Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

14 Ocak '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dayak ve cennet

Şu memlekette “dayak cennetten” çıkmadır diyen manyaklar var,
Ve “kadının kucağından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” diyen süper manyaklar da…
“Kızını dövmeyen dizini döver” gibi kölelik devrinden kalma bir de alışkanlık var…
Kısacası bu ülkede “Dayak” eğitim ve terbiye aracıdır…

***

Bir baba ya da dede düşünün ya da anne anneanne, kendileri dayakla büyümüşlerse artık içlerine işlemiştir o dayak sahneleri…
Ve sizin de çocuklarınızı dövmenizi isterler…
21 yüzyıldayız, çağımız hem bilişim çağı hem de teknoloji ve bilimin neredeyse doyumsuzluk yaşadığı bir devirdeyiz…
Hemen her gün yeni bir buluş yeni bir teknoloji sosyal yaşamımıza giriyor.

***

Geçmişte kölelik vardı, köle sahipleri istedikleri zaman kölelerini döverlerdi
Bir dönem toprak ağaları vardı,
Onlar da çalışanlarını hizmetkarlarını, karılarını haliyle de “çocuklarını” dövme” hakkına sahiptiler…
Hak’tan bahsediyorum ne acı değil mi “dayak bir hakmış gibi”
Kölelik düzeni Avrupada Amerikada ortadan kalktı ama bizde kalktığını söylemek neredeyse imkansız
Hele toprak ağalığının bitmesi hiç mümkün değildir…
Hoş şimdi toprak ağalığı bitti gibi yerine “gayrimenkul krallığı” geldi ya neyse…

***

Türkiyede her şey değişiyor “dayak” alışkanlıklarımız bitmiyor
Çocuklarımızı dövüyoruz
Nişanlımızı dövüyoruz
Kadınlarımızı dövüyoruz
Hatta anne babasını dövenlerimiz de var…
Malum meclisde bile “dayak” var uçan tekmeli ya da yumruklu…
Ve son yıllarda bir kesim var ki kadını dövmekle kalmıyor bir de “tesettüre” sokuyor
Kafasına geçirdiği “türban” la sanıyor ki Allah’ın emrine uyuyor…
Allah’ın emri diyorum çünkü Kuran-ı Kerimde
Nisa Süresi; “Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün!” diyor
Ne acı değil mi?
Demek ki kadını dövme alışkanlığı “din kültürünüzde” var,
Bence “yazıklar olsun!”

***

Kıskançlık ve dayak; sadece ayıp da değil artık,
Adeta gericiliğin ve yakın geleceğin düşmanı iki önemli sosyal hastalıktır…
Ülke bu iki olgunun varlığında giderek pisliğe batıyor…
Gün geçmesin ki dayak ve ölüm haberleri olmasın ama her gün var,
Çocuk gelinlerin ve annelerin büyük bir hızla artışı,
Bitmek tükenmek bilmeyen kıskançlık krizleri ve ölümler içimiz acıtmaya başladı.
Bu hastalıklar ülkenin ve halkının yüzünü ruhunu da karartıyor; mutsuzlaşıyor kin ve nefretten besleniyoruz…
Bir an evvel bunlardan kurtulmamız, sevgi ve saygıyı egemen kılmamız lazım…
İstediğiniz kadar refah düzeyiniz artsın
İstediğiniz kadar lüks evlerde yaşayın modern ve çağdaş araçları kullanın, pahalı otomobiller kullanın
Hiç fark etmez;
Kıskançsanız ve 21 yüzyıla girdiğimiz kölelik devrinin kapandığı bu devirde hala dayağın cennetten çıktığına inanıyorsanız;
“Asla mutlu olamaz” huzur içinde rahat rahat “ölemezsiniz”

***

Kader’in kadersizliğine üzüldüm elbette ve ben biliyorum ki ondan çok daha acı yaşam süren çile çeken işkence görenler var…
Bu yazım onun için yazıldı ama her zaman olduğu gibi hiçbir işe yaramayacağından eminim…
Üç beş vah vah,
Birkaç beddua ve lanet okuma; o kadar…
İyi geceler…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..