şey vardı. Çok mükemmel bir işletmede danışmanlık hizmetinin etkisini gözlemlemek daha zordur.

İkinci buluşmada işletme de hazırlıklıydı. Tüm gün süren kapsamlı bir proje bilgilendirme etkinliği sunmaya başladık. İşletme içerisindeki üniteleri tek-tek ele alıp, kısımları ayrı-ayrı değerlendirdik.

Kısımlar ile ilgili otomasyon senaryoları anlatmaya başladık. Hepsini birden bir seferde anlatmamız işletme içinde heyecan yaratmıştı. Toplantıya kısım sorumluları ve ofis çalışanlarının birçoğu katılmıştı.

Patronlar, anlatılan her iyileştirme projesi için olumlu görüş söylüyordu. Yöneticilerin zaten soracağı bir şey bırakmayacak kadar detaylı anlatımlar yapıyorduk. Benzer projelerle gelen rakiplerle kıyaslandığımız kısa bir sorgulama süreci yaşadıktan sonra artık karar verme aşamasına gelindi. Biz dönüş yolunda birbirimize “bu iş oldu!” diyerek; yapılabilecekleri en üst düzeyde vermiş olmanın mutluluğu içine girdik. Artık, iş; ‘gelin, başlayın’ demeye kalmıştı.
(Devam edecek)

Murat SEVGİ
msevgi@mental.com.tr

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..