Davetsiz misafirler...

Günlerdir bir halsizlik vardı üzerinde.Eli kolu iş tutamıyor.Derler ya, ağırlık bastı biri gelecek.Genç kadın "kimse gelmesin habersiz" diyordu gülümseyerek "hiç halim yok" dedi...İkindi vaktini çoktan geçmiş iki yaşındaki yavrusunu koynuna alıp uzanmıştı tam dalmak üzereyken...

Güm... güm...

"Kim o" kapı gözünden baktı gelenler yabancı "İcra müdürlüğünden geliyoruz. Açar mısınız?"kadın uyku mahmururluğuyla açtı kapıyı" buyrun" dedi...Konu ne? "Eşim şehir dışında telefonla görüştüreyim. Konu hakkında bilgim yok". Kadının ağzından kelimeler kekeleyerek çıkıyordu.Avukat haciz işlemini başlatmıştı kadının tek doğru olarak telafuz edebildiği yediemin olmak istediği. eşyaları çıksın istemiyordu evinden...Oda oda dolaşmaları iyice dibe vurmuştu genç kadını. Bilmediği neler oluyordu yaşamında...Bu kadar mı olur, haciz yapan memur dişlerini çıkartarak avukata yöneldi ;bilgin var mı?"Artık haciz saatini de yazıyoruz "ne önemi varsa...

"Kasap et , koyun can derdinde"

Bu yıl ikinci defadır evine haciz memurları gelıyordu.Yargısız infaz etmek istemiyordu belki yine kefil olmuştu birine...

Gözleri dolarak eşini aradı "nasıl günler bekliyor bizi"diyebildi hıçkırarak...

Yavrusu mışıl mışıl uyuyordu sımsıkı sarılıp uzandı tekrar yanına...

Sahi nasıl bir gelecek bekliyor yavrusunu ve genç kadını???