Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

De Sanctis'in yüzünden okunan ciddiyetsizlik...

De Sanctis'in yüzünden okunan ciddiyetsizlik...
 

En son not: Futbolcunun yüzü bazen çok şey anlatır. Az önce Galatasaray kalecisi De Sanctis'in yüzünü gördük ilk defa. Gülüyordu. Yani gevşemiş bir haldeydi. Eğer bu yüz bize Galatasaray'ın içinde bulunduğu havayı yansıtıyorsa işlerinin zor olduğunu söyleyebilirim. Şu an ibre Fenerbahçe'ye döndü gibi.

Fenerbahçe taraftarının hazırlıkları da takımı maça konsantre edecek gibi duruyor.

***

Son on yılın en kötü Fenerbahçesi, son on yılın belki de en iyi Galatasaray'ı ile karşı karşıya geliyor. Bu değerlendirmeyi Fenerbahçe - Galatasaray maçlarının Kadıköy atmosferi içindeki son on yıllık dilimi için yapıyorum. Yoksa kuşkusuz Galatasaray'ın çok daha iyi olduğu, UEFA Kupasını kazandığı dönemleri olduğu biliyoruz.

İşte bu durum şu an bütün Galatasaraylıları heveslendiriyor. Hele hafta arası gösterişli bir futbolla alınan Benfica galibiyeti de iştahlarını biraz daha kabartıyor.

Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu sıkıntılı durum da buna eklenince, Fatih Terim'li ve UEFA Kupa finaline bilet almış Galatasaray'ın, Ali Sami Yen'de oynanan maçtan önceki açıklamalarında söyledikleri "basketbol potası kuralım" türünden büyük fark beklentilerine de girdiklerini okuyoruz, dinliyoruz.

Fenerbahçe ile ilgili görüşlerimi Fenerbahçe'nin geleceği; büyük kaos... isimli blogda dile getirmiş ve iki milat vermiştim. Bunlardan bir tanesi ilk Arsenal maçı ve Galatasaray derbisiydi. İşte o gün yazdığım yazıdan bir alıntı:

"Fenerbahçe'yi bekleyen en büyük tehlike, yine benzer bir şampiyonluğun arkasından yaşanan büyük düşüş sonrasında koltuğundan ayrılmak zorunda kalan Ali Şen'in 1983 yılında Kadıköy'de yaşadığı Galatasaray yenilgisi ile içine girmesi muhtemel kaostur. O gün Kadıköy'de neler olur bilinmez. Hele sonuç bir hezimet olursa. Galatasaray bunu yapmaya uygun ayaklara sahip, teknik bir ekip; 2000 yılından bu yana ilk defa Fenerbahçe'yi açık farklı yenmeye aday duruma gelmiş gözüküyor. O gün Kadıköy'de ne başkanın Azizliği kalır, ne yönetim kurulunun o dik duruşu. Üstelik bunu engelleyecek, tedbirlerini alacak kişiler, başkandan başlamak üzere futbolculara kadar hepsi formsuz gözüküyor."

Kadro yapısı bakımından Galatasaray'ın çok ciddi ve bariz bir üstünlüğü olduğunu düşünüyorum. Özellikle forvet hattındaki birbirinden etkili futbolcuların arkasında oynayan orta saha oyuncularının da form durumu maç öncesinde Galatasaray'ı kuşkusuz büyük favori yapıyor. Baros, Lincoln, Kewell üçlüsünün herbiri tek başına sonucu belirleyecek güçte. Nonda ve Ümit Karan alternatifi de sarı kırmızılı takımın yedek kulübesindeki zenginliği. Bu maçı Galatasaray'ın gol atamadan kapaması için beşinin birden suskun kalması gerekiyor. Futbol önsezim ya da yılların birikimi bana bunun çok zor olduğunu söylüyor.

Fenerbahçe'nin çok kırılgan, formsuz ve moralsız bir defans bloğu var. Her an herşeyi yapabilecek bomba gibiler. Edu - Volkan ikilisinin artık gelenek halini almış olan rakiplere asist yapma özelliği de büyük bir risk. Carlos, bizim Real Madrid'te gördüğümüz ve hayran olduğumuz Roberto Carlos değil. Başka biri.

Aragones çok başarlı sandığı Arsenal maçındaki kadro ile sahaya çıkacaktır, diye düşünüyorum. O maçın ilk yarısında Fenerbahçe kalesini ilahlar korumuştu. Volkan da günündeydi. Rıdvan Dilmen, Alex'in oynmamasını büyük bir şans olarak görse de şahsen katılamayacağım; Alex'in yerini dolduran Selçuk ve Maldonado takımın iyice geriye çekilmesine neden olup, orta sahayı boşalttı. Arsenal çok tecürbesiz bir takım. Daha iyi olur mu bilmiyorum; ancak Galatasaray'ın bütün ayakları tecrübe kokuyor. Elleri başında ve kafası yerden kalkamayan bir Aragones'in bu maç üzerinde etkisi olacağını hiç sanmıyorum.

Oynar mı oynamaz mı bilmiyorum; bunu yazmaktan da hiç hoşlanmıyorum, ancak Deivid'in ilk onbir içinde olması gerekiyor.

Kuşkusuz ilk golü atan bu maçı kazanacaktır.

Bu maç Emre'yi Fenerbahçeli yapar mı? Göreceğiz...

Bütün bu olumsuzluklara rağmen gününde ve kenetlenmiş bir Fenerbahçe taraftarı Galatasaray'ı oyundan düşürebilir, takımı ateşleyebilir. Son yıllarda favori olanın hiç kaybetmediğini gördük; Fenerbahçe favori çıktığı tüm maçları kazandı. Bu sefer tam tersi bir durum var ve Galatasaray uzun yıllardır ilk defa bu kadar favori çıkıyor. Zaten bu maçı alamazsa bundan sonraki on yılda Fenerbahçe'yi böyle yakalayamaz ve yenemez.

Fenerbahçe'nin Galatasaray maçlarını her zaman başka oynadığını biliyoruz. Fenerbahçe camia olarak bu maçlara başka hazırlanıyor. Bütün hafta boyunca hep Galatasaraylılar konuştu, Fenerbahçeliler suskun kaldı. Samandıra'da
futbolcuların değişik motivasyon araçlarıyla maça hazırlanıyor olduğunu tahmin ediyorum. Yani sahaya onbir kişi çıkacak ve bunlar hangi oyunculardan kurulu olursa olsun yine de Galatasaray'ı yenebilecek bir oyunu sergilemek isteyecektir. Fenerbahçeli oyuncular geçmişlerinden aldıkları mirası devam ettirebilirlerse bu sezon son Arsenal maçıyla birlikte çevirdikleri şanslarını zirveye doğru yöneltebilirler. Ayrıca Galatasaraylı oyuncuların içine girdikleri aşırı özgüven de terse dönebilir.

Yoksa...

Yaklaşık bir ay önce sözünü ettiğim kaos ortamı Fenerbahçe'yi bekliyor olacak. Bu bile başlı başına handikap ve motivasyon aracı.

Kadıköy düşer mi? Stadın her tarafına "Burası Kadıköy, burdan çıkış yok" yazdıktan sonra, onun arkasında durabilmek gerek. Düşürmemek gerek yani...

Uzay Gökerman

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..