Dedemden inciler

Elbistan’ın Tekepınarı mezrasında Seyit Ağa isminde bir ağa vardı.Koyuna çok meraklı idi.Etrafa haber saldı:

‘’ Bana havalinin en iyi çobanını Allah rızası için kim biliyorsa yollasın.’’dedi.

Ben de Çoban Mehmet isminde çok iyi bir çoban tanıyordum. Seyit Ağa’ya bu çobanı gönderdim.Yeteneklerini anlatmış Ağa’ya o da

‘’Tamam evladım denemek için sana yüz tane koyun teslim ediyorum.’’demiş.

Çoban Mehmet:

‘’Ağa gelecek sene inşallah iki yüz koyunla gelirim.’’ demiş. Ağa yüz koyunla çobanı salıvermiş.Bir yıl sonra çoban Mehmet Ağa’nın evine gelmiş.

‘’Koyunlardan ne haber?’’ diye sormuş Ağa.

‘’Ne haber olsun Ağa hiç sorma.Yağmur yağdı gök çatladı yetmiş ikisinin ödü patladı.Onunu verdim kasaba onunu da sen hiç katma hesaba.Önden gitti baş toklu arkasından beş toklu.Kurt kaptı birisini birinin de getirdim derisini, bir tas yoğurtta benden sana hediye.’’

Bunun üzerine Seyit Ağa yoğurdu Çoban Mehmet’in başından aşağı boca etti. Tesadüfen çoban bana rastladı

‘’Bu ne haldir çoban dedim her tarafın bembeyaz?’’

‘’Ne olacak Gazi Efendi hesabı düzgün verenin yüzü böyle ak olur.’’

Bu anonim hikayeyi bana dedem Gazi Özcan anlattı.Denizde kum dedemde hikaye zaten.Deyim yerindeyse anıları yeter.Şimdi yorum yazayım dedim hikayeyi tek göndermek olmaz.Ama düşünüyorum bu olayı kimin başına taş diye anlatsan bu devirde gelir senin başını yarar.Onun için vazgeçtim vesselam.Ben anlattım arif olan anlar…